Elektrik, doğalgaz ve diğer ev masrafları dar gelirlilerin belini büküyor.
Bu arada asgari ücret beklentisinde de dağ fare doğurdu, beklenen oldu.
Kış ayları çok masraflı aylardır.
Bu ayları atlatmak geliri düşük olan aileler için çok zordur.
Bu durumda olan aile sayısı ülke nüfusunun yarısından fazla.
Hal böyle olunca harcamalarında kısıntı yapmak için insanlarımız kılı kırk yarıyor.
Çok doğalgaz parası ödememek için evinde kalın giyinip oturanlar, soğuklan hasta olanlar var.
Fazla elektrik masrafı olmasın diye evinde bir lamba yakanlar var.
Ülkemizde artık yiyeceklerini bir ve birkaç kilo alma yerine tane ile veya yarım kilo alanlar var.
Bir kasapta tanık oldum.
Bir dar gelirli vatandaşımız elindeki on lirayı uzatarak “sana bu kadar kıyma ver” dedi.
Kasaba sordum, müşteriler hep böyle mi diye .Bana” bırakınız on lira ile kıyma istemeyi beş lira verip et ve kıyma almak isteyenler var.Halkımızın alım gücü iyice azaldı.
Bu arada bizim de satışlarımız düştü” dedi
Yine pazaryerlerini gezdiğinizde kilolarla meyve sebze alanlar, onun çok azını alıp evinin yolunu tutuyor.
Siz bakmayın ekonomi uçuyor her şey yolunda diyenlere.
Onlar bir de çarşı pazarı gezsin halkın sorunlarını dinlesin ekonominin nasıl uçtuğunu görsün.
Bazı vatandaşlarımız pazarların dağılım saatlerini bekliyor.
Bu saatlerde satış fiyatlarının düşebileceğini hesap ediyor.
Bazı dar gelirlilerimiz de pazar artıklarıyla yetiniyor.
Edirne gibi ekonomik durumu en alt düzeyde olmayan bir ilde durum bu .
Aç olan açıkta olan insan yaşamını sürdürmek için her şeyi yapar.
Bu da toplumsal olayları artırır.
Nitekim bu konuda çıkan olaylara bakıldığında geçim sıkıntısından kaynaklandığını görüyoruz.
--------------------
BORCUNU DÜZENLİ ÖDEYENLERİN SUÇU NE
Bir süre önce kamuoyuna açıklandı. Güneydoğu illerimizin bir bölümünde elektrik faturalarını ödemeyenlerin oranı %85 çıvarındaymış . neredeyse tamamına yakın abone elektrik parasını ödemiyor. Bunun ne mazereti olabilir.
Sen ahırlarını kuyu sularını elektrikle ısıtacak evini elektrikli klimalarla ısınmasını sağlayacak sın elektrik faturası geldiğinde ödemeyeceksin.
Bunu yoksulluğa imkansızlığı bağlayamazsınız ülkenin her yöresinde yoksul insanlarımız var. bu düpedüz yasaları dikkate almamak “ ben ödemezsem de bana bir şey olmaz” demek olmuyor mu?
Ondan sonra da onların ödemediği elektrik borcunu faturasını düzenli ödeyen insanların faturalarına kayıp kaçak adı altında ödeteceksiniz.
Halk bunu ödemeye mecbur mudur.
Bir yandan elektrik alacakları tahsil edilmeyecek, diğer yandan borcuna sadık insanları cezalandırmak için elektriğe zam üzerine zam yapacaksın.
Bu insafsızlık değil de nedir?
Elektrik faturalarında bakıyoruz padişah fermanı gibi uzadıkça uzuyor. Faturalarda ödeme kalemleri çeşitli isim altında vatandaşlardan tahsil ediliyor.
Ne yazık ki halkın yanında olan tüketici dernekleri,meslek kuruluşları bu haksızlık karşısında su pus oluyor.
Ben bu yaşıma kadar meslek kuruluşlarının sendikaların bu kadar sessiz ve tepkisiz olduğuna tanık olmadım, tamamının üzerine ölü toprağı örtülmüş gibi sessizce köşelerine çekilmişler.
Yazıklar olsun.
EDİRNE EN ÇOK İHRACAT YAPAN İLLERDEN BİRİ
Belki bu sözlere şaşırıp Edirne’de nereden ihracat yapıyor diyenler olacaktır.
Örnek ortada. kentimize çok sayıda alışveriş yapmak için komşu ülkelerden insanlar geliyor.
Onlar buranın esnafından mal alıyor.
Bu ülke insanlarının paraları Edirne’de kalıyor . Bu ihracat değil midir?
Her ne kadar bu alışverişlerin büyük bölümü süpermarketlerden yapılsa da bu paralar ilk olarak kentimize geliyor.
Tabii daha sonra bu paralar marketlerin merkezine aktarılıyor.
Oraların gelir hanesine yazılıyor.
Böyle olmasına karşın Edirne bu günübirlik alışverişlerle en çok ihracat yapan iller arasında yer alıyor.
Peki Edirne bu kadar ülkeye döviz getirmesine rağmen bu kent neden hiçbir devlet teşvikinden yararlanamıyor.
Döviz girdisi Edirne’nin çok altında olan iller bu imkandan yararlanmalarına rağmen neden Edirne’ye bu sağlanmıyor.
Bunun sorgulanması gerekmez mi?
---------------------------------------------------------------------------------------------------------
HAN-I YAĞMA
Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır* Huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır,
Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır!*Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,*Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir*Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!*Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,*Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say*Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;*Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,/Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar*Gurur-ı ihtişamı var, sürur-ı intikaamı var.
Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar./Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,*Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını*Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.*Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,*Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!*Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak*,Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,*Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Tevfik FİKRET
-----------------------------------------------------------------------------------------
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ,?
MONDROS’UN İNTİKAMI İÇİN MUDANYA SEÇİLDİ
Kurtuluş savaşı sonrasında Ülkenin parçalanmasına yönelik Mondros Mütarekesinin intikamını almak için Adının baş harfi “ M” olan bir yer olan Mudanya ilçesinde mütareke yapıldı.
1-KABAK YANINA EKİLEN KARPUS SARI İÇLİ OLUR.
2-SALEP BURDUR İLİ BUCAK KAZASINDA YETİŞİR.
Salep’in yapıldığı orkide yumruları değirmende öğütülür, önemli bir içecek haline gelir.
Bu çevrede 10 ton salep üretiliyor. Salep ihtiyacının %90’ı bu küçük şehirden elde ediliyor.
MALTA SÜRGÜNÜ
Malta sürgününde İngilizler Türkiye’yi Ermeni katliamında suçlu göstermek için tüm belgeleri topladılar .
Bu belgelerde Türkleri suçlayacak belge bulamadıkları için malta sürgünlerini serbest bıraktılar.