Bugüne kadar CHP’nin bir varlık gösteremeyip milletvekili çıkaramadığı Elazığ ilinden kendi talebi ile milletvekili adayı olup kazanan,Kurtuluş Savaşına destek verip, Atatürk’ün yanında yer alan Diyap Ağanın Torunu Gürsel Erol, televizyonlara çıkarak partisini iktidar olması konusunda izlemesi gereken politika hakkında cesurca açıklamalarda bulunuyor.
Bu alanda parti örgütlerinin yeterli çabayı göstermediği uyarısında bulunuyor.
Doğu kökenli politikacıların kendi illerinden milletvekili adayı olması gerektiği halde batı illerinden aday olarak işin kolayını seçtiği uyarısında bulunuyor.
Erol “ Önemli olan milletvekili olmak değil.Ben bunu dikkate alarak zor yolu sertçim .Bugüne kadar CHP’nin hiç milletvekili çıkaramadığı bir il olan Elazığ’dan milletvekili adayı oldum .Halka partimizi tanıtarak seçilmeyi başardım.Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun defalarca uyarısına karşın parti örgütlerimiz kendi dar çerçevesinde sadece bize oy verenlerle politika yapmayı sürdürüyor.
Genel Başkanın’ herkese ulaşın onları kazanmaya çalışın’ önerisini dikkate alan yok.
Eğer iktidar olmak istiyorsak, başta Güneydoğu ve Doğu illeri olmak üzere tüm siyasilerimiz en küçük yerleşim alanlarına ulaşarak halkla bire bir görüşüp partimizin görüşünü anlatmalıyız.
Bu konuda en önemli görev bu bölgelerin siyasetçilerine düşüyor.
Batı bölgelerinde siyaset yapma yerine kendi bölgelerinde siyasete soyunmaları CHP’yi güçlendirir.
Unutmayalım ki bugün milletvekili çıkaramadığımız illerde daha önceki yıllarda CHP’nin milletvekilleri vardı.
Suçu biraz kendimizde arayalım” uyarısında bulundu.Erol’un bu sözlerinde haklılık payı yok mu?
--------------------
BU MİLLETTEN ÇIKAR
Bir gün Kamil Paşa yapılan bir şikayet nedeniyle şair Eşref’i vilayet makamına davet eder.Davete icabet eden Eşref, vilayete geldiğinde kendirsine valinin encümende olduğunu biraz beklemesi gerektiği bildirilir.
Valiyi bekleyen Şair, Bir ara encümende konuşulanları dinler.
Bu arada Vali Kamil Paşa’nı münakaşa edilen bir sorun hakkında” O kadar incelemeye gerek yok millet eşektir anlamaz” dediğini duyar.
Bu sözlere fana halde üzülen Şair, cebinden çıkardığı kağıda bir kıtayı yazarak odacıya valiye verilmek üzere teslim eder.
Daha sonra toplantı salonundan ayrıldı.
Eşref’ kağıda şunları yazar:
Reddolunmaz sözü amma Eşek oğlu can sıkar.
Millete eşek diyen Eşek herif bilmez ki,
Sadrazamlar da valiler de bu milletten çıkar.
------------------------
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
İLK HAVA ŞEHİDİMİZ
İlk hava şehidimiz Tayyareci Fethi ve Sadık Beydi
Tarihimizde ilk hava şehitleri tayyareci
Fethi Beyle yardımcısı Sadık Beydi. Denizcilik okulunu bitiren Fethi Bey havacılık konusunda çalışmalar yapmak amacıyla 1911 yılında İngiltere’deki Bristol Uçak Fabrikasına gitti.
Türkiye’ye dönünce yüzbaşılığa yükseldi.İstanbul’dan Kahire’ye uçma isteği Toroslarda uçağı ile birlikte parçalanmasıyla sonuçlanmıştı Bu yolculuğu Fethi ve Nuri Beyler ayrı ayrı uçaklarla gerçekleştirmeyi kararlaştırdı. Nuri Beyin yardımcısı Prens Celalettin,Fethi Beyle yardımcısı Sadık Bey Muaveneti Milliye adındaki uçaklarla ayna zamanda büyük sevgi gösterileriyle uğurlandı.Nuri Beyin yardımcısı bozuk hava nedeniyle bir süre sonra İstanbul’a döndü.Fethi Betle Sadık Bey bu bozuk hava koşullarını yendiler.Ama bilinmeyen bir nedenle Kahire’ye ulaşmalarına pek az kala Teberiye ilçesinin Şimriye bucağı dolaylarında uçakları düşerek parçalandı.
Bugün İstanbul’da fatih parkında onların anısına dikilen bir anıt vardır.
-----------------
ÖZLÜ SÖZ
Düşüncelerini tam ve yerinde kelimelerle belirtmeyen insan yalnış tartılarla iş görmeye çalışan satıcıya benzer..
GOETHE