DİS üyesi Emekli Sen gün geçmiyor ki emeklileri ve diğer çalışanları ilgilendiren bir konu hakkında kamuoyuna görüşünü açıklamasın. Bu sendika üyeleri “ beni değer sendikaların durumu ilgilendirmez, ben zaten emekli olmuşum. Onlar kendi mücadelelerini yapsınlar” anlayışında değil. EYT haklarının kazanımı konusunda mücadele mi oluyor. Orada Disk/Emekli Sen mensuplarını görürsünüz. Yaşamlarının son baharında olsalar dahi sağlığı el verenler bu mücadeleye katılır.Onlar hak arama şartlarının ne olduğunu bilen kesimlerden gelerek emekli hakkını kazanmışlardır. Kendi haklarını yeterince almamış olsalar dahi, ülkedeki yaşam koşullarını dikkate alarak kendilerinden öte çalışanların haklarının kazanımından da en ön saflarda yer alırlar. Basın yayın organlarını inceleyenler ve sosyal medyayı4 takip edenler bu sendika mensuplarının mücadelesinden örnekler görebilirler.
----------------------------------------------------------------------------------------------
YA DİĞER SENDİKALAR
Her meslek kuruluşumuzu temsil eden sendikalarımız var. kamu kurumları özel kuruluşlarında çalışanların hakkını savunmakla görevli sendika yöneticilerimiz mevcut.
Son yıllarda bakıyoruz bunların adı var kendileri ortalarda görülmüyor. Kabuklarını çekilmeşler olayları izliyorlar. İşçi hakları budanmış işçi ve memurlar hayat pahalılığından yakınıyor. Sağlıta sorunlar var. İşveren baskıları artıyor. İşçi çıkarmaları gittikçe artıyor. Merdivenaltı üretimlerde çalışanların hiçbir hakkı bulunmuyor. Emeklilikte yaşa takılanlar en zor koşullarda mücadelelerinin sürdürüyor, toplu sözleşmelerde sendikalar ancaü işverenin verdiği ile yetiniyor.kendi çabalarıyla kazandıkları bir hak yok. tüm bunların onlarcasını daha sayabiliriz. Bunları takip etmekle yükümlü olan o kurumların temsilcisi olan sendikalardır. Peki bu muhteremler üstlendikleri görevi yeterince yapıyor mu?
--------------------------------------------------------------------------------------------
SENDİKA AĞALIĞI DEVAM EDİYOR
Gerek işçi gerekse memurlar arasında bir dolaşın. Sendikalar hakkında görüşlerini alın böylece daha sağlıklı bilgiye sahip olursunuz.
Maalesef ülkemizde sendika ağalığı devam ediyor. Sendikalardan Ankara’ya kapağı atanlar tabanının sesine kulak verme yerine kendi koltuklarını düşünüyor.
Orada tatlı maaş,lüks yaşam var. Çalışanlar güç koşullarda yaşamlarını sürdürüyormuş, onlar için bu ikinci planda kalıyor. Yeter ki ülke yöneticileri ile uyum içinde olunsun ve altından koltuk gitmesin.
Meslek kuruluşlarımızı temsil eden yöneticilerin maaşları araştırılsa her halde çalışanların en azından beş katını bulur.
Güzel maaş geniş koltuklar içinde sefalarını süren sendika ağaları ve meslek kuruluşlarımızın üst yöneticilerini tabanları hangi imkanları olduğunu araştırması gerekir” Acaba kendi haklarını yeterince savunuyorlar mı?” Diye sorgulaması lazım.
Yoksa onlar ömür boyu o koltuklarından ayrılmazlar. Aralarında 20-25 yıl aynı görevi yapanlar var.
Adeta oraya kazık çakmışlar. Bunlar kendilerini oraya seçenler tarafından sorgulanmalı. Siyasetçilerimiz gibi meslek kuruluşlarımızın başında olanlar da gündeme gelmeli.
