İnsanlığın başına bela olan bu hastalıktan en çok geleceğimizin güvencesi olacak öğrenicilerimiz gençliğimiz olumsuz etkileniyor.
Hastalık tehlikesinden okullarda eğitim durma noktasına geldi. İlkokul seviyesinde olan evlatlarımız okullar ,ile evlerde gördükleri uzaktan eğitim arasında gidip geliyordu. Son alınan kararla evlerden uzaktan eğitim görecekler
Bu durum öğrencilerin başarısına ne kadar olumlu katkı yapar?
Orta ve yüksek öğretimde henüz eğitim faaliyeti yok,eğitim durmuş vaziyette.
Okulların ne zaman açılacağı de belirsiz. Yeni yılda açılabileceği söyleniyor o da kesin değil.
Öğrenicilerin okullarda olması gereken zamanları evlerinde bu korona illetiyle uğraşarak geçiyor .
Genç, kanının kaynadığı bir dönemde yaşamlarının en hareketli zamanında gençlerin bu durumu onların hayallerini yok edip gelecek korksu ve belirsizliği yaratmaz mı?
Gençlerimizin bu ne olacağı belirsiz bir ortamda istikballeri için nasıl beklentileri olabilir.
Aslında, bu hastalıkla mücadele dönemi ile gençlerimizin geleceğini tehlikeye soktuk.
-------------------------------
GENÇLER YENİDEN EVLERE KAPANDI
Okulundan uzaklaşan gençliğin psikolojisini, yaşadıkları sıkıntıları dikkate alıp bunu tahlil eden var mı? Onun ötesinde yeni uygulamaya konulan kısıtlama kararı ile gençlerimizi potansiyel suçlu gibi yeniden evlerine kapatılıyor.
Toplumda bu günlerde herkes kendi derdine düştü.
Gençliğimizin bu sıkıntılı günlerde açmazda olduğunu, gelecek endişesi yaşadığını dikkate alan yok.
Toplum üzerindeki karabasanın uzaklaşmasının çok zaman alacağını bu konunun uzmanları söylüyor:
Böyle olur, gençlerimizin eğitimleri daha da aksarsa gelecekleri daha da tehlikeye girmez mi?
--------------------------------------------------------------------------------------------
BİRBİRİNE SUÇU YÜKLEME YERİNE EL ELE VERMELİYİZ
Bakıyorum, bölgemizde siyasi parti yetkililerimiz üst makamlardan etkilenmiş olacaklar ki, yaptıklara açıklamaları ile birbirinin açığını arıyor, suçlamak için zemin yokluyor.
Aslında, tamamı el ele verip bu sıkıntılı dönemde bölge sorunlarını elbirliği ile çözme yerine ”bu görevi senin yapman gerekirdi neden yapmadın geciktirdin?” diyerek işin içinden çıkıyorlar.
Geciken hizmetler olduğunda onu zamanında uyarmak ve gerektiğinde ele verip çözme yerine karşıtlarını suçlayarak ancak o partinin yandaşlar mutlu edilir.
Fakat, unutmayalım ki, çözümsüz olan sorundan toplumun her kesimi etkilenir.
Öyle görülüyor ki, siyasetin zirvesinde yaşanan kısır tartışmalar, birbirini suçlayıcı sözler siyasi partilerin il ve ilçelerine de sirayet ediyor.
Toplumda kutuplaşma yaratmak “ sen- ben” anlayışı ile politika yürütmenin zararı bir gün gelir toplumun her kesimine yansır,zararı büyük olur
Ülkemizde daha önceli yıllarda yaşadığımız örneklerde görüleceği gibi, halkımız kutuplaşmanın cezasını çok çekti.
Onun için siyasilerimiz küçük siyasi hesaplar uğruna toplumu kutuplaştırabilecek söylemlerden kaçınmalı.
------------------------------
FIKRA
ALLAH’IN RAHMETİ
Yağmurlu bir havada Nasrettin Hoca pencereden dışarı bakarken,komşusunun koşa koşa yağmurdan kaçtığını görünce pencereyi açar:
-“ Hey Ahmet Efendi.Bir de hoca olacaksın.Allah’ın rahmetinden kaçılır mı?” der.
Hocanın bu sözlerini duyan zavallı adam koşmaz ve de yağmur altında sırılsıklam olur.
Ertesi gün de Hoca’yı komşusu yağmurdan kaçarken görür ve hocaya bir ders vermek ister:
“ Hoca,Hoca dün bana diyordun.bugün sen neden rahmetten kaçıyorsun.?
Hoca hiç aldırmadan yoluna devam eder ve komşusuna şöyle seslenir:
“Ben rahmetten kaçmıyorum. Sadece Allah’ın rahmetine basmamak istiyorum”
-----------------------------
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ.?
İLK HAKEMİMİZ HAMDİ EMİN ÇAP
İlk uluslararası hakemimiz 16 Ekim 1924’te ve 15 Mayıs 1955’te Ankara’da yapılan Türkiye Rusya futbol karşılaşmışlarını yöneten Altınordu’lu Hamdi Emin Çap’tı.Hakemlik konusunda İngiltere’de eğitim görmüş ve futbol kurallarını çok iyi uygulamış olan Hamdi Emin Çap,yurdumuzda futbol dalında hakemliği gerçek bir biçimde kurmuştu.
1928 yılında Futbol Federasyonu Başkanı olan Çap,1932 yılında Türkiye’de ilk hakem yetiştirme kursuna açtı.
1936 Berlin Olimpiyat Oyunları dönüşünde İngiltere’den Guts adımda bir hakemlik getirip Türkiye’de ilk hakem kursu açtıran da yine o oldu.
-------------------
ÖZLÜ SÖZ
Bir kedi Avrupa’ya götürülse de miyav miyav der.
Seylan Atasözü.