Edirne’de daha önceki yıllarda çeşitli partilerden seçilerek parlamenterlik görevini tamamlayan eski milletvekilleri tamamına yakını Edirne dışındaki illerde yaşamlarını sürdürüyor. Milletvekili olmadan önce turladıkları sokaklar ve köyleri dostlarını unutmuş görünüyorlar.
Halkın oyları ile seçilerek kıyak maaşa kavuşan bu zatların emekli olduktan sonra halka sorumlulukları yok mudur. Başka illere bakıldığında parlamenterliği sora erenlerin büyük bölümü yaşamlarını kendilerini o göreve getirenlerin arasında geçiriyor.
Halkın iyi ve kötü gününde yanlarında bulunuyor. Düğününe, cenazesine gidiyor. Halkın kendisine verdiği imkanı hizmet olarak yerine getiriyor. Edirne’ye baktığımızda eski parlamenterlerinizin bir bölümü İzmir, bazıları Ankara’yı mesken edindi. Onlar için kendisine oy verip kıyak emeklilik hakkı kazanmasına katkı yapan halkın değeri yok artık.
Edirne’de ikamet edenlerin sayıları bir elin parmağına ulaşmıyor. Seçim zamanı geldiğinde yine eski siyasi hevesleri nükseden parlamenter eskileri “ belki bir imkan daha doğar” beklentisiyle Edirne’ye gelip nabız yokluyor. Daha sonraları boyunun ölçüsünü alıp yeni dostlarının yanına gidiyor.
Dileğim o ki halk milletvekili seçerken,halka zorunlu olmadıkça emekli olsa dahi parlamenterlik sonrası yaşamını kendi ilinde geçireceği sözü alması.Kendi bölgelerinde yaşamı kabul etmeyenlere milletvekilliği vizesi vermemesi.
Öyle ya bu halk sana ulaşamayacağın bir paye verecek. Sen bu görevin bitiminde sana bu imkanı sağlayan halkın arasında bulunmayı layık görmeyecek, işim bitti diyerek başka illere yelken açacaksın, işte bunu halk hazmedemiyor. Kendileri ile milletvekili seçimleri sırasında büyük destek veren partililer milletvekili emekli olduktan sonra hiçbir davetlerine katılmamaktan yakınıyor. Bazıları ise telefona dahi çıkmıyormuş.
Böyle vefasızlık olur mu? Sen halkın oyları ile ulaşamayacağın yere ulaşacak daha sonra sana o imkanı tanıyan, gece gündüz demeden peşinde koşan insanları yok sayacaksın bu kabullenecek bir durum değil. Bu konumda olanların kulaklarını çınlatmak istedim , haberleri ola.
KÖPEK, YALAN SÖYLEYENİN OLACAK
Çocuklar hem köpeği çekiştiriyor hem de aranırında kavga ediyorlardı. Onların bu durumunu gören bir adam yanlarına yaklaşarak azarlamaya başladı.-“ ne diye çekiştiriyorsunuz bu hayvanı, yazık değil mi” dedi
Çocuklardan biri durumu açıkladı.
-“ Aramazda bir karar verdik bu köpek içimizdeki en iyi yalan söyleyenin olacak,,”
Adam bu açıklamayı duyunca iyice sinirlendi:
-“ siz hiç utanmıyor musunuz?” dedi. Ben sizin yaşınızdayken yalan söylemeyi aklımın ucundan dahi geçirmiyordum”
Bu söz üzerine çocuklar hep bir ağızdan bağırmaya başladılar.
“ Bu çok güzel ,çok güzel” diye bağırmaya başladılar kendilerini uyaran adama “ buyurun köpeği siz kazandınız” dediler
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ,?
KARA TREN 1854’TEN BU YANA yollarda
Tarihimizde ulaşıma ilk açılan demiryolu 1854 yılında Osmanlılar devrindeki kahire-İskenderiye demiryoluydu. Türkiye içinde kalan ilk demiryoluyla İzmir-Aydın arasında döşenen bir bölümdü Bu yolların tamamı İngiliz firmaları tarafından yapmıştı. Osmanlı Devletinin ilk demiryolu yapımına başlaması Anadolu Bağdat yolunun bir bölümü olan İstanbul –İzmir demiryolunun döşenmesiyle sağlandı. Bu yol 1853 yılında tamamlanmıştı.
*********************************************************
KAŞARIN TARİHİ
Ülkemizde ilk kaşar peyniri on dokuzuncu yüz yılın ortalarında yapılmaya başlandı. İlk yapılış yeri Türkiye’ydi.Bir Musevi kızının buluşuydu.Zamanın tat uzmanı bir hahamın,(yenilebilir) anlamına gelen (Kaşar) damgasını vurmasıyla bu adı almıştı.Kaşar Türkiye’nin Afyon, Bursa,Edirne, Kars ve Kırklareli illerinde yaygın olarak yapılmaktadır.
ÖZLÜ SÖZ
Kadınlar sevdikleri adamla değil, kendisini seven adamla evlenmelidir.
TÜRK ATASÖZÜ