DİKKATLİ SEÇİM OLMALI

Bugüne kadar parti yönetiminde görev alacaklar konusunda  gerekli denetimin yapılmaması sonucu.halkın temsilcisi olan kadrolar arasında birçok şaibeye bulaşanlara şahit oluyoruz.

Toplum adına görev yapacak kadroların seçiminde her zaman  özen gösterilmeli Hangi siyasi partiye mensup olursa olsun “Bu benim adamım ne olursa olsun o görev almalı” anlayışının faturası yine kendilerini, o göreve getirenlere çıkacaktır.

Toplum yararını gözetmeyen, bu konuda zaafları olan kişilerin böyle önemli görevlere gelmemesi gerekir.

Son günlerde gelişen olaylara baktığımızda siyasi partilerimiz kadrolarını seçimde “işe göre adam yerine adamına göre iş” taktiği uygulanıyor.

Bunun çeşitli devlet kademelerine  yansıması,halkın devlete olan güvenini de sarsıyor.

En çok güven duyulması gereken kuruma halkın bakışı kuşku yaratıyor.

Bu bir anlamda “ tuzun kokması”  olmuyor mu?

Ülkemizde bu güvensizliğin daha büyük boyuta ulaşması halinde toplum düzeni alt üst olur.Devlet organları dejenere olursa halkın güveneceği  en önemli kurumda güven bunalımı doğar. .

Ülkemizde medeni ülkelerde uygulanan başarısız kimselerin  başvurduğu istifa,özeleştiri yöntemi uygulanmıyor. Vazife suiistimalleri belgelenen, ayyuka çıkan kimseler için bir kılıf gereççe uydurulup usulsüzlükler gizlenebiliyor. Bu “ nasıl olsa arkam sağlam bana bir şey olmaz” anlayışı toplumun kamuya ait güvenini  tamamen yok eder.Onun için başta milletvekilleri olmak üzere çeşitli kurumlarda görev yapan kamu  ve özel kurum mensuplarının seçiminde dürüstlük,doğruluk  liyakat esas alınmalı.Onun dışında hatır gönülle göreve gelen, sorumluluk korkusu olmayan kadrolarla kamu işleri yürümez.

Halka yapılan görevlerde şunun bunun anlayışı,torpili  olmamalı.herkese eşit davranılmalı.

Eğer bu gelenek haline gelirse daha sonraları başka iktidarlar da  geldiğinde de aynı yöntem uygularsa buralarda u göreve gelenler iktidara yaranmaktan asli görevlerini yapamaz hale gelir.

Bunun denetlenmesinde ehil kişilerin göreve gelmesinde  halka çok önemli görevler düşüyor.Yapılan haksızlıklar ,yolsuzluklar  çekinmeden teşhir edilirse  buna basın da sahiplenirse o kişilerin görevlerini sürdürmeleri mümkün olmaz.

Bazı bölgelerimizde yöre halkının özellikle kadınlarımızın  kendi, sorunlarını sahiplenmesi,bunda başarılı olmaları bu konuda demokrasimiz açısından olumlu gelişmelerdir.

Bunu daha da yaygınlaşması  tüm toplumu kapsaması gerekir.Halkın sorunlara sahip çıkmasının sorunları çözümde en önemli etken olduğunu unutmayalım.

Bazı bölgelerimizde bu alanda yapılan çalışmalardan ,tepkilerden bu konuda duyarsız olan  halkımız ibret almalı.

Ülkemizde bazı çözümsüz sorunlar muhalefete rağmen halkın konuyu sahiplenmesiyle  çözüme kavuşuyor.

----------------------

HALK KIRLARIN GÜZELLİĞİNİ ANLADI

Pandemi nedeniyle getirilen kısıtlama  ile halk tarla ve bahçelerin önemini anladı.Bugüne kadar bahçelerinin arazilerin yerini dahi bilmeyenler.uzun süre evde kapanma kararı sonrası bu günleri bağ ve bahçelerinde geçirmenin önemini kavradı.Bu konuda gerekli evraklarını hazırlayan toprak ve bahçe sahibi vatandaşlar tarlalarında bakım yapacağını gerekçe göstererek malının başına koştu.

Bu bağ  ve bahçelerin bakımı için de önemli bir fırsat oldu.Belki uzun süredir bakımsız olan  bağ bahçeler böylece düzene kavuştu.İnsanlarımız  bunun sonunda  zorunlu olarak doğa güzelliklerinden yararlanacak.

Bunun istismar edilmesi “ Nasıl olsa gözden uzağız pandemi için önleme gerek yok bizi kırda bulamaz” anlayışında olanlar,bu mikrobun her tarafta kol gezdiğini unutmamalar gerekir.

Dilerim ,böyle bir tehlike oluşmaz.bu önlemiz yararını görürüz.Eğer bu sağlanamazsa işimiz daha da zorlaşacak demektir.