En son ve en yeni kitabı bu.Bence çocuk ve gençlik edebiyatına önemli bir katkı. Ergenlik çağı ve gençliğe geçiş aşamasında karşılaşılan sorunlar dillendirilmiş.Bunların arasında aşk da var.
Çocuklara yönelik çok yapıt var diyebilirim. Ancak, insan ömründe en önemli olan ergenlikten-gençliğe geçiş dönemidir. En sorunlu bu çağa yakınlaşan olayların içine girmek bile cesaret ister. Özlem özgün anlatımıyla ve işin toplumsal yanıyla dillendirmiş…
Kitabın basımı da ilginç ve çekici. Hele kapaklar can alıcı.
Özlem bir süre önce bize de gönderince bayram yaptı.Her şeyi bırakıp hemen eşim de ben de okumaya başladık. Zaten kitap 110 sayfa. Yakın basımevinin ürünü.Bazı kitapların yazılara çok küçük olurken bu kitap çok normal. Önce “YAZAR HAKKINDA” yazı hoşuma gitti. Kısa ve ilginç.
ÖZLEM TEZCAN DERTSİZ, Çılgın sokak’ta- Yok yanlış oldu-Ayçiçeklerinin kenti Edirne’de doğmuştur. Çocukluğu kitap ve dergilerle dolu bir evde geçtiğinden, onlarla dostluğu küçük yaşlarda başlamış ve hiç bitmemiştir. Büyüklere şiirler yazarken, çocuklara da masallar, öyküler, romanlar yazmaya başlamıştır. Çocuklara yazmak o kadar hoşuna gitmiş ki bir dedektif gibi çocukları gözlemlemiş. Daha çok daha çok yazmak istemiştir. Çocuk yüzlü bir adamla evlenmiş, bir Ozan’ı bir de Irmak’ı olmuştur. Öğretmen olduğu için de çocuklardan hiç kopmamıştır. Yazmaktan sıkılacağı hiç sanılmamaktır.”
Yapıt iki bölümden oluşmakta:
- Bölüm:
B’aşka Umutlar
Ay Tutulması
Kasım Hüzünleri
Kışa Doğru
Düğümler
Umut Tohumları
- Bölüm:
Umut’un Defteri
Bu bölümde de daha küçük bölümler var. Ancak bunları başlıkları Ünlü ozanların şiirlerinden alıntılar başlık olmuş. Bir örnek:
22 Ağustos Bölümü şöyle başlıyor:
Herkes bir başınaydı, Nedense biz ikimizdik
Sokaklar yalın ışıklarla yıkanıyordu
Özlemin kabarmış köpüğü yüreklerimizde
Saat İzmir sularıydı, öpüldünüz efendim”( sayfa—83)
Bence bu alıntılar yapıta renk ve güzellik taşımış.Hani derler ya “Ne yazacağın değil, nasıl yazmalıyım” önemli olan…
İşte bizim özlem bu yana ve yöne ulaşmış. Kendine özgü anlatımı okuyanı sürüklemekte. Lirizmin duraklarında zıplayıp durmuş.
Kitaplar elimize geçince telefonla teşekkür ve kutlamak için aradık eşimle. Kendisine dedim ki, ya Özlem sen benimle mi yarışıyorsun diye takıldım. O da bana başka kiminle yarışacağım ? diye yanıtladı… Gülüştük. Çünkü bu konuda bana şaka yollu da olsa “
“. Boynuz kulakları geçermiş “ diyen oldu. Ben de: Öyle olmasaydı o zaman üzülürdüm.” Diye yanıtladım hep…
Kızımızı içten ve içtenlikle kutlar, başarılarının sürmesini içten dileklerle kutluyoruz. (Annen ben ve Özgür) Candan sevgilerle…