KÜÇÜK İLÇELER İHMAL EDİLMEMELİ

Basın mensupları olarak bizler genellikle Edirne merkezdeki sorunları kapsayan  haberler yapıyoruz. Bu haberler arasında.çoğu kez Lalapaşa, Süloğlu  gibi ilçelerimiz gündeme gelmez.  

 Bunu bir eksiklik o ilçelerimize karşı bir ihmal  olara  görülmesi gerekir.

 İlçelerimizin de çözümlenmesi gereken bir dizi sorunları var.

 Bu ilçelerimizin sesini duyuracak basın kurumları olmadığı için  meselelerini duyuramıyorlar.

 Şirin Lalapaşa ilçemizde bunlardan biri .

Lalapaşa küçük ve bakir  bir  ilçemiz.

 Önümüzdeki yıllarda turizm açısından önemli olabilecek önemli  bir sınır ilçemiz.

 Dolmen ve menhirleri tarih açısından dikkati çeken bu ilçemizin  devletimizden beklentileri var.

İlk olarak, Hamzabeyli sınır kapısı ile Organize Sanayi Bölgesi yolunun  bir an önce tamamlanıp Hamzabeyli sınır kapısına giden  otobana çok şeritli  olarak  açılması isteniyor.

Böylece Organize Sanayi Bölgesinden gelen giden  araçlar rahatlıkla yollarına devam edebilecekler.

Bu küçük kentin bir diğer konusu ise Edirne il merkezine bağlılığın azaltılması İlçe halkının sorunlarını Edirne’ye  gitmeden  ilçe merkezinde çözüm yollarının aranmasını istiyor. Bu arada halk  Lalapaşa’da  hiç olmazsa bir meslek yüksek okulunun açılmasını bekliyor. Bu okullar ilgili yurdun açılmasıyla  gelen öğrencilerin Lalapaşa’da ikamet etmesinin  sağlanacağı görüşünde.

 Hamzabeyli sınır kapısının kapıda çalışana birkaç işçi dışında ilçeye yararı yok.

 İlçenin bu imkandan daha fazla yararlanması yollarının aranması isteniyor.

 Özellikle İlçe belediye Başkanı Bülent Şahinşah, köylerden getirilen köpek gibi ev hayvanlarının ilçe merkezine bırakılmasından şikayeti var.

 Bu sorunu çözüm bulunmasını istiyor.

Başkan, Şahinşah, hayvan sevgisi olmayan, yıllarca kendisine hizmet veren bir hayvanın daha sonra  atılmasını insanlık adına utanç verici bir durum olduğunu  belirtiyor belediye başkanı…..

Bu ve benzeri  çok sorunu var küçük ilçelerimiz Lalapaşnın   bu sorunların ilde ve  bu işlerin merkezinde olan yetkililerce çözüme kavuşturulması isteniyor.

Küçük ilçelerimizin  bu alanda seslerini duyurmaları zor oluyor. İlçelerin gelişmesi konusunda üst yönetimlerdeki yetkililerden ilgi bekliyorlar.

Bir de Lalapaşa ilçemizin en önemli sorunu sınır köylerdeki verimsiz toprakların satılması.

Köylüler buna çözüm bulunmasını istiyorlar.Arazi  spekülatörleri yüksek fiyat vererek bu tarlaları sahipleniyor. Bir  süre eski sahibinin bu tarlaları işlemesine izin veriyor. Kuşkusuz daha sonra “ Bu mal benim sen terk et” diyecekler.

 O zaman yıllarca bu toprağı işleyen köycülerimiz  sudan çıkmış balığa dönecekler.

 Köylülerimiz,bundan habersizler.

Bir gün sahip oldukları topraklarda belki de amale  olarak çalışmak zorunda kalacaklarının bilincinde değiller.

 Birileri, bu toprak satışlarının önüne geçmek zorunda.

Ne yazık ki,  bu konuda bir türlü  önlem alınamıyor.

Lalapaşa köylülerinin tarlaları  ne olduğu belirsiz kişilerin malı oluyor. Siyasilerimiz de   bu konuda gereken uyarıyı  yapmıyor.

 Bu arada olan dar gelirli çiftçilerimize oluyor.

 TALİKA KULLANANLAR ATLARIN DIŞKILARINI SOKAĞA ATMAMALI

Edirne’de at arabaları ile günlük nafakasını çıkaran dar gelirli roman vatandaşlarımız var.

 Bunlara ekmek parası kazandıkları için  diyecek bir şeyimiz olamaz. Burada değinmek istediğim şu:

Bu işi yapan talika kullanılıcıları atla çekilen arabalarında atların dışkılarını yere dökmemeleri için önlem almaları gerekir

Bakıyorum, talikacıların  büyük bölümünde böyle bir önlemi yok.

Atların pislikleri sokağa dökülüyor.

 Edirne gibi bir turizm kentinde sokakların at pislikleri  ile kaplanması hiç hoş bir durum değil.

Yetkililer, bu vatandaşlarımıza atların dışkılarını yere atmamaları konusunda uyarıda bulunmalı.

 Bu kurala uymayanlara ise müeyyide uygulanmalı.

Halkımızdan bu yönde  şikayet alıyoruz.

 Ayrıca atların  sokakları da kirletmelerine ezen verilmemeli

FIKRA

DALGIN PROFESÖR

 Günün yorgunluğu içinde olan profesör, akşam olduğunda eve keyifsiz ve sıkıntılı bir şekilde gelir.

  Üstelik beli iyice bükülmüş durumdadır.

  Evdekilere :
 _” Çabuk bana bir doktor çağırınız” der ve “belimi doğrultamıyorum” diye ekler.

   Kısa sürede eve gelen doktor, profesörü dikkatle muayene eder  ve sonucu bildirir:

“ Vallahi hocam sağlığınızda bir sorun yok. Belinizi doğrultabilmeniz için pantolonunuzun düğmelerini yeleğinizin iliklerine geçirmeyiniz yeterli olur”

İyilerin arkasında bir tahta kapı kapanırsa, önünde bir altın kapı açılır.

İSVİÇRE ATASÖZÜ

*******************************************************************

FIKRA

ASTSUBAY

 Bir kışlada astsubay acemi erlere ilk derslerini verirken sordu:

 _” Paşayla binbaşı arasında ne fark vardır?”

 Acemi erlerden biri hemen yanıt verir.

“ Paşa şişmandır, yaşlıdır, babadır izini çoktur. Binbaşı ise gençtir, zayıftır, serttir, nöbet çoktur”