KURTULUŞ MÜCADELEMİZİN SON ON YILI UNUTULMAMALI

Ülkemizi işgal edenlere son darbenin vurulduğu 30 Ağustos Zaferinin 99.yılını kutluyoruz. Aradan bir asra yakın zaman geçmesine rağmen, bu ülkede yaşayıp tüm koşullarda bu topraklara sahip çıkıldığının bilincinde olan, vatanını canı gibi seven halkımız, başta önderimiz Atatürk olmak üzere kurtuluş savaşı mücadelesine katkı yapanlara her zaman sahip çıktı ve çıkıyor.

Bugün Ülkemizde huzur içinde mutlu yaşayan herkesin bu topraklara sahip çıkma uğruna istiklal mücadelesi içinde geçen, çok zor, meşakkatli, günlerin yaşandığı son yüz yılın tarihini çok iyi okuması, ondan ders alması gerekir.

İçten ve dıştan yapılan saldırılarla bin yıllık yurdumuzun elimizden alınmak istendiği, buna iktidara sahip olanların da alet olduğu günleri hafızamıza yerleştirmeliyiz.

Gerek Sakarya Meydan Muharebesi'nde gerekse daha sonra yapılan, işgal güçlerine son darbenin vurulduğu Dumlupınar Meydan Muharebesi'nde Ağustos sıcağında bugün halkın sıcaktan bunaldığı zamanda yapılan savaşlarla bugün içinde huzurla yaşadığımız topraklar kazanılmıştır.

Sömürgeci ülkelerin "hasta adam" dediği, dört bir yandan işgale uğrayan ülkemizde bir kurtarıcı çıkıp bu milletin bugüne kadar esaret altında yaşamadığını, bundan sonra da yaşayamayacağı inancıyla bu inancı taşıyan halkı ile düşmana karşı topyekün mücadele edip" Hattı müdafaa yok sathı müdafaa vardır" diyerek 30 Ağustos günü düşmanlara son darbeyi vurmuştur.

Dünya savaş tarihinde örnek gösterilen bu zaferi yok saymaya, onu ve önderlerini karalamaya bugüne kadar kimsenin gücü yetmedi, bundan sonra da yetmeyecektir.

Zamanın yöneticilerinin teslim bayrağını çektiği, "hangi sömürgeci ülkenin himayesine girelim" hesabının yapıldığı bir zamanda Atatürk, ülkenin başkentini işgal eden düşman donanmasına bakarak "geldikleri gibi gidecekler" diyerek herkesin umutsuz olduğu bir zamanda kurtuluş meşalesini yakmıştır.

O günlerin tarihi ve yaşanan zorluklar bu topraklarda huzurlu ve mutluluk içinde yaşamını sürdüren halkımız tarafından akıldan çıkarılmamalıdır.Bölgemizdeki toprakların sömürgeci devletlere paylaşıldığı bir dönemde Atamızın"Yurtta sulh, cihanda sulh" sözlerinin bugün dahi ne kadar önem taşıdığını daha iyi anlıyoruz.

Bazılarının örnek almak istediği, çevremizdeki devletlerin düştüğü durumundan ibret almalıyız. Bölgemizin tek çağdaş, demokrasi ile idare edilen, ülkesi olan, bizlere emanet edilen Cumhuriyetimizi, birlik ve beraberliğimizi korumak ortak ilkemiz olmalıdır.

Kurtuluş mücadelemizin noktalandığı, emperyalist güçlere son darbenin vurulduğu 30 Ağustos Zaferinin 99 yılı bu ülkeyi seven herkese kutlu olsun.