NEDEN OLMASIN!

Yılın belli zamanlarında mahalli ve mülki yöneticilerin kentin   meslek önderlerini, kent konusunda bilgi sahibi olanlar ile bir araya gelip istişarelerde  bulunmasının  böyle  ekonomik sorunların ön planda olduğu zamanda böyle bir toplantının yapılması yararlı olmaz mı?

Çünkü , sorunlar karşısında çözümün en  sağlıklı,  belirleyicisi  olanı sorunları yaşayanlar  içinde olanların katkılarıyla sağlanır.

Resmi görevi olanların  bu alana yorum yapmaları,gerçekleri objektif şekilde tahlil etmelerine   bulundukları makamlar  izin vermeyebilir.Böyle bir sorumluluğu bulunmayanlar halkın içinde  olanlar   onu yaşayanların  sorunları çözümü konusunda  daha gerçekçi  çözün önerebilirler.  

Toplum önderlerinden gelen öneriler harmanlanıp oranın  sorunlarının çözümü konusunda daha sağlıklı çözüm yolları bulunabilir.

Bunu mahalli idare  yetkililerinin daha sık yapmasında yarar var. Çünkü, kentin sorunlarının büyük bölümü  onları ilgilendiriyor,onlar  bunun içindeler. Birçok ilde yöneticiler belli zamanlarda toplum  önderleriyle bir araya gelip  sorunlara çözüm bulabiliyor.

Bu aynı zamanda halkla  istişare yapması nedeniyle toplum nezdinde mahalli yönetimlerin güvenirliğini de arttırmış oluyor.

Atalarımız “ Barika-i hakikat müsademe-i efkardan  doğar”  sözünü boşuna söylememişler.Yani gerçek doğrular  o konu hakkında  çeşitli fikrin tartışılması sonucu ortaya çıkar.Yöneticiler her sorunu görmeyebilir  Bu tür toplantılar sonunda  sorunlar ve çözüm yolları  ortaya çıkar.

Özellikle ekonomik sorunların bugünkü gibi zirve yaptığı bir zamanda bu tür toplantıların yapılmasında sayısız yarar olabilir. Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın toplumla yakın istişare yapılması konusunda vaadi de olduğunu hatırlıyorum.

Böyle bir toplantı mahalli yöneticilere halkın güvenini de yükseltir. Bunu yapılmasını gerektirecek, ilimizde bugüne kadar bir türlü çözüme kavuşmayan sorunlar var.

Örnek vermek gerekirse, Belediye Başkanı, toplum önderleri, meslek kuruluş temsilcileri,oda yöneticileri ile yapacağı bir toplantıda Selimiye yanındaki  çirkin görünümlü kazı alanı gündeme gelirse bu  toplantı sorunun çözümüne olumlu haktı yapar.

Bugüne kadar yapılan cılız, ses getirmeyen tepkiler sonuç getirmedi.

Bu tür sorunlar geniş kitlenin sorunu sahiplenmesiyle çözümlenir.

-----------------

KOOPERATİFÇİLİK DİKKATE ALINMIYOR

Sorunların el birliğiyle çözümü için en güvenli yol olan Kooperatifçilik ülkemiz<de yeterli düzeyde  gelişmedi.Kooperatifçilik yanlış bilgilendirme ile  halkın zararına olacak bir girişim olarak tanımlanıyor.

Özellikle büyük sermaye çevreleri bu tür örgütlenmeden yararlandıkları halde kooperatifçiliğin  yaygın hale gelmesine karşı çıkıyor.

Halkımız “birlikten kuvvet doğar”  yaklaşımıyla  özellikle köylülerimiz kooperatifçiliğe ağırlık vermeli.

Bunu güzel örnekleri de var.  Süt Kooperatifleri bunlardan biri.Üreticilerin tek başına sütünü pazarlamayacağı ortaya çıkması üzerine  Süt Üreticileri Kooperatifleri kuruldu :pekala sağlıklı şekilde görev yapıyor.

Güçleri oranında halkın emeğine sahip çıkıyor. Köylerde bakıyoruz çok az tarlası olanda çift çekerli traktör var.Bunu ne kadar kendi işinde kullanıyor. Bu aslında  ölü yatırım olmuyor mu?

 Bu alanda bir kooperatif kurulamaz mı? Her hizmeti kötü örnekleriyle tanımlamak halka yarar sağlamaz.

Gelişmiş ülkelerde kooperatifçilik  her alanda çok yaygın

O ülkelerin insanları böyle ortak hizmetten mutluluk duyuyor.Özelikle köylülerimizin  kendilerine yapılan siyası nitelikli  kendi yararlarına olmayan, belli çevrelerin kendi  çıkarına  olan fikirlerine inanmak  yerine  kendi menfaatlerine olacak girişimlere sahip çıkmalı.

 Ülkemizde  köylülerimizin bu alanda yeterli çabayı göstermediği, sorunların çözümünü başkalarına havale ettiği bir gerçek.

Bu da haklarını aramada bugüne kadar yeterli olmadıklarını gösteriyor.

Şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçek anlamda bir çiftçinin bir köylünün olmaması bunu gösteriyor.

----------------------

KISSADA HİSSE

PANTOLONUMU VERİN

Zengin  bir adam yatağında ölüm halindeydi. Üç oğlu yatağının başsında  ölüm masraflarını tartışıyordu.

Önce büyük oğlu söz aldı:

“ Cenazede fazla masrafa gerek yok  8- 10 araba kiralamamız yeter”

İkinci oğlu:

 “ Canım, kendimize  iki araba karalayalım.Konu komşudan  cenazeye gelmek isteyenler kendileri araba kiralasın.”

En küçük oğlu:

-“ Bir steyşın vagon kiralayalım, cenazeyi oraya koyar kendimiz de şoför mahallinde gideriz. Hiç masrafa gerek yok.”

Ölüm halindeki ihtiyar baba oğullarının konuşmalarını işitmişti. Zorlukla yatağından doğruldu:

-“ Evlatlarım siz hiç merak etmeyin.bana pantolonumu getirin, ben mezarlığa kadar yürürüm.

  Bu konuda size yük olmak istemem”