Beyler genel kurulları yaklaştığı zaman kendi örgütünü savunur görünen birkaç demeç veriyor.
Daha sonra kendisini seçecek delegeleri ile turistlik yörelerde bir toplantı yaparak seçilmesi için işi bağlıyor.
Demokrasimiz bu anlayışta olan kurum temsilcileriyle bir yere varamaz.
Bu görevde bulunanlara bir sınırlama getirmeli, en fazla iki dönem seçimin ardından kendisinden sonrakilere fırsat tanınmalı.
Bizde maşallah bu göreve seçilip mezara kadar o görevde kalmak isteyenler var. Siyasiler sorgulanırken meslek kuruluş temsilcilerimiz de sorgulanmalı.
Zira onları da siyasiler gibi “Rabbena hep bana” anlayışında
Hiç olmazsa onlar da güç koşullarda, yaşamlarının son döneminde demokratik haklar için mücadele veren Disk- üyesi Emekli Sen’den örnek almalı.
-------------------------------
BİRİMİZİN DERDİ HEPİMİZİ DERDİ OLMALI
Özellikle toplumun genelini ilgilendiren sorunları başkalarının üzerine atma alışkanlığımız var. Bakıyorsunuz Belediyenin yapması gereken görevde bizlerin de desteği olması gerektiği halde , onu bir kenara bırakıp sadece belediyeyi eleştirmekle yetiniyoruz.
Mahalli idarelerini görevlerini daha sağlıklı yapmaları için o yörenin haklının da belediyelere yardımcı olması gerekir.
Bu konuda eksiklikler oldu eleştirilmesine tamam da. Halktan kaynaklanan hataları da belediyeye yükleyerek nereye varılır.
Adam çöplerini yol üzerine atmış, aracını park edilmemesi gereken yere park etmiş, halkın ortak malı olan bir şeye zarar vermiş. Burada belediyeyi mi suçlamak lazım?
Belediyenin eksikliklerini gündeme getirirken halkımızın da şehir yaşamına uymayan davranışlarını da hatırlamamız gerekir. Çünkü yapılan hizmetler hepimiz için geçerli.
------------------------------------------------------------------------------------
PİKNİK ALANLARI ÇÖPLÜK GİBİ
Gidiniz, halkın piknik yapacağı yerlerde inşaat atıkları yığılı.
Onu oraya atana ne demeli. Ne acıdır ki, insanlarımızın bazıları şehirde özellikle Edirne gibi tarihi bir kentte yaşamanın sorumluluğuna alışamadı.
Yasak ve kurallara uyma diye bir sorunu yok.
Aslında bu kentte yaşamanın ayrı bir sorumluluğu olduğunu akıldan çıkarmamalıyız.
Yoksa bu sorumsuzlukla Edirne’yi nasıl turizm kenti yapacağız?
Bunun için de mahalli idareler, kitle örgütlerimiz,oda ve borsalarımız kasaca bu kentte yaşayan herkes Edirne’nin güzelliği, daha modern olması için el ele vermeliyiz: Öyle her şeyi mahalli yöneticilere yükleyip kendi kenti için olumsuz propagandaya soyunan insanlarla bir yere varılamaz.
Mahalli yönetimleri yeri geldiğinde eleştirirken. belediyenin de yapılan hizmetlerini de takdir etmeliyiz.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
FIKRA
EN SON ÇIKAN DİŞLER
Öğretmen öğrencilere sordu:
İnsanlarda en son çıkar dişlerin hangileri olduğunu bana kim söyleyecek?”
Okulda derin bir sessizlik çöktü.
Bir süre sonra sınıfın arka saralarından bir öğrenci parmağını kaldırdı.
“ Ben biliyorum öğretmenim”
Öğretmen:
-“ Söyle bakalım hangisiymiş?”
-“ En son takma dişler çıkar öğretmenim”
*********************************************
ÖZLÜ SÖZ
Kötü idarecilerin başarısı, halkın felaketidir.
MEKSİKA ATASÖZÜ