EL ELE VERİLİP ÇÖZÜMLENEMEZ Mİ?

Edirne ‘de parlamentoda temsil edilen  üç milletvekilimiz var.

Bunların her biri ayrı partilerden.İktidar partisinden bir, iki muhalefet partisinin de birer milletvekili bulunuyor.

Bu parlamenterlerimizin kentin sorunlarını çözmede gayret içinde oldukları tartışılmaz, güçleri oranında gayret içindeler.

Milletvekillerinin yaptırım gücünün ülkemizdeki  yeni yönetim sistemiyle azaldığı biliniyor.

Tüm parlamenterler bir konu etrafında odaklandığı zaman bölgemizde sorunların çözümlenebileceği bilindiği halde ne yazık ki bölge milletvekillerimiz bu konsensüsü sağlayamıyorlar.

 O nedenle Edirne’nin acil çözümlenmesi gereken sorunları askıda kalıyor.

Vekillerimiz gerçekleşmesi zor olan veya zaman alacak, seçmenlerine mesaj vermeye yönelik çakışmalarını bir kenara bırakıp ana meselelerde odaklansalar ilimize daha ararlı olmazlar mı?

Tıpkı, Edirne’nin altyapı sorununda olduğu gibi,  Selimiye ve Eski Ticaret Borsası  yerinin yanındaki kazı alanlarının çözümü o kadar zor mu?

Halkımız, yıllardır bu çirkinliği görmekten bıktı usandı. Bölge halkı  dikkate alınmasa da kentimize gelen yabancılara karşı tarihi bir kentin bu ucube görüntüleri vekillerimizi huzursuz etmiyor mu?

Birbirine ayak oyunları yapıp suçu başkalarına yükleme alışkanlıklarından vazgeçip elbirliği ile bu sorunların çözümüne odaklansalar aslında daha faydalı olurlar.Bu  arada  yanlarına meslek kuruluş temsilcilerini, de  alarak bu soruna ket vuran kurumların karşısına gelmeleri halında bu   çirkinliklerden kurtulmamız daha kolaylaşır.

Sorunun çözümünde herkes topu başkasına atıyor.Vakıflar sorunu Edirne Belediyesine yüklüyor.Belediye bunun Vakıflar onayı ile çözümleneceğini savunuyor.

Gerçek her ne ise, milletvekilleri tarafından kamuoyuna duyurulmalı.Herkes sorunu kendi penceresinden değerlendiriyor.

İktidar sözcüleri bu sorunun belediye tarafından engellendiği görüşünde.

Belediye ise, kazı alanı sorununun vakıfların engeline takıldığını savunuyor.

Bu arada meslek kurum temsilcilerinin cılız tepkileri  bu meselenin çözümüne yetmiyor.Onun için parlamenterlerimiz her şeyi bir kenara bırakıp bu meseleye  ortak çözüm yolu aramalı .Aksi takdirde bunun faturası hem iktidara hem de muhalefete çıkacaktır.

Haberleri ola……

------------------------------------

MÜZiK GRUBUNUN SADECE SOLİSTA HAYATTA

1974-1975 Yıllarında bir araya gelip  Devinim adında bir orkestra kuran  Edirneli 4 genç  Edirne’de bir ilki gerçekleştirdiler.

Cüneyt Köprülü, Serdar Tüzün,Selçuk Seyhan ile  İbrahim Ersöz’den oluşan müzik grubu düğünlere ve eğlencelere ayrı bir renk kattı.       Yüzlerce düğünde  gençlerin evlilerini şenlendiren Devinim müzik grubu daha sonraki yılarda dağıldı .

 Orkestra mensupları yaşamlarını devam ettirmek için farklı işler yöneldi.

Bugün  orkestra  mensuplarından sadece Emekli Öğretmen olan ekibin solisti İbrahim Ersöz hayatta,değerleri rahmete kavuştu. Resmin sol taraftan bakıldığında üçüncü sırada olan Ersöz, arkadaşlarının anısı yaşattığını,  her zaman o günleri  hatırladığını, arkadaşlarını kaybetmenin üzüntüsü içinde olduğunu söyledi “Ekip arkadaşlarımı birbiri ardına kaybettik son olarak Şükrüpaşa mahallesinde  taksicilik yapan Cüneyt arkadaşımız da rahmete kavuştu.

Devinim Orkestrası ekibinden sadece ben hayattayım.Vefat eden arkadaşlarımı rahmetle anıyorum.

O günlerin acı tatlı anılarıyla yaşama devam ediyorum. Bizler o yılların vazgeçilmez müzik ekibiydik.  Her düğüne ve eğlence yerlerine katılıp gittiğimiz  yere ayrı bir güzellik  ve neşe getiren bir ekiptik.

Günler geldi geçti, arkadaşlarımızı toprağa verdik,Bu acı anılara rağmen hayat devam ediyor.Ruhları şad olsun” dedi.

---------------------

SAY  LAN ADLARINI

Hitler, İngiliz.Fransız Yahudi ırkından  olan üç esiri yakalayıp sorguya çekmiş. Kendilerine “size bir soru soracağım,bilirseniz sizi bırakacağım “ demiş.

İlk olarak İngiliz’e sormuş-“ Titanik kaç yılına battı?”

İngiliz hemen cevap vermiş.

“1912  yılında.

Hitler İngiliz’i göndermiş.

Bu kez Fransız’a sormuş:

Titanik’in batması sonucu kaç kişi öldü. Fransız cevap vermiş.

-“ 1050 kişi”

 Fransız’a” tamam sen de gidebilirsin” diye onu da  özgür bırakmış.

Hitler  bu kez Yahudi’ye dönmüş:

“Titanik’te ölenlerin istemlerini say bakalım” demiş.

---------------------------

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

CASUSLUK TARİHİMİZ 

Casusluk her ulusta olduğu gibi Türklerde de  ilk kuruluşlara, ilk topluluklara kadar uzanır.

 Osmanlılarda casusluk, devletin kuruluşu ile başlamıştır. Araştırmalar gösteriyor ki Osmanlı devletin kurucusu  1.Osman’ın beyliği çerçevesindeki bey ve tekfurlara (Bizans’ın bağımsız valileriyle Hıristiyan beylerine verilen ad)

Karşı casuslar kullandığını gösterir.Tarihimizde belirli ilk casusluk örgütünü İstanbul’a almayı aklına koyan Fatih Sultan Mehmet kurmuştu.