İNCİLER İNCELİKLER…

İnciler ve incelikler Yani, güncel ya da mevsimlik sorunlar bitmeyen senfoni gibi… Biri bitse hemen bir başkası zuhur(! ) ESİYOR. Yereller ,geneller, evrenseller diye ayırabiliriz bunları. Kimi önem kazanır; lastik gibi uzar. Kimi kısa zamanda sümen altı. Kimi de “Rüzgar Gibi Geçti” dedirten cinsten. Hiç sorunsuz olmaz elbet. Ama olmasa da biz yaratır ortaya süreriz. Sonra da kulaktan dolmalarla mıncıklayıp dururuz. Ve genellikle madalyonun iki yüzüne bile bile bakmayız

İşte, son zamanlı ve son duraklı olanlardan bazıcıkları.Öncekilerle…

* Wikileaks,

* Ulaşım,

*Meriç katliamı,

*Yönetici değişiklikleri,

*Kurtuluş Bayramında yaşananlar

*Doktorunu Seç çağrısı,

*Uçak alanları, bazı hastaneler,

*Öğrenci Olayları ve dengesiz gülü

Daha kimbilir ne maydanozlu köfteler var ama şimdilik yeter bu kadar. Fazla kurcalamağa gelmez çünkü…Koronayı da unutmamak gerek.

Özellikle Wikileaks düşer düşmez bir bomba etkisi yarattı.”Hey gidi koca dünya” bir bilim adamının kaldıracıyla yerinden oynadı sanki. Bu gümbürtü içinde ne yazık ki ülkemiz de ön sıralardaydı.Böyle savların internette yayımlanmasına ne derece inanılır ya da hangi boyutlarda inanılmaz düşünülmesi gereken bir konu. Her duyduğuna kanmak, inanmak gerekir mi? O da ayrı bir konu. Bilgisayar nimetinin böyle ve benzer olıumsuzluklara alet edilmesi de ne denli doğru, derin derin düşünmek gerek. Bir bölümü yayınlanan belgelerin çuvallarca olduğu ve süreceği gündemdeyken bu siteyi üstlenen kişinin tutuklandığı haberleri de ayrı bir sarsıntı olarak gündeme düşüverdi.

Biraz komik olsa da bu konu ne zaman açılsa Wikinglerin Wiki’si geliyor aklıma.

Ulaşım sorunu artık ulusun en önemli sorunu. Yıllardır da sürüp gelen can alan sakat bırakan bir sorun. Hele bayram tatillerinde tam bir canavar. Aslında bu trafik canavarı kendiliğinden ortaya çıkmıyor. Bizler onu bilerek ya da bilmeyerek besliyoruz. O da azdıkça azıyor.Ve ne yazık ki, direksiyona oturan bazı kendini bilmezler kendini fatih sanıyor Yollar tümüyle onun malı gibi.İçkili kullananlar ve hız yapanlar hangi akla hizmet ediyor, belli değil.

Edirne içi ulaşım da epeydir sorun olmuştu. Minibüsçüler anlaşamamış ikiye bölünmüştü.Dırıltı, zırıltı itiş kakış uzun zamandır sürdüydü. Hukuk sorunu olmuş durumdaydı. Son günlerde bu ikiliğin sona erdiğini, anlaşma sağlandığını duyunca sevindm doğrusu. Yalnız ben değil elbet, kentimizde yaşayanlar da. Birlik ve bütünlük hizmeti güçlendirir ve yararlı kılar kanısındayım.

Bir işin içinde kamu çıkarı söz konusuysa mutlaka düşünülmeli. Çalışanların çıkarları da elbette makul düzeyde hesaba katılmalı.

Araba park yerleri de ayrı bir sorun. Girmek, çıkmak bir sorun; fiyatlar yüksek. Süreye göre ödeme olsa da akılcı ve sürücü lehine değil.

Bu nedenlerden dolayı araba sahipleri sokak aralarını tercih etmekte, bu yerler dolup taşmaktadır. Bu yerler daha ucuz olsa da insanlar daha çok yararlansa olmaz mı yani?

Önceki yıllarda traktör kazaları olurdu sık sık. Onlar azaldı ama bu kez de motosiklet kazaları can yakmaya başladı.

Kurallara tam olarak uyulsa, öyle sanıyorum ki, trafik canavarı hasedinden çatlar.

Geçtiğimiz haziran ayında Meriç’i geçmeye çalışan kaçaklara yardım eden çete. Söylenenlere göre nehrin orta yerinde sopalarla dövdükleri kişileri zorla dereye döküp ölümlerine neden olmuşlar. Hem de çoluk-çocuk, kadın erkek gözetmeden ölmüş ya da öldürülmüşler.

Duyunca tüylerim diken diken oldu. Vahşetin üç boyutlusu olduğu kanısına vardım. Nasıl vicdan, nasıl insan bunlar? Diyerek şaşırdım kaldım.Hayvan sevenler dernekleri biraz da insan sevseler olmaz mı?

İnsan olmanın özüne ters düşen bu olay ve benzerleri dört dörtlük bir katliam değil mi? İnsanlıktan ne denli uzaklaştığımızın kanlı kanıtı değil mi? (Aklım da yanlış kalkmadıysa 16 kişi yaşamını yitirmiş)