Deprem, önlenmesi imkânsız olan bir doğal afettir. Depremin nerede, ne zaman olacağını Yüce Yaratıcı’dan başka kimse bilemiyor.
Bu konuda en deneyimli ülke olan Japonya dahi depremin önüne geçememiştir.
Depremin ne zaman, nasıl olacağını bilemiyoruz. Ancak bazı önlemlerle bu büyük afetin yıkım gücünü azaltabiliyoruz.
Bu konuda en akılcı önlem; şehir imar durumlarını yatay yapılandırma ile gerçekleştirmektir.
Dün, İstanbul’un ilçesi Silivri’de 6 büyüklüğünde bir deprem oldu. Deprem İstanbul il genelinde hissedildiği gibi bizim şehrimiz Edirne’de de hissedildi.
TV merkezlerinin yaptıkları canlı yayınlardan görüyor ve öğreniyoruz ki; İstanbul şehrinde korkulacak bir hasar olmamıştır. Bu durum, çok sevindiricidir.
Ancak bu depremin bir büyük depremi arkasından getireceğine dair korkular vardır. Konuşmalarını dinlediğimiz deprem biliminde uzman kişiler, daha büyük bir depremin olmayacağına dair garanti veremiyorlar.
Bu psikolojik ortamda İstanbul Halkı nasıl bir gece geçirecektir?. 35-40 katlı gökdelenlerde yaşayanlar geceyi nasıl geçirecekler? Büyükleri geçtik. Anne-babalar çocuklara hangi güvenceyi verip uyutabilecekler?
Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın son zamanlarda ısrarla vurguladığı yatay mimariye hemen ve derhal geçilmelidir. Kocaman şehir İstanbul için depreme karşı alınacak en büyük önlem hiç şüphesiz yatay mimari olacaktır.
İstanbul’a dikilen gökdelenler, aç gözlü müteahhitlerin ve onlara ruhsat veren sorumsuz yöneticilerin eseridir. Ancak bugüne kadar olan olmuştur. İnşallah bundan sonra gerçekleştirilecek yatay mimariyle İstanbul şehri daha güvenli bir yaşam merkezi olacaktır.
Bu yazı vesilesi ile sevgili İstanbul’umuza ve onun güzel halkına geçmiş olsun dileklerimizi, sevgi ve selamlarımızı iletiyoruz.