Bir süredir benim de köşemde sık sık dile getirdiğim bir konu vardı. Edirne’ye günübirlik alışveriş için gelen Yunan ve Bulgarların komşu illere gideceği yönünde söylentiler duyuyorduk.
Ne yazık ki bugüne kadar bu iddialar dikkate alınmadı.
Sonunda iş netleşince şimdi herkesi bir telaş kapladı.
Edirne’deki fiyatların pahalı olduğunu ileri süren Bulgarlar sosyal medya platformu Facebook’kanalıyla Çorlu’da alışveriş grubu diye aralarında bir alışveriş grubu oluşturmuş.
Bu konuda manipülasyon yapılarak Edirne fiyatları ile Çorluda satılan ürün fiyatlarının farklı olduğu Çorlu’nun daha ucuz olduğu söylemleri yaygınlaşmış.
Bu konuda çıkarı olan bazı kişiler Edirne’ye gelen turistleri gerçekle ilgisi olmayan nedenlerle Çorlu’ya yönlendirme gayreti içine girmiş.
Edirne Tanıtım ve Tuirizm Derneği Başkanı Bülent Bacıoğlu konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada Yunan ve Bulgar vatandaşlarının en çok alışveriş yaptıkları ürünler için fiyatları üzerinde algı yaratılmak istendiğini Yunan ve Bulgarların manipülasyonla çorlu’ya yüklendirilmek istendiğini ifade etmiş..
Kuşkusuz ülkemize alışveriş için gelenler en uygun koşullarda alışveriş yapacakları yerleri tercih ederler, bu onların hakkıdır. Buna kimsenin bir diyeceği olamaz .
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
PEKİ NEDEN ŞİMDİ BU SORUN GÜNDEME GELDİ
Yunan ve Bulgarlar uzun süredir Edirne’ye gelip rahatlıkla alışveriş yapıyorlardı. Bu konuda bilinen bir sorun yoktu.
Neden birden bire Çorlu'ya gitmeleri sorunu ortaya çıktı.
Bu konuda kendimizde de hata aramamız gerekmez mi?
Bazı sorumsuz kendi menfaatini ön planda tutan kişilerin fahiş fiyatla ve kalitesiz mal sattıkları yolunda yakınmalar vardı.
Ne yazık ki bu konuda yeterli denetim yapılmadı.
Bunun sonunda şikayetler gittikçe büyüdü.
Komşular bu arada bazı kişileri de devreye sokarak başka pazarlar aramaya başladı.
Bunu fırsat bilen Yunan , Bulgarları kendi pazarlarına çekmek isteyen onlara cazip teklifler sunan kişi ve gruplar Edirne’ye gelen turistleri kendi pazarlarına çekmeye başladılar.
İşin aslına bakılırsa bir anlamda bu ortamı komşu ülke insanlarına yeni pazar arayış ortamını bizler hazırladık.
Böylece daha önceki yıllarda yaşadığımız acı olaydan ders almadığımız anlaşıldı.
Bu arada Bulgarların da gaza gelmemeleri ucuz vaatlere kanmamaları gerekir.
Yakınlarında olan iyi ilişkiler içinde oldukları Edirne varken yüzlerce kilometre ötede Çorlu’ya gitmeleri kendilerine geçici olarak imkan yaratabilir.
Bu kişilerin aralarında haberleşmelerinde belirttiği gibi Çorlu’da bazı ürünlerin ucuz olduğu yolunda iddialara çözüm bulunması ve Edirne piyasasının sıkı denetim altına alınmasıyla bu sorun çözümlenir.
Aksi takdirde Edirne esnafları bazı kişilerin hatası yüzündün en önemli pazarını kaybetmiş olur.
Bu, ülkemizde ekonominin dibe vurduğu bir dönemde Edirne’de onlarca işyerinin kapanması demektir.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
ACİL OLARAK ÖNLEM ALINMALI
Manipülasyon yaparak Edirne’ye gelen komşu ülke insanlarını başka yörelere çekmek isteyenlere karşı acil önlem alınmalı.
