MASAYA YATIRILAN EDİRNE

1970 yılının kasım ayında geldik Edirne’ye, Kaleiçi’nin dışında kırık dökük bir kentti o zamanlar. Ayşekadın’ın ötesinde ev mev yoktu. Sınır kenti olduğundan ve çok görüp geçirdiğinden yatırım aman aman değildi. Bırakın doğal gazı kaloriferli ev ya da apartman bile yoktu. O yıllarda Eski caminin arkasındaki boşlukta kurulurdu Pazar. Şehir dışı yolcu otobüsleri oralardan kalkar, işçi kahvesinin oralarda yolculara bilet kesilirdi. Nehirler henüz mavi, kışlar sertti. Şehir içi ulaşım faytonlarla sağlanmaktaydı.

Yatırım yapılmamasının nedeni sınır kenti oluşu ve savaş korkusuydu. Çünkü Edirne çok acılar yaşamış ve çekmişti. İstanbul’a dört buçuk saatte ulaşılır TEM olmadığı için E-5 kullanılırdı.

Yeni yerleşim birimleri ve kaloriferli evler kooperatif destekli yatırımlarla başlamış yıllarca sürse bile sonunda bitmiş insanlar kiracılıktan ve odun kömür derdinden kurtulmuştu.

 Daha sonra Pazar yeri eski caminin karşısın (şimdi park) taşınmış, daha sonra Selimiye’nın yan tarafındaki boşluğa, en sonunda da şimdiki yerlerine taşınmıştı. O zamanlar haftada bir gün kurulan pazarlar, şimdilerde üç dört güne taşındı.

TEK Rumeli TV Bölge sorumlusu ve yapımcı Gökhan Tuzladan’ın moderatörlüğünde Edirne TSO (Ticaret ve Sanayi Odası)dan canlı yayınlanan “Edirne tartışıyor” programıyla masaya yatırılmıştı.

TV’den bir bölümünü izleyebildim. Edirne için daha

İye ve güzele çizgisinde güzel şeyler söylendi. Çözümlenmesi gereken sorunlar dillendirildi. Yalnızca oldukça kalabalıktı. Bu yüzden olsa gerek konuşmacılar tam boşalamadı gibime geldi.

Saptamalara bir bakalım. Daha doğrusu kimler özetle neler söylemiş bir bakalım. (Keşan Önder Gazetesinden yararlanıyorum bu aşamada:

BUDAK. Yatırımda ilk 5 kent arasındayız.

ÇAKIR:Sınır ticareti, Su akacağı barajı ve hava alanında mesafe alınamadı

USLU: Reklam yetersizliği var.

GÜLER: OSB’nin hız kazanması gerekir.

İNAĞ: Vize probleminin bir an önce çözülmesi gerekir.

YORULMAZ:Suyu bulursak, verim ve istihdamı yaratırız.

BALTA: Turizm mastır planının bir an önce yapılması gerekir.

SARILARLI:Edirne’nin nüfusunun azalma nedenleri araştırılsın.

Bu saptamalar konuşmacılar tarafından gerekçelendirildi. Daha iyi, daha güzel bir Edirne için ne yapılsa bence azdır.

Çünkü “Her şey biter Edirne bitmez.”

Belediye Başkanı oradaydı. Kendisini dinleyemedim.Ama onun söyledikleri değil yaptıkları ortada. Modern bir Edirne için yıllardır çabalayıp uğraş vermekte ve genellikle Edirne için tuttuğunu koparmakta.

Anca, sanat ve kültürel konularda saptamalara rastlamadım. Oysa bir toplumu toplum yapan bir kenti güzel, daha güzel kılan kültürel etkinlikler ve sanattır. Bu görüş tüm ülkeler ve kentler için geçerlidir…

Edirne’nin sorunları dillendirmek, çözüm yolları üretmek elbette önemli. Çünkü Edirne özelliği ve güzelliği olan bir kent.

 “Edirneliyim demek kolay mı?”.. ETV’nin bu özdeyişini yabana atmamak gündemde tutmak elbette oldukça önemli.

Sorunları saptamak , çözüm yolları üretmek elbette yetmez. Bunların gerçekleşmesi için uğraş, vermek… işte en önemlisi bu.

Masaya yatırmanın anlamı ve önemi sanıyorum burada.

Edirne için çok şiir yazılmış aynı zamanda. En çok yazan Uluğ Hoca’yı vesileyle selamlıyor, rahmet diliyorum.

Bir şiirle bitsin bu yazı:

BATI SINIRINDA

Batı sınırında yaşamak burada

Unutturur geçmiş acıları

 “Ardı da bağlar” kalmasa da

Pembe pembedir

Haziranda kirazları

Yaşlı dutlar

Ne bakınır saray kalıntılarına

O lale soğanları

Taşındı mı ne

Nerde o iri gözlü

Yıldırım’ın katmerli gülleri

Karaağaç’ta kırık bir yaşantıyı

Yansıtır Edirne tipi ahşap evler

Tarihe açılır duyana

Gıcırtıyla kapılar

Lozan anıtı hem yeni

Hem ordan bakar barışa

Selamlar sizi

Uzaktan iki minareli görünen

Edirne’yle özleşmiş

Muhteşem Selimiye

N. T