Devletimiz ve mahalli idareler her zaman vatandaşlara hizmet etmekle yükümlüdür.
Bu kurumlarımızın telefon numaralarıyla halkımızın talepleri iletilir. Elektrik arızasının, ambulansın, emniyetin çağrı telefonları farklıdır. Halkımızın yaşamları için çok önemli olan bu numaraların iyice öğrenmesinde yarar vardır.
Böyle acil olarak başvurulması gereken telefon numaraları evin bir kenarına görülecek bir yere yazılmalıdır.
Acil durumlarda bu numaraların hatırlanması çok zor olur. O telaşla telefon edeceğiniz numarayı bilmeniz mümkün değildir.
HANGİ KURUMDAN HİZMET ALINACAĞI BİLİNMELİ
Halkımız arasında kurumlardan hizmet taleplerinde yanlışlıklar yapıldığı görülüyor. İnsanlarımız bazen o görevle İlgisi olmayan kurumlara başvuru yapıp görev talebinde buluyor.
Bazı vatandaşlarımız mahallede elektrik lambası yanmadığı zaman arızayı Edirne belediyesine bildiriyor.
Böyle durumlarda telefon edilmesi gereken yer Türkiye elektrik kurumu olmalıdır.
Bu doğru değildir. Elektrik kurumu eskiden olduğu gibi devlet kuruluşu değil özel bir kurumdur. Bunun gibi çaresi yanlış adres olan kurumlarımız da var. Kurumlar arasındaki değişiklik insanların bu kurumlara ulaşmalarını zorlaştırıyor.
Ulaşımda bir aksaklık durumunda ilk başvurulması gereken yer de Şehir içi ulaşımı sağlayan ETUS’a yapılmalı.
Edirne içindeki harabe evler konusu da belediyenin halledeceği bir iş değildir.
Özellikle Anıtlar Kurulu bu konuda yetkilidir. Anıtlarla ilgili konularda bu kurumu aşarak bir iş yaptırmak mümkün değildir. Edirne gibi büyük bölümü sit alanı olan bir ilde mahalli idarelerini görev yapması çok zordur.
Bir alışverişte haksızlığı uğramanız halinde yine belediyeye başvurulabilir. Belediyenin yapacağı hizmetlerle mülki idarelerin özel kurumların yapacağı hizmetleri iyi tanımlamak gerekir
Bu arada halkımız yapılan hizmetlerdeki aksaklıklar çekinmeden ilgili kuruluşlara iletilmeli.
Yol kenarındaki kaldırımlar işyerlerince işgal edilip yayalar geçemiyorsa bu durum belediyenin ilgili birimine bildirilmeli. Yaya kaldırımları araç park yeri olmuşsa yine belediyeye duyurulmalı. Halkımız bu aksaklıkları ilgili kurumlara ne kadar çok iletirse o kurumlara büyük yardım yapmış olurlar.
Bu görev hiçbir zaman muhbirlik sayılmamalıdır. Yasal ihlalleri halinde herkesin şikâyet hakkı bulunmaktadır.
Demokratik ülkelerde vatandaşların yapması gereken de budur. Avrupa ülkeleri haksızlıklara karşı halkın duyarlı olması, herhangi bir aksaklık halinde ilgili yerlere iletmesi sonucunda ülkelerinden demokrasinin tüm kurumlarca sağlıklı çalışmasını sağlamaya yardımcı olmuşlardır.
Bu durumlarda “ bana ne beni sokmayan yılan çok yaşasın” diye ilgisiz davranamayız. O yılan bir gün seni de sokabilir. Bunu unutmamak gerekir..
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
DÖRT DİL BİLEN ADAM
Dursun ile Temel İstanbul Sultanahmet Meydanı’nda gezindikleri sırada bir yabancı turist gelip kendilerine İngilizce olarak bir adres sorar. Temel ve Dursun turistin ne dediğini anlamazlar. Turist bu kez sorusunu Almanca sorar ardından Fransızca, İtalyanca olarak tekrarlar Bizimkiler turistin ne dediğini anlamazlar
Temel canı sıkılar arkadaşı Dursun’a “ Ulu Dursun bir yabancı dil öğrenemedik gitti” dedi
Dursun “ Ula neye yarayacak ki, Baksana adam dört dil biliyi yine derdini anlatamıyı”” der .
BUNLARI BİLİYON MUSUNUZ,?
DARÜŞŞİFADAN HASTANELERE
Tarihimizde ilk Darüşşifa 1. Beyazıt tarafından 1399 yılında Bursa’da yaptırıldı.
Darüşşifalar, hastalarını iyileştirildiği sağlık kuruluşlarıydı. Bu kurumlarda tıp öğrenimi de yapılırdı.
Bulaşıcı hastalıklar, akıl hastaları ve kadınlar için ayrı bölümler vardı. İlk Osmanlı Darüşşifası olan “ Bursa Darüşşifası”, on iki odalıydı. Bir baştabip,2, eczacı hastalara ilaç veren, 2 şerbetçi, aşçı, ekmekçi ve hademe, darüşşifada görevliydi.
- Beyazıt Bursa Darüşşifası için mısır Memluk Sultanı Melüküzzhir Berkuk’tan usta bir hekim istemişti O da Şemsettin Sagir adındaki hekimi yollamıştı.
mariobet - marsbahis - milanobet - mobilbahis - nakitbahis