KAR-KIŞ
Kar özlemime
Yeşil ışık yakanlara
Akdeniz’in mavisinden
Bir ılık selam
En buzlu köşesinden
Ürpertisine
Sarktı saçaklardan
Kılıç kılıç
Kar usanmasına
Metrelerce ak-çığ Anadolu
Nemrut’ta Ağrı’da
Kar-buz ayaz-beyaz
Yaşatır her yıl
O ak kabusu
Oralarda
Yıllardır hep kapanır yollar
Yatağında kaldı
Bir derin hüzün
Çığ düştü üstüne canların
Kol gezdi ölüm
Bu yıl da
Bir beyaz korku oldu
Kar-kış Doğu’da
Her yıl o yakın-uzaklar
Altı ay cehennemde! yaşar
Bir kapalı yolu
N.T
Kapanan yollar, düşen çığlar, hastanelere ulaştırılamayan hamileler hastalar, yollarda kalan, kara saplanan arabalar, mahsur kalan insanlar…
Yani, ve kısaca “Çile bülbülüm çile.” Bir yanda; “İncecikten bir kar yağar/Tozar elif elif diye…” öte yanda.
Önceki yılarda işler çok daha zordu. Altı ay kapalı kalan köy yolları… Kışı çıkarma çabaları… Köylere inen yaban…
Ülkemizde kış böyle işte. Özellikle Orta ve Doğu Anadolu’da.. Özellikle de Doğu’da.
Terör yetmiyormuş gibi bir de ak terör. Doğunun coğrafyası nedeniyle olsa bile, bu bizi haklı göstermez. Eşit hizmet bir ülke için en önemli koşullardan biridir. Bu her konu için söz konusu.Bölgeler, ırklar… karşısında böyle eşitsizlikler her zaman dengesizliklere neden olabilir.
Kar kış üzerine bayağı yazmışım.Şiirler de, düzyazılarda. Yalnızca onları toplasam bir kitap olur. Onuncu kitabım da yayınladı. Yine şiirlerimden. Oysa daha kitap biçimine dönüşebilecek dosyalarım var. Arasam belki reklam ya da sponsor bulunur ama, nerde o günler nerde?
Bunları yazmamın nedeni Rüzgarsız Uçurtma (8-12 yaş çocuk şiirleri) kitabımda var olan bir mevsim şiirimi aktarmak içindi. Yoksa, kimse başka türlü anlamasın.
İşte o şiir:
KAR
Özlemin
Avuçlarımda titreyen kar sevinci
Kuru soğuk ayazı elde
Doğanın ak konuğu
Çaresizliğin davetsiz ayazı
Yine kapıda
Kar bu, özlem değil
Kar kar bildiğimiz kar
Kışın özel kabuğu
Çaresizliğin
Üstüne üstüne yağan
Kar usta kar
Kış kaldırımları kargaşa
Evler sütlaç yanığı kokusu
Coşkumun kanatları
Taşıyınca evi eşyayı
Yaza
Fit oluruz
İlk menekşe morluğuna
N.T
Bu konuda çok güzel şiirler var, çok güzel… Hele bir dize var ki sanki benim esi
ağacım: “Kar yolları örter gibi örterdi yolları kar…”
Bu dizeyi kendimin dillendirmesini isterdim doğrusu !..