Ülkemizde özellikle gençler arasında telefon tutkusun yapılan istatistiklere göre ilk sıralarda bulunuyor. Bakıyoruz ihtiyaç olduğu zaman değil her an gençlerimizin gözleri ve elleri telefon tuşlarında.
Kuşkusuz telefon insan yaşamının bir parçası konumuna geldi.haberleşmenin kaçınılmaz parçası.
Ona bir diyeceğimiz olamaz. Fakat gün boyu telefonla meşgul olmak gençlerimiz için ne kadar fayda getirir.
Sabahları işime gelirken Eğitim Fakültesi öğrencilerinin yoğun olduğu minibüse biniyorum.Gördüğüm manzara şu tüm gençlerimiz oturdukları koltuklarında gözleri telefonlarında.
Gözlerini oradan ayırmıyorlar.
Ellerinde kitap veya ders notları görsem yadırgamayacağım. Sürekli telefonla meşgul olmaları eğitim uzmanları gibi beni de endişelendiriyor.
Bu öğrencilerimiz gittikleri okullarda kendilerinden sonraki gençleri eğitecekler.
Bunlar telefonla sağlanamaz sosyal alanda da gelişmeleri gerekir.
Bir öğrenci yanında oturan halktan birine selam vermesi gerektiğinde konuşması onlar için yararlı olmaz mı?
---------------------------------------------------------------------------------------------
BİRAZ DA ÇEVRENİZ VE DOĞA İLE İLGİLENİN
Bırakınız telefonları ile meşgul olurken yaşlılara yer vermeyi hiç olmazsa bu telefon tutkularından biraz olsun vazgeçsinler.
Şöyle bir çevresiyle , insanlarla doğa ile ilgilensinler.
Bir öğrencimize yolculuk sırasında bir kamu kurumunun yanından geçerken burasının ne olduğunu sorduğumda bilmediğini söyledi.
Gençlerimiz çevreden doğadan kopmamalı, öğrencilerimiz okulları d ile Cafelerler arasında kalmamalı.Doğa ile çevresindeki insanlarla iç içe olmalı. Çünkü gittikleri yerlerde öğrencilerin yanında velilerle de ilgilenmeleri gerekecek .
Onlarla uyum sağlamaları başarılarını artıracaktır. Köy Enstitüsü öğretmenlerimiz halkın sorunları ile ilgilendikleri için onların her sorunlarıyla meşgul olduğu, çözüm aradıkları için aradan bu kadar zaman geçmesine karşın şu anda da saygı ile anılıyor.
Gençlerimiz ülkemizin geleceği, Onları bu çetin geçecek mücadeleye hazırlamak ise bugün eğitim fakültelerimizde eğitim gören yarının öğretmenlerine düşmektedir.
--------------------------------------------------------------------------------------------
SİZLER GELECEĞİN NESİLLERİNİ HAZIRLAYACAKSINIZ
Onlar bu konuda donanımlı olmadığı zaman gençlerimiz diğer ülke gençleri ile nasıl yarışacak.
Bundan birkaç gün önce basında dünyadaki eğitim başarı oranları yayınlandı. Matematikte, okumada fizikte ülkemiz öğrencilerinin kaçıncı sırada yer aldığını gördükçe gerçekten utandım ve endişelendim.maalesef ülkemiz eğitiminin geldiği durum bu. Bırakınız Avrupa ülkelerini Asya ve bazı Afrika ülkelerinden de geri kalmamız eğitimcileri düşündürmüyor mu?
Bilimsel eğitimde bu düzeyle nasıl muasır medeniyetler düzeyine erişeceğiz?
Bu alanda gençlerimizin özellikle eğitimcilerimizin çok donanımlı olmaları gerekir.
Ne yazık ki, eğitimin yaz boz tahtasına dönmesi eğitim kurumlarımızı ve öğrencileri amaçsız, heyecansız geleceğini dikkate almayan duruma getirdi.
Eğitimine önem vermeyen geleceğini riske atar gerçeğini unutmamalıyız.
----------------------
BİRAZ DA KÖYLÜLERİMİZ GAYRET GÖSTERMELİ
Edirne’nin köylerinin tamamına yakınına devletimiz tarafından imkanlar sağlanarak köy içi yollarının yapılması için gerekli malzeme sağlandı.
Bakıyoruz köy yolları eskiden olduğu gibi kış aylarında çamur , yaz aylarında tozlu değil.
Bunun yanında altyapılarının da yapılmış olması köylerimizi daha modern hale getiriyor.
