Beyazıt sansı içimizden biri. Bir katıksız Edirneli. Sanatçı. O hem Edirneli hem de Edirne sevdalısı. On parmağında on marifeti var: Müzisyen, şair ve yazar.Güzel Edirnemizi daha güzel kılmak için verdiği uğraşlar, övgüye değer, doğrusu. Bir yapıt yayınladığını yerel gazetelerden okumuştum. Yapıt elime geçince onun kadar ben de sevindim ve gururlandım.
“EDİRNE’DEN ÇIKTIM YOLA” yapıtında “Öğretmenlik Anıları”nı dillendirmiş. Nasıl öğretmen olduğunu ve müziğe nasıl yöneldiğini ince ince, ve anlaşılır bir dille sunmuş. Anı- fotoğraflarla varsıllaşan güzel bir kitap oluşturmuş.
B.Sansı Hoca’yla yıllardır tanışırız. Bir çok etkinlikte , özellikle “şiir günlerinde” birlikte olduk. Sanatçı kişiliği ve alçak gönüllülüğüyle kendisini çabucak sevdiren ve aratan bir insan, bir kafa dengi.
Bestelerinin bile bir bölümü Edirne kokulu.
Edirne’nin ünlü tava ciğeri için bile , söz yazıp besteleyen birine nasıl “Edirne sevdalısı” demezsiniz?
Tanıyanlar bilir şiirleri de buram buram aynı kokuyu koklatır size. Ve onu bu özellikleriyle tüm Edirne tanır. Sever ve saygı duyar. Başka bir deyişle Edirne demek Beyazıt Sansı demektir, Beyazıt Sansı demek Edirne demektir yaklaşımı bile ona yakışır, abartı olmaz sanırım.
“Meriç mavi yeşil ne güzel akar/Selimiye buradan aynaya bakar/Yakar bu güzellik beni de yakar/Güller gülistanı güzel Edirne”
Arka kapakta yer alan “Edirne Türküsü “şiirinin son dörtlüğü bu dizeler. Edirne segisi kanıtlayan dizeler değil mi bunlar?
Sansı’nın bir düşkünlüğü de “Bizim Karaağaç” dediği Karaağaç Mahallesi. Bakın bu mahalle için neler diyor:
“Doğup büyüdüğüm Karaağaç Mahallesi , ayrıcalıkları çok olan bir yerleşim yerimizdir.”
1944 doğumlu olan arkadaşımız Edirne, Konya, Mardin, İstanbul gibi yerlerde öğretmenliğini sürdürmüş. Onun bir başka özelliği de kemanını çok güzel konuşturması ve pürüzsüz sesi, güzelliği.
Keman çalışını ve şarkı söyleyişi türlü vesilelerle birçok kez dinlemiştim. ETV’de yönettiğim şiir programına da gelmiş, çalıp söylemiş ve şiirlerini okumuştu.
İstanbul’da çalıştığı yıllarda müzik bilgisini gerekli yerlere giderek müzik bilgisini derinleştirir. Ve çok ünlü müzisyenlerle tanışır. Bestelerine ünlü solistlere okutma çabaları ne yazık ki şanssızlıklar yüzünden bir türlü gerçekleştiremez. Yine keman onun en iyi dostu ve arkadaşı olur. Hiç yanından ayırmaz bu dostunu.
Besteleri bir süredir TV kanallarının bazılarında söyleniyor.
Sanatçı dostumla yaşıt sayılırız. Kitabı okurken sanki kendi yaşamöykümü okur gibi oldum.Tıpatıp olmasa da bir çok yaşantı benzerliklerimiz var. “Aynısının tıpkısı” derler ya hemen hemen öyle. Mesleki yönden ama.
Ey SANSI Hoca!...Eline, diline, yüreğine sağlık diyorum ve arkası gelir, umuyorum.
Çünkü bana göre bu kitap henüz bitmemiş. Kendi ürünlerine(şiirlerin şarkılarına, yazılarına…) daha çok yer verebilirdin. ‘2000 sonrasına da umarım ikinci ciltte dilledirirsin!...
Edirne HABER Gazetesinin Ofset Tesislerinde basılan yapıt, 1o2 sayfa.
Bu yapıtı özellikle Edirne’yi sevenler, öğretmenler ve öğretmen adayları en başta herkes okumalıdır.
----------------------------
O da ne yazık ki aramızdan ayrıldı.Vasiyeti ni yerine getirenleri kutlamak isterim doğrusu. Vesileyle onu bir kez daha anımsamak istedim. Çünkü unutulacak biri değildi. Yine değil. Işıklar içinde uyusun…