Hemen hemen her seçim sonrası başarısız olan, ya da beklediğini bulamayan partilerde sarsıntılar yaşanır; ister istemez.
Bu durum bazı açılardan normal sayılabilir.
Başarısızlığı üstlenmek öyle kolay da değildir. Örnekse, penaltıyı kaçıran futbolcu, kaçırdım demez, ya da diyemez. Ayağım kaydı, top yerine iyi oturmamıştı… gibi bahaneler üreterek kendini haklı çıkarmaya çalışır. Bu hemen hemen tüm insanlar için geçerlidir. Buna bahane bulma mekanizması denir psikolojide.
Siyasi partiler geniş kadrolarıyla bu işlevi daha çok yaşar. Halk partime muhalefet görevi verdi demek varken…
Muhalefette bir ve önemli görevlerdendir. Küçümsenmemesi gerekir. Bu görev yapılırken gelecek seçimlere bir öncekilerden ders alınarak hazırlanılır. Yol bu olmalı benci de. Çünkü, muhalefetin denetleme görevi hele ana muhalefetse oldukça önemli ve gereklidir.
Son seçimlerden sonra, CHP ve İYİ PARTİ sözünü ettiğim bunalımları yaşayan iki partimiz.1
Ben partilerin iç işlerine dedikodu anlamında katılmaktan çekinirim. Ucuz söylemlerin dışında kalmayı tercih ederim. Zaten bu konuları irdelemeyen köşe yazarı , yerel gazetelerdeki köşeciler hemen hemen sık sık yazıp çizmekte. Onların çoğu zaten bu tür olayları yakından, daha doğrusu içinden izlemekte.
İYİ Parti kurultaya gidiyor. Sonrasında belki de her şey normale girer. Parti içi sorunlar bitmese de büyük oranda azalır gibi geliyor bana.
CHP’de sular bir türlü durulmuyor henüz. Parti şu anda ikiye bölünmüş durumda. Muharrem ince ve taraftarlarının kurultay istemi açıklamalara göre yeterli imza toplayamadıkları için suya düştü görünüyor. Ancak savaşımın (mücadelenin) sürdürüleceği konusunda sinyaller var.
Önümüzde yerel seçimler var bilindiği gibi. Bu erken gelen zıtlaşma partiyi yıpratır ya da oy verenleri darıltır mı bilinmez. Bence erken bir girişimdi. Her şeyin bir zamanı yeri var. Yine bence zamanlama iyi kullanılmadı, galiba.
Seçimde CHP oy kaybetti. Evet, ama bu kayıp oyların bir bölümü seçim hesapları nedeniyle İyi ve HDP’ye taşındı. Bu yaklaşım ne denli doğru, bilinmez. Ancak görüntü böyle.
Yapılması gereken bu sonuçların nedenleri araştırılmalı, yerel seçimler için gerekli strateji saptanmalıydı olayı daha akılcı olurdu.
Özetle söylemek gerekirse CHP’de iç rüzgarlar hiç iyi esmiyor. Bu durum partiyi bölünmeye bile taşıyabilir sanki.
Mahkemeler, disiplin olayları…partiyi daha çok yıpratabilir. Bence laf üretmektense, birebir çalışmalar gerekir. Bakın yoldan geçen insanlara sorun: Sosyal demokrasi ne demek diye, Atatürk ilkelerini saydırın… bakalım kaç kişi yanıtlayacak? Özellikle sosyal demokrasiyi çok iyi anlatmak gerek, kanısındayım,. Bunu kim yapar, ya da yapmalı. En başta partililer sanırım. Ancak partiye oy verenler de devreye girebilir.
Seçim böyle, geçim nasıl acaba?