Bu arada devletin sağladığı imkanlarının yanında köylülerimizin de çevresini güzelleştirmek evlerinin yanının bahçelerini düzenli hale getirmelerinde özen göstermeleri gerekir.
İlimizde bazı köylerimizde bu alanda olumlu gelişmeler var. Onun yanında bazı köylerimizde ise eski alışkanlık bahçelerindeki bakımsızlık ve düzensizlik devam ediyor.
İnsanların kalacakları mekanlarının düzenli bakımlı olması onlar için de bir ihtiyaç olduğu akıldan çıkarılmamalı.
Uzun yıllardır bakımsız meyve ağaçlarının aşılanması dallarının budanması evlerin çevresinin yeşil alana dönüşmesi köylerle şehirleri yaklaştırır. Köylerde yaşamı özendirir.
Köylerdeki alışkanlıkları çevreye duyarsızlık “eski hamam eski tas” şeklinde gitmemeli.Her gün kentlere gelip giden köylülerimiz kendi imkanlarıyla kaldıkları mekanları düzenli huzur verici bir ortama getirmeli.
Bak devletimiz gereken desteği veriyor.
Onların da kendi imkanlarıyla yapacakları düzenlemelerle köyle park haline dönüşebilir.
---------------------------------------------------------------------------------------------------
BAZI KÖYLER DEVLET HİZMETİNDEN MAHRUM EDİLMEMELİ
Devletimiz kanalıyla köy yolları yapıldı.
Bununla köyler güzellik kazandı, daha yaşanır duruma geldi.
Köylerimizde bazı insanlarımız bu güzelliklere güzellik katma çabasında: Bu arada Uzunköprü’nün bir sınır köyünün köy yollarının yapılması için gerekli malzemeden yoksun kalması köylülerin tepkisene neden oluyor. Köy halkı ile konuştuğumuzda “ Başka köylerin yıllarının yapılması için yeterince paket taşı verildi. Hatta yapılması için de yardım da sağlandı.
Bizim köyümüz il sınırlarının kenarında olduğu için olacak ki köyümüzün yollarının yapımı için aynı imkan sağlanmadı.
Mahalli seçimler öncesi bir miktar malzeme geldi. Onlar yol yapımında kullanıldı yeterli olmadı . Köyün yarısı bu hizmetten yoksun kaldı . Şimdi köyün yollarının yarısına karo taşı döşendi. Diğer yarısı ise kış aylarında yollardan çamur içinde yürümek zorunda kalıyor.
Köy halkı arasında bu huzursuzluk yaratıyor.Neden bizim köyümüz yollarının yapılması için yeterli imkan sağlanmadı. Bazı köylere gereğinden fazla sağlanan imkanlar Çavuşlu köyü gibi bugüne kadar devlete merasından çıkan kömürü ile artı değer sağlayan bir köye bu imkanlar çok görüldü.
Bunu hazmedemiyoruz.
Buradan yetkililere bir kez daha seslenmek istiyoruz.
Diğer köylere sağlanan imkanlar neden bizim köyümüzden esirgendi?
Bunun yanıtını bekliyoruz” diye tepkilerini ilettiler.
Merak edenler varsa Uzunköprü’nün bu sınır köyüne gidip kahvelerde bu konu hakkında köylülerin tepkilerini dinleyebilirler.
Hatırlatırım.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
TASLAK OLARAK YARATILMIŞ
Kocası karısına öfke ile sordu:-“ Erkeğin önemi şundan belli ki, Cenabı Hak bile onu kadından önce yaratmış.”
Erkeğin bu konuşması üzerine karısı hemen cevabı yapıştırdı.
“Şaşarım aklına, bir sanat eseri yaratmak için önceden bir taslak yapmanın adet olduğunu bilmiyor musunuz?
****************************************************************
BORÇ MESELESİ
Mişon’un Salamon’a bin lira borcu vardı. Bu yüzden de geceleri uyku uyuyamıyordu.
Bir gecen borçlu olduğu Salamon’un kapısını çaldı.
“Salamon” dedi.” Benim sana bin lira borcum vardı ya…Onu ödemeyeceğim,,,”
Salamon:
“Neden kuzum?”
“Neden olacak? Bugüne kadar benim gözüme uyku girmedi. Bundan sonra da senin gözüne uyku girmesin"
------------------
ÖZLÜ SÖZ
Uyuyan insanı uyandırabilirsiniz. Uyanmak istemeyen insanları uyandırmak mümkün değildir.