YÖNETİCİLİK BÖYLE GÜNLERDE GEREKLİ

Meslek kuruluşlarımızın,işçilerimizin Ankara’da üst yönetimleri var.Onlar çok yüksek maaşla o görevlerini sürdürürler.

Görevleri  yeri geldiğinde tabanın haklarını savunmak amacıyla.İl ve ilçelerde o meslek mensupları  üst yönetimleri seçerler.

Ülkemizdeki meslek kurum temsilcilerinin üst yöneticilerine baktığınızda uzun yıllar kotlukların korumuş, defalarca seçim kazanan gedikli yöneticilerdir.

Genel kurullarının yapılacağı zamanlar delegeleri, kendilerini o göreve getirenleri ziyaret ederler turistlik bölgelerde ağırlayıp yeniden seçilmeyi sağlarlar.

Tüzükleri uzun süre görevde kalmaları için çok uygundur.Bazıları yaşı ilerlemesine rağmen koltuklarını terk etmek istemez.

Görevi sırasında vefat edenler vardır.Onlara görkemli törenler yapılarak uğurlanır. Yönetimlerin demirbaş üyesi olan bu kişiler koltuklarını korumak için her renge girerler bukalemun,rüzgar gülü gibidirler.

Taban örgütleri tarafından yeterli şekilde denetlenmediği,  alt örgüt yönetimleri de kendi istekleri doğrultusunda  oluştuğu için uzun yıllar sefalarını sürerler.

Bazen de meslek mensuplarını koruyor gibi yaparak toplantı yapıp demeçler vererek  onların haklarını savunur görünüp nutuk atarlar.

Tekrar seçildikten  sonra koltuklarına yaslanıp lüks yaşamlarını sürdürürler .

Emekten görünme yanları göstermeliktir.İktidarın koltuğunda yaşamak onlar için en büyük güvencedir.

Yüksekten bir sinyal geldiğinde tabanının istekleri doğrultusunda almasa da kendi ikballeri için koşa koşa giderler.

Bu günlerde öyle görüntülerin örneklerini yaşıyoruz. Yıl sonu olması nedeniyle çalışanların büyük bölümünü ilgilendiren asgari ücret belirleme çalışmaları devam ediyor.

Bir yanda işçi temsilcileri diğer tarafta işveren, göstermelik de olsa mücadele devam ediyor.

Siz bakmayım sendika temsilcilerinin “ Ücretlerde şu kadar artış olmazsa masadan kalkarım” sözlerine  daha önceki dönemde  bunun örneğini yaşadık,

Sendika temsilcilerinin işveren tarafından ne kadar verilirse onunla yetindiklerine tanık olduk.

Verdikleri sözlerin arkasında durmadılar.Yine öyle olacak.İşverenin takdiri karşısında direnme güçleri yok.

Diğer meslek kuruluş temsilcilerimize bakalım.Esnaflar çok zor durumda  üst yönetimlerin buna çare konusunda gayretlerini görmek mümkün değil.

  Küçük esnaf kışı nasıl geçireceğim telaşında  olması onları fazla ilgilendirmiyor. Bu koltuk sevdalıları işlerini  kaptırmamak için her yolu deniyor.

-------------------------

İKİ DÖNEMDEN FAZLA SEÇİLMEMELİ

Bugünkü sisteme göre Cumhurbaşkanı dahi ancak iki dönem seçilebiliyor.

Medeni ülkelerde meslek kurum yönetimleri uzun süre görevlerinde kalamıyor. Değişip yerine yenileri geliyor.

Bizde öyle mi?

Emekliliğini o görevlerde tamamlayanlar var.

Koltuklarını ele geçirenler bir daha  kalkmak istemiyor.Siyasi partilerde de durum farklı değil.

Onun için ülkemizde demokrasinin yaygınlaşması için böyle uzun süre görevde olan meslek kurum yönetimlerine zaman sınırlaması getirmeli.

Bu sağlandığı zaman hizmete kalite gelebilir.

Yoksa bu gedikli yönetimlerle daha uzun yıllar demokrasi masalı dinleriz.

--------------------------

YER YOK

Adamın biri ölmüş cennetin kapısına gelmiş.Kapıda nöbetçi olan ak sakallı  ihtiyar ona :

 “Söyle bakalım hayatını” diye soru yöneltmiş.

-“Bir karım bir de kaynanam vardı.”

-“Öyleyse buyur cennete girebilirsin.”

Birinci cennet yolcusunun arkasından  ikinci bir ruh  gelir.Ak sakallı ona da aynı soruyu sordu:

“ Ya sen hayatında ne yaptın?”

-“Benim dünyada üç karım ve üç kaynanam vardı.”

Ak sakallı ruhun cennete girmesine engel olmak için kapının önün geçip durdu.

“Öyleyse sen cehenneme git.Zira cennetimizde cefakarlara yer var sersemlere değil”

--------------------

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?

İLK BEYLERBEYİ SÜLEYMAN PAŞA

Osmanlı İmparatorluğunda ilk beylerbeyliğinin kuruluşu İstanbul’un alınmasından hemen sonradır. Rumeli Beylerbeyliği kurulan ilk beylerbeylikti.

Alınan yerlerin yönetimi ile görevlendirilmişti. Bildiğimiz ilk  beylerbeyi,Orhan Bey’in oğlu Süleyman Paşa’ydı. Anadolu beylerbeyinin kurucusuysa Yıldırım Beyazıt’tı.

Rumeli beylerbeyliğinin merkezi önce Ankara daha sonra Kütahya sonunda yine Ankara oldu.

Beylerbeyi örgütü on altıncı yüzyıl ortalarında  iyice genişledi.Tanzimat’ın ardından kaldırıldı.