SÜT ÜRETİCİLERİ, BİRLİĞİNE SAHİP ÇIKMALI

Bölgemiz ekonomisinde hayvancılık  çok önemli bir yer tutuyor. Tarımla  tarlasına ektiği ürünü ile geçimini sağlayamayan vatandaşlarımız    hayvancılıkla  nafakasını çıkarıyor geçimini  sağlamaya çalışıyor.

Hayvansal ürünler arasında üreticilerimizin en önemli geliri süt.

Onu pazarlayarak evinin geçimini sağlıyor.

Bölgemizde bu konuda faaliyet gösteren    birliklerin başında Edirne Süt Üreticileri Birliğimiz  geliyor.

Edirne merkez ve köyleri ile  Lalapaşa ilçesinde örgütlü olan bu birlik ayrıca hayvancılıkla ilgili ihtiyaçları da sağlama gayreti gösteriyor.

Tarım Hayvancılık İl müdürlüğü toplantı salonunda  yapılan  Süt Üreticileri Birliğinin genel kuruluna katıldım oradaki konuşmaları dinledim.Başkan Mustafa Suiçmez yılların verdiği deneyimle süt üreticilerinin   sorunları  biliyor ve takip ediyor. Gerektiği zaman yetkililere iletiyor. Bu alanda faaliyet gösteren kuruluşların arasında  ütercilerin sorunlarını en çok dile getiren o.

----------------------

BÖYLE OLMAMALI

Süt Üreticileri Birliği genel kurulunda   derneğe üye olanları yetirli çoğunluğu  sağlayamaması  nedeniyle  gecikmeli olarak başladı.

500’ü aşkın delegenin  olduğu bir genel kurulu ancak 262 üreticinin katılması  süt üreticilerimizin kendi yararına çalışan bir kuruluşa ilgisizliğini gösteriyor.

Bölgemiz hayvancılığının en önemli girdisi, gelir kaynağını oluşturan    süt konusunda  bu işle geçimini sağlayan halkımızın daha duyarlı davranması gerekirdi.

Böyle önemli günde  süt üreticilerimizin  tamamına yakınının salonda olması, gerektiğinde sorunlarını yöneticilere iletmeleri çok daha iyi olurdu. Delegeler böyle toplantılara  büyük ilgi gösterirse  yöneticiler o oranda şevkle güvenle  görev yapar.

Genel kurulda çoğunluğu sağlamak için  uzun süre beklemek zorunda kalmaz.

Bu sağlandığı takdirde  derneğin gücü üreticile arasında etkinliği  de o oranda artmış olur.

Üreticilerimizin  kendi  derneğine  sahip çıkmada daha duyarlı davranmalarının kendi yararlarına olacağı inancındayım.

---------------

MARTILARIN GÜVERCİNLERİ KATLETMESİNE ÇÖZÜM BULUNMALI

Edirne deniz kenarı olmamasına karşın ilimizde deniz çevrelerinden daha çok martı barınıyor. bilindiği ğibi martılar genellikle denizin olduğu yörelerde yaşarlar.

Her ne hikmetse bu  hayvanlar zamanla Edirne’ye gelerek çoğaldılar.  Martıların gelmesinden sonra Edirne’de güvercin sayısı gittikçe azaldı.Martılar  güvercinlerin baş düşmanı saldırgan olmayan  uysal olan güvercinleri martılar  gördükleri yerde güçlü gagalarıyla  parçalayıp yiyor yavrularını  yok ediyor..Halkımız evlerin saçaklarında  martıların güvercinleri  öldürmelerine tanık oluyor. Bunu doğa dengesini sağlar mantığı ile geçiştiremeyiz. Eğer hayvanlardan biri yiyeceğini değerlerini yiyerek sağlıyorsa. İnsanlar bu soruna el atmaları gerekmez mi?

Tarihi yerlerimizin süsü , değişmez konukları olan  güvercinlere martıların   öldürmeleri  böyle devam ederse  bir süre sonra güvercin  nesli  tükenecek.

Kentimizin en eski ve değişmez konukları olan güvercinlerin yok olmaması için  bir çözümün  bulunması gerekir.

Edirne evlerinin çatılarını kentimizin semalarını sadece   çirkin sesli martılara terk etmemeliyiz. Martılar benzer saldırıyı kargalara yapamıyor. Kargaların  toplu hareket etmede örgütlü olmasından çekinen martılar  korumasız güvercinleri gördükleri yerde katlediyor.

---------------------

BU GÖREV DAHA DÜZENLİ YAPILMALI

İlimizde genellikle  her Cuma günleri camilerin önüne  bir karton kutu konuluyor cuma çıkaş saatinde  onun başına geçen bir kişi “ Camilere yardım edelim ,boş geçmeyelim yardım yapalım”  şeklinde görüntü İslam dinine   yakışıp yakışmadığını yetkililere sormak isterim.

Kuşkusuz yeni yapılacak camiler için yardım toplanabilir.Bu yardımsever halkımızın   gönülden yapması gereken görevidir..Bunun cami önlerinde bu görüntüleriyle yapmak ne kadar doğru? Yardım yapanlar yaptıkları yardımın yerinde kullanıldığına emin olmaları gerekir.

Öyle her geçenin para attığı bir kutuda toplanan paralar  nasıl denetleniyor? Güvenli şekilde  amacına uygun kullanılıyor  mu?

Bu konuda camiden çıkan vatandaşlarımız  bana endişelerini ilettiler” Gönül rızası ile buralara  yardım yapıyoruz . Fakat bu yardımlar  yerine ulaşıyor mu?  O konuda endişemiz var.

Bu yardımlar bir makbuz karşılığında yapılması insanlara güven verecek insanlar daha güvenli  ve daha çok yardımda bulunacaklar” şeklinde  eleştiride bulundular.

Bu yardımın güvenliği açısından  yapılması gerekmez mi?

----------------------------------------------------------------------------------------------------------

PANTOLONUMU VERİN

Zengin bir adam ölüm döşeğindeydi.

Üç oğlu yatağının başında cenaze masraflarını tartışmaya başlamışlardı. Önce en büyük oğlu söz aldı:- “Fazla masrafa lüzum yok. 8-10 araba kiralarız olur biter”

Kendimiz için de iki araba kiralamayalım  konu komşudan isteyenler  araba kiralayıp gelsinler”

En küçük oğlu:

“ Bir steyşın araba kiralayalım, cenazeyi de oraya koyar  kendimiz de şoför mahallinde gideriz…Onun için hiç masrafa gerek yok.”

Bu konuşmaları duyan ölüm halindeki ihtiyar baba oğullarının konuşmalarını duymuştu. Bu arada güçlükle yatağından doğruldu:

-“ Evlatlarım siz hiç merak etmeyin… hele şu pantolonumu getirin ben mezarlığa kadar yürürüm bu konuda size yük olmak istemem”