SAROS’UN MAVİ GÖZLERİ...


Deniz kıyıları yazlıkçılarla dolup taşarken biz de Saros kıyılarında aldık soluğu…

Şu aralar Enez’in Gülçavuş sahilindeyiz. Çöl sıcakları insanları kentlerden şutlamakta. Bizim buralar ufak-tefek değişikliklere rağmen aynı hamam aynı tas.

Önümüzdeki boşlukta bulunan otlar çoktan kurumuş bile.Saman sarısı bir görünüm çıkmış ortaya.

Sahilin bir bölümü ışıklandırılmış.Bir bölümüne banklar ve minik masalar yerleştirilmiş.

Yeterli olmasa da iyi bir gelişme.Gülçavuş Köyü Muhtarlığı yapmış ya da yaptırmış bunları.Ama gölgelik yok. bu kıyılar sabahtan akşama değin güneş almakta.Yolun solundaki boş alan park yeri olmuş….Bu da olumlu bir gelişme. Daha önceleri kıyı boyuna park etmeleri hem görüntüyü engellemekte hem de kirliliğe neden olmaktaydı.

Önceki ışıklandırma direklerinden biri tamortada ve mostralık. Kurumuş bir kavak ağacının kalıntısını andırıyor.Niye sökülüp alınmamış belli değil. Bu da bir başka görüntü çirkinliği.

Az önce sözünü ettiğim kurumuş otların aralarına atılanlar çürümüş, kokuşmuş.

Kırlangıçlar çoktan gelmiş. Duvarlarındaki yuvalarına yerleşmiş. Şen şakrak ötüşleri ve üçgenlerden oluşan görüntüleriyle şenlik-şölen sanki.
---

Önceki yıllarda cırcır böcekleri varmıydı?

Anımsamıyorum ama bu yaz içimizde gibi cır cır ötmekteler. Sesleri duyulsa bile kendileri görünmüyor.

Marketler aynı kişilerce yaşamını sürdürüyor. Bu kıyılarda martı yok. Arada bir uğrasalar da süreklilik içinde
değil.

Semendirek(UyuyanGüzel) ve Gökçeada henüz görüntüye girmedi. Havalar puslu değilse görüntüde olurlar. Yolun sonundaki o geniş boşluğa fidanlar ekilmiş, buna çok sevindim doğrusu.Umarım bakılırlar da kurumazlar. Ancak aynı yer çiçeklendirilebilir, çimenlendirilebilirdi.

Bizim Gülçavuş sahili böyle işte. Saros’un mavi gözleri de olmasa.