Edirne’de uzun üredir devam eden yanlış yapılaşma Edirne’yi havası kirli iller arasında değişmez il haline getirdi.
Kentte yıl boyunca kuzeyden gelen rüzgarlar hakim . poyrazdan gelen rüzgar şehrin havasını temizliyordu.
Buçuktepe yöresinde yüksek katlı konutlaşma kuzeyden gelen rüzgarın etkisini şehrin üzerindeki kirli havayı temizleme etkisini azalttı. Buradan gelen hava yüksek katlı apartmanlar nedeniyle şehrin üzerine inemiyor , bunun sonucu olarak egzoz gazları ve kalorifer bacalarından çıkan kirli hava rüzgardan etkilenmeyince günlerce kentin üzerinde kalıyor.
Ancak batı ve güney yönlerden rüzgar estiğinde şehrin üzerine sinen kirli hava temizlenebiliyor.
Yeni Devlet Hastanesi istikametinde konutlaşma olması durumunda doğudan gelen rüzgar koridoru da kapanmış olacak. Böylece kentin üzerine sinen kirli havanın temizlenmesi için rüzgara açık yön olan güneyden esmesi beklenecek.
Rakımı en yüksek olan Buçuktepe ile birlikte bu yörede yapılan yüksek katlı binalar, kuzeyden gelecek hava koridorları önüne set çekti.
Bu yanlış yapılaşma kuşkusuz bugünün eseri değil, yıllardan bu yana uygulanan yanlış konut politikası sonucu oldu.
Şehrin havasını temizleyen kuzey rüzgarı koridorunun yüksek katlı ve doğu batı istikametinde rüzgarın gelişini iyice kapatan apartmanlarla kaplanması Edirne’de hava kirliliğini daha da artmasına neden oldu.
Bu arada konutlarda doğalgaz zorunluluğunun kalkması ile kaloriferlerde kullanılan katı yakıt, Edirne’de Kaleiçi ve yeni yerleşim alanlarında hava kirliliğinin daha da artmasına neden oluyor.
Sonbahar aylarına girdiğimiz şu günlerde hava kirliliği hissedilmeye başlandı. Kış günlerinde kaloriferlerin yakılmasıyla birlikte hava kirliliği daha da artacak. Bin evler ve çevresindeki toplu konutlar için doğalgaza geçme yerine katı yakıtla ısınmayı tercih etmesi bu konuda zorlayıcı önlemlerin olmaması. Hava kirliliğinin devam edeceği anlamına geliyor.
Edirne’de konut alanı için daha uygun yerler olmasına karşın, havanın kirlenmesine neden olacak yerlerin konuta açılması Edirne’yi kirli hava merkezi haline getirdi. Dileğimiz bu kirliliğin daha da artmaması için gerekli önlemlerin alınması.
“EDİRNE’NİN ARDI DA BAĞLAR DENİLİYORDU.!”
Edirne’ye en iyi tarif eden “ Edirne’nin ardı da bağlar( bayler) Meriç akar sular çağlar”. Diye başlayan Edirne türküsünde adı geçen Edirne Bağları mazide kaldı.
Bağların yerinde yüksek çok katlı apartmanlar yükseldi. Yakın zamanda Kıyık istikametindeki az sayıda bağ ve bahçeler de konut alanı olacak. Gönül isterdi ki, bu yöredeki Edirne güzelliklerin konuta dönüşmesi yerine daha uygun Yıldırım, Yeni İmaret ve çevresi konuta açılsaydı. O zaman Edirne havasıyla görüntüsüyle daha güzel bir Edirne olurdu.
Atalarımız şehirlerde konut alanlarını tepelerde yamaç ve verimsiz yerlerde yapmışlar.
Günümüzde konutlaşmada onlar kadar duyarlı olamadık. Verimli toprakları konuta açtık. Bir gün gelecek o toprakları arar duruma geleceğiz, çok yazık.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ.?
1917 YILINDAN BU YANA BASIN BİRLİĞİMİZ VAR
Türkiye’de ilk basın birliği 25 haziran 1917 günün Mahmut Sadık Beyin başkanlığında kurulan Osmanlı Matbuat Cemiyetiydi. İlk genel kurul toplantısını 1 Mayıs 1918 de yaptı ve Kurulun başkanlığına Hüseyin Cahit Yalçın getirildi. Sonra, ayrı bir tüzüğe bağlı Matbuat Kulübü açıldı.Mütarekeden sonra “Osmanlı” sözcüğü kaldırıldı ve adı Türk Matbuat Cemiyeti oldu. Türk Matbuat Cemiyetinin ilk başkanı da Velit Ebuzziya idi.
BAKAN YÜZME BİLMİYOR
Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti. Ne yapsa makbule geçmiyor, basın her gün kendisiyle uğraşıyordu. Nihayet; "Öyle bir şey yapayım ki, gazeteciler mat olsun" diye düşündü ve ilan etti:
Pazar günü saat 10'da denizin üzerinden yürüyerek geçeceğim.
Pazar sabahı saat 10'da tüm basın mensupları toplandılar orada. Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı. Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti. Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı. Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu:
"Bakan yüzme bilmiyor!..."