SON YÜZYIL TARİHİNİ OKUMA FIRSATIM OLDU

Hastalık nedeniyle evlerimize kapandığımız bu dönemde insanlarımız farklı alışkanlıklar kazandı.

Bazıları bugüne kadar izlediği filmleri defalarca izleyip zaman tüketti.

Bazı  kadınlarımız dedikodunun ağırlıkta olduğu dizi filmleri nedeniyle ekran başına kilitlendi.Onun tartışmasını yaparak vakit tüketti.

Bu dönemde  işe gücü  olmayanlar ise “nasıl geçinirim” diye kara kara düşünüp  devletten “belki yardım gelir” beklentisinde oldu.Kısaca  geçen bir yıl süresinde   insanlarımız  evlerinde farklı alışkanlıklar kazandı.

-----------------------

BENCE EN İYİSİ KİTAP OKUMAK

Ben zamanımın büyük bölümünü kitap okuyarak geçirdim.

Kitap sayfaları karşısında geçirilen zaman çabuk geçtiği gibi yararlı da  oluyor.Eve kapatıldığımız zamanda  özellikle tarihimizin son yüzyılını kapsayan eserleri inceleme ve okuma imkanım oldu.

Ülkemizde, daha çok  balkan coğrafyasında yaşayanlar açısından  incelediğimizde o yıllar çok çileli geçen bir dönem olmuş

Osmanlı İmparatorluğunun son yılları ile Cumhuriyetin ilk yıllarını kapsayan olayları  herkesin okuyup öğrenmesinde yarar var.

Olayların büyük bölümü İzmir ve  Batı Trakya’da geçen,  Soner Yalçın’ın eseri,Osmanlının son yılları ile Cumhuriyetimizin çok partili döneme kadar geçen süreyi kapsayan Efendi,Beyaz Türklerin Büyük Sırrı eserini  okuma imkanı buldum.

Yazarın büyük araştırması sonrası yazdığı bu eserinde bu dönemde yaşanan olaylar tüm yönleriyle inceleniyor. İçinde  huzurlu bir şekilde yaşadığımız ülkemizde  o zamanlar ne entrikalar dönmüş,.bu eseri okuduğumuzda anlıyoruz.

Yine Balkan Savaşı ve öncesinde Trakya halkının çektiği çileyi anlatan,bu güzel kentimiz Edirne’nin ne kadar acı olaylara sahne olduğunu kapsayan ,Edirne ile ilgili en önemli eserlerden biri olan Sabriye Cemboluk’un “Son Talika” adındaki eserini oluma imkanım oldu. O sıkıntılı günlerde ve yüzyıllar boyumca bölgemizde bir arada dostça yaşayan farklı dinlere mensup ,insanların  ne çileler çektiğini  anladım. Yine Atatürk’ün Cumhuriyetimizin kurulma aşamasında  mecliste yaptığı konuşmalarını kapsayan, İmparatorluktan Cumhuriyet’e geçişte ne zorluklarla karşılaşıldığını birinci ağızdan yansıtan  meclis konuşmalarını bir kez daha okudum.

Bu ülkede yaşayan herkesin bu ve benzeri ülkemizde cumhuriyet öncesi ve kuruluş aşamasındaki dönemi okumasında yarar var.

Böylece bu ülkenin ne çabalar sonucu kurulduğu anlaşılmış oluyoruz.

---------------------

CUMHURİYETİ HAZMEDEMEYENLER DE OKUMALI

Bugün ülkemizde Cumhuriyet dönemini içine sindiremeyen Osmanlı Devletinin devamından yana olan bir kesim var.

Onlar Cumhuriyetin kurulmasından bu yana bu fikirlerinde ısrar ediyor.

Bazı belgeleri buna kanıt olarak gösterme çabasındalar.

Lozan  Antlaşmasının başarı değil başarısızlığın belgesi olduğu inancını savunanlar  ve benzeri eserleri okuyup bu toprakları emperyalist emelleri olan  ülkelerden nasıl kurtarıldığını dikkate almaları gerekir.

Hiç bir zaman tek görüşü kapsayan eserler tam doğruyu yansıtmayabilir.

Doğruyu bulmak için farklı eserlerin de okunmasında yarar var.

Atalarımız “Barika-i hakikat müsademe-i  efkardan doğar” sözlerini, farklı fikirlerin tartışması ile doğrulara ulaşılacağını  boşuna söylememiş.

--------------------

FIKRA

Şehrin pazarına giden köylüler gece geç vakti köylerine dönerken bir mezarlığın yanından geçmek zorunda kalırlar.Mezarlığın yanından geçecekleri sırada hepsini bir korkudur alır ve oldukları yerde donup kalıp,mezarlığı nasıl aşacağız diye düşünmeye başlarlar.Mezarlıktan geçmek için ilk planı Temel bulur.

Temel:

 “Buldim” der.

“Ha boyle dört ayak üstünde yürüyüp geçelum ki ölüler pizu eşek sansın”

ÖZLÜ SÖZ

Yüksek tepelerde hem yılana hem kuşa rastlanır.Buralara biri sürünerek diğeri uçarak ulaşmıştır

Cenap Şahabeddin