Eğer ürün Çorlu ile Edirne arsındaki ürün satışlarında farklılık varsa bu dengelenmeli.
Oralardaki satış ile Edirne’deki satış farkı kaldırılmalı.
En önemlisi bazı kendini bilmez fırsatçı esnafların bu insanlara fahiş fiyatla mal satmalarının önüne geçilmeli. Komşu ülke vatandaşlarının araçlarını park etmede yaşadıkları sorunla giderilmeli .
Komşuların alışveriş yaptıkları yerlerin yeterince denetlenmediği, Edirne’de bazı esnafların onlarla takas usulü alışveriş yaptığı yönünde iddialar incelenmeli.
Özellikle mutfak , temizlik ürünleri, yağların kalitesiz olduğu yönünde iddialar var.
Belediye , Vergi dairesi ve tarım İl Müdürlüğü ekipleri pazar yerlerinde gece gündüz denetim yapmalı.
Her şeyden önemlisi bu konu tüm meslek kuruluşlarımız siyasi partilerimiz ve odalarımız mahalli yöneticiler, emniyet ekipleri tarafından kontrol altında tutulmalı.
Bu iş önemsiz sayılıp geçiştirilmemeli.
Komşuların Edirne’den ayrılmasında bizlerin suçu yoktur diyemeyiz.
Suçu başkalarına atarak bir yere varamayız” iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batırıp” bu soruna çözüm bulunmalı.
Altın yumurtlayan tavuğu kesmek isteyenlere fırsat verilmemeli.
Ne yazık ki ilimizde kendi çıkarını her şeyin üzerinde tutan fırsatçılar var. Bunların önü kapandığında Edirne daha güvenli olacaktır.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ,?
19 MAYIS KUTLAMALARI 1939’DA BAŞLADI
Türkiye’de Gençlik ve Spor Bayramının ilk kutlanışı 19 Mayıs 1939 yılında olmuştur.
1938 yılında zamanın Başbakanı Celal Bayar imzasını taşıyan bir yasa tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu.
Bu tasarıda 19 Mayıs gününün “ Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kabul edilmesinin gereği ayrıntılı bir şekilde anlatılıyordu. 19 Mayıs gününün cumaya rastlaması durumunda cumartesinin de resmi tatil olması isteniyordu.
Tasarı meclise sunulduğu şekilde kabul edildi.
1930 yılından başlayarak, orta dereceli bütün okullarda beden eğitimi öğretmenlerinin denetiminde beden eğitimi gösterileri yapılmaya başlandı.
Bu gösterilerin bir bayram özelliği durumuna getirilmesi ilk kez 1939 yılında olmuştur.
----------------------
FIKRA
HIRSIZI GÖREN KÖPEK NE YAPAR,?
Fransa’da bir hatip konuşma yapıyor. Konuşmayı dinleyeler arasında kısa sürede gayri meşru yıllardan büyük servet sahibi olan bir siyasetçi de var.
Herkes usta hatibi can kulağı ile dinlerken, onu çekemeyen zengin siyasetçi ayağa kalkarak, yüksek sesle” Ne havlayıp duruyorsun be adam” der
Hatip hiç istifini bozmadan cevap verir,” Ne yapılım harsızı gören köpek elbette havlar” der
---------------------
REKLAMIN BÖYLESİ
Bir fabrikatör arkadaşına dert yanıyordu:
“Geçen hafta iyi bir gece bekçisine ihtiyacım var diye gazetelere ilan verdim ya..”
Arkadaşı
"Eee ne oldu?”
“Ne olacak ? ilanın çıktığı gün fabrikam soyuldu..”
-----------------------
ÖZLÜ SÖZ
“İnsanların ahlaklarını bozan zenginlik değil. zengin olma tutkusudur.”
De.BONALD