EDİRNE HALKI İÇİN ULUSAL BAYRAMLARIN ÖNEMİ

Edirne halkı ulusal günlerini her zaman  milli bayramlarını bir başka güzellikle coşku içinde kutlar.

Hava koşulları ne olursa olsun bayram törenlerinde meydana koşar  kutlamaları izler.

Kurtuluşun ilk günlerinden bu yana  ulusal bayramların aynı heyecanla kutlandığını bizden önceki nesiller de ifade ediyordu.

 Peki, neden Edirneliler bu günlerde çok önem veriyor?

Bilindiği gibi Edirne en çok düşman işgali gören bir ilimiz Osmanlı Devletinin son dönemlerinde ihmal edilen bir kent.

Bulgarların, Yunanlıların, Rusların işgaline uğrayan bu ilin insanları düşman egemenliği altında yaşamanın acısını defalarca çekmiş  o günlerin acılarını  çekmiş.  Düşman çizmesi altında yaşamanın  zorluklarını  ancak çekenler bilebilir.

---------------------

DEDELERİMİZDEN O GÜNLERİN ACI ANILARINI DİNLEDİK.  

 O günlerde yakınlarını kaybedenler, işkenceyi uğrayanlar evleri yağma edilenler Sarayiçi’nde ağaç kabuklarını yemek zorunda kalanlar bu arada yakınları can veren atalarımızın anılarını dinledikleri için Edirneliler böyle ulusal bayram günlerini coşku içinde kutlar.

Bu coşkuyu birçok ilde göremezsiniz. Özellikle bu eziyeti çekmeyen illerimizde bunun önemi bizde olduğu kadar değildir. Bir sınır kenti olarak Edirne halkı  Cumhuriyet idaresi kurulduğu güne kadar hep çile çekmiş. Avrupa kapısı olan ve herkesin gözdesi olan bu il. Bir asra yakın Osmanlı devletine başkentlik yapmasından sonra Osmanlının son yıllarına kadar en önemli kent olmuş.

Onun için dört bir yanı  bugün de varlığını sürdüren tarihi eserlerle donatılmış. Balkan savaşında  bu güzel kent kanlı savaşlara sahne oldu. Halkın o  işgal günlerinde ne sefalet çektiği hatıralardan silinmedi.

Edinenin dört bir yanı şehitliklerle dolu köylerinde daha bu savaşlarda yaşamını yitiren şehitlerimizin abideleri var.

Onun için bizler Kurtuluş, Cumhuriyetin özgürlüğün bize bu günleri armağan edenlerin  ne denli önemli olduğunu çok ama çok iyi biliriz.

Onları üzerine toz kondurmayız. Buna yeltenenler her zaman  ağızlarının payını alır.Küçük yavrularımız dahi bu milli  duygularla yetişir.

Bayrağı Atatürk Cumhuriyeti canı gibi sever.

Onun için Edirneliler için Ulusal bayram kutlamalarının  değeri hiçbir şeyle sevgiyle  değişmez.

Cumhuriyetimizin 96. Yılını da  bu yıl böyle bir coşku ile kutladık. Bu günde  evler , işyerleri bayraklarla donatıldı.

İnsanlarımız bayramda  tören alanına koştu, Her birinin elinde Türk Bayrağı vardı.

Gençlerimiz Cumhuriyete sahip çıktıklarını bir kez daha gösterdiler.

Aynı günün akşama CHP tarafından düzenlenen etkinlikte  Binlerce insanımız Cumhuriyete bağlılığını bildirdi.

--------------------

CHP’LİLERE ÇOK ÖNEMLİ GÖREV DÜŞÜYOR

 Ana Muhalefet Partisi CHP’nin  bu dönemde  Cumhuriyete ne denli sahip çıktığını her ortamda onu savunduğunu kimse inkar edemez.

Bazı partilerin sustuğu, bazılarının susturulduğu bir zamanda bu parti yetkilileri Cumhuriyetin kazanımları için elinden gelen mücadeleyi verdi.

Bunun yeterli olduğunu söyleyemeyiz.

Bazı sahiplenmeler sadece sözde kaldı, fiiliyata geçirilemedi.

O konuda CHP’nin eksikliği olduğu muhakkak.

Önümüzdeki yıl CHP yeni kadrolarını seçecek.

Partinin belli zaafları dikkate alınarak yeni kadroların göreve gelmesi gerekir.

Edirne dahil ülkemizin tamamına yakın bölümünde parti kadroları rehavet içinde  olduğu biliniyor.

Partide göreve gelecek yeni kadrolar CHP’ye canlılık  getirmeli.

Öyle” ben bugüne kadar getirdim, bundan sonra da göreve devam etmek istiyorum” anlayışı ile bir yere varılmaz.

Bu görevin  bir bayrak yarışı olduğunun unutulmaması gerekir.

Bazı illerdeki kadroların başarılara tüm parti teşkilatınca örnek alınmalı.

Partide yapılması gereken  değişikliğe , revizyona  üst yönetimlerden başlanmalı. “ Balık baştan kokar” gerçeği ile hareket edilmeli.

Eğer CHP bu konuda duyarlı davranmaz “küçük olsun bizlen olsun , ben görevde kalayım” anlayışı ile hareket ederse bu parti kapısına kilit vurmak zorunda kalabilir.

Bugüne kadar olanlara tepkileri savunmalar  sadece lafla oldu “ lafla peynir gemisi yürümez” diye bir hikaye vardır. Gerçekler her zaman  söylemlerle  anlatılmıyor,bunun fili olarak halkın anlayacağı şekilde yasaları da dikkate alarak anlatılması gerekir.

CHP bu alanda imkanları değerlendirip  halka kendini anlatamadı çabalar yeterli olmadı.

Onun için önümüzdeki günlerde yapılacak mahalli yönetim seçimlerinde  bu partiye gönül verenler partinin geleceğini dikkat alarak oy vermeli  . partiye dinamizm getirecek kadrolar göreve gelmeli.

-----------------------

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

Vaktin birinde Edirne’de  Aksi Yusuf olarak bilinen  bir peynir tüccarı varmış.

 İstanbul’da peynir fiyatları çok düşük, İzmir’de yüksek olduğu  bir zamanda  fırsat bu fırsattır deyip peynirlerini İzmir’e götürüp satmak üzere  İstanbul’dan gemiye peynir yüklermiş.

 Fakat gemi bir türlü limandan ayrılmıyormuş. Kepten  hem kendinin hem de tayfaların ücretini peşin istemiş.

 Aksi Yusuf:

“ taşıma işe son bulmadan sizlere para veremem. İşini bitir İzmir’de paranı al” dedi.

Bunun üzerine kaptan:

“ bu iş kara taşımacılığına benzemiyor. Tayfanın parasını vermek zorundayım. Senin anlayacağın “lafla peynir gemisi yürümüyor” demiş.

----------------

FIKRA

İTALYA7YI BEĞENMMİŞ

 İtalya seyahatinden dönen adama arkadaşları İtalya’yı nasıl buldun  diye sormuş:

 Boş verin İtalya’yı hiç beğenmedim. Bu geziden hiç memnun kalmadım”

 Arkadaşları:

“ Roma gibi bir kenti de beğenmedin mi?” diye sormuş.

 “Nesini beğeneyim, şehir baştan aşağı harabe, taşlarla dolu. İnsan buralarını gezdirmeye utanır”

“ Peki ya Venedik”

“ Bu kadar da şanssızlık olur mu arkadaş.

Oraya gittiğimizde şehir baştan aşağı sularla kaplanmıştı”