Bir yıl önce aramızdan ayrılan Edirne aşığı eğitimci,şair yazar,demokrasinin yılmaz savunucusu Beyazıt Sansı hocamızı.ata yadigarı olan son anda kazanılan vatan toprağımız Karaağaç Mahalle mezarlığında ebedi istinatgahında ziyaret edip dualarla andık.
Bu ziyaret sırasında kendi kendime dedim ki, rahmetli hoca mezarından kalkıp ziyarete gelen arkadaş ve meslektaşlarına acaba ne derdi diye düşündüm. Her halde şöyle bir uyarıda bulunurdu.”Eğitimcilik gibi gazetecilik yoluyla halka yapılan hizmet çok önemli bir görevdir. Özellikle günümüzde bu görev daha da önem kazanıyor.Basının amacından saptırılmak .istendiği bir dönemde özellikle mahalli basınımızı Atatürk’ün bize emaneti olan,Yunanlılardan savaş tazminatı olarak alınan bu mahalle mezarlığından sizlere sesleniyorum.
Ülkenin birlik ve dirliğini korumada mahalli basınımıza büyük görevler düşüyor.Bizler kendi çapımızda gücümüz oranında bu görev sürdürüp,ömrü noktalayarak bayrağı sizler devrettik.
Bu görevin ne kadar önemli olduğunun bilincinde olunmalı.Mahalli basındaki arkadaşlarımızın görevi kendilerine sunular haberlerle sınırlı, kes yapıştır yöntemiyle olmamalı.Gerektiğinde kendi görüş ve yorumlarını katarak toplum yararına uyarıcı köşe yazıları da sunulmalı,yorum yapılmalı.
İlimizde yapılan ve yapılmayan etkinlikler sorgulanmalı. Bilindiği gibi mahalli basınımız her zaman halkla iç içe oluyor. Basınımız son yıllardaki Ulusal basın benzeri görünüm kazanmamalı.
Güç koşullarda görev yapan basın mensubu arkadaşlarımızın sorunlarına mevut çok sayıda derneğimiz de sahip çıkmalı.Bu görev sadece onu bunu ziyaret ederek yerine getirmek mümkün değildir.
Bu görevin yeterince yapıldığı kanısında değilim.Haydi “kadalarım”,kardeşlerim, (bu sözü çok kullanırdı) bizlerden aldığınız bayrak yarışını daha ileri düzeye taşıyın.
Kırkpınar’da marşımı dinleyip beni de hatırlayın.Şunu unutmayın ki, insanlar bu dünyadan göç edilse de yapılan yararlı hizmetler baki kalır.” Der gibiydi rahmetli bana .
Bu arada benim daha önce rahmetli hoca hakkında yazdığım köşe yazısının ailesi tarafından muhafaza edildiğini duymak beni mutlu etti.
Sağlığında o yazının korunmasını istemiş.
------------------------
UĞUR MUMCU’YA BU YAKIŞMADI
Atatürk Anıtı yanındaki Uğur Mumcu Parkının yaya kaldırımı kenarında adının yazıldığı otlar,çöpler arasında kalmış bir mermer sütun var.Adeta terk edilip kenara atılmış,gizlenmiş durumda.Bu görüntü demokrasi aşığı ,bu uğurda canını veren Uğur Mumcu’ya yakışmıyor.İlgililerin dikkatine sunarım.