Belediye başkan adayı henüz açıklanmayan Edirne, CHP’de adaylık konusunda her partili kendine göre farklı senaryo yazıyor.
Mevcut belediye başkanı Recep Gürkan ile devamını isteyenlerin yanında CHP genel başkanında ve parti üst yönetimlerde yapılan değişiklik gibi mahalli yönetimlerde de yapılacak değişikliklerin yararlı olacağı görüşünde olan partililer çoğunlukta.
CHP Genel Başkanı Özgül Özer seçimi kazanınca partiye canlılık dinamizm geldi.
Küskünler yeniden partiye katıldı.Ayrıca parti meclisi ve MYK’da köklü değişiklik yapıldı. Bu değişimin belediye başkanlarına ve belediye ve il genel meclis üyeleri arasında da uygulanması partililer arasında genel kanı.
Bu görevler kimsenin babasının malı değil.Herkes zamanı geldiğinde görevi, bırakmasını bilmeli.Ne yazık ki ülkemizde bu anlayış yeterince yaygın değil.ABD başkanları iki dönem sonrası görevi bırakıyor.
Bizde ise yönetimde olanlar türlü ayak oyunlarıyla görevi sürdürme yollarını buluyor.Maalesef bunda da başarılı oluyorlar.Gerek siyasette gerekse meslek kuruluş temsilcileri koltuklarını kimseye emanet etmiyor. Bu durum o görevde başarı değil başarısızlık getiriyor.
Bu görevler bir bayrak yarışıdır. Kimse bulunmaz Bursa kumaşı değildir.
İki ve daha çok dönem görev yapıp tekrar o göreve talip olmak isteyenlere halk itibar etmemeli.Özellikle Ana Muhalefet Partisi CHP bu değişim her alanda başlatmalı.Parti üst yönetiminde başlayan gençleşme, yenileşme CHP’yi daha da güçlendirecektir.
Buna Muhtarları da dahil edelim. İl merkezinde muhtarlık görevi işyerlerinde değil muhtarlık binalarında yapılmalı.Halk ihtiyacı halinde muhtarların işyerine gitmek zorunda değildir.Gedikli muhtarlık görevi son bulup gençlere ve kadınlara fırsat verilmeli.
---------------
KISSADAN HİSSE
YAŞLILIĞIN BAŞKA NEDENLERİ DE VARMIŞ
Genç bir bayan önünden geçmekte olduğu evi balkonunda sallanan koltuğuna gömülmüş yaşlı adamı gördüğünde onu selamlamadan geçmek istemedi.
Ayaküstü selamlaşmanın ardından genç bayan, yaşlı adamla biraz sohbet etmek istedi.
“Ne kadar mutlu ve huzurlu bir ifade var yüzünüzde” dedi.”Söyler misiniz lütfen böylesi bir uzun ömrü neye borçlusunuz?”
Koltuktaki yaşlı adam gülümsedi:
“ Günde üç paket sigara, her hafta bir kasa viski içerim.”dedi.
“Etin kırmızısını ve yağlısını yerim, spor da yapmadım yürüyüş de yapmam.”
Genç bayan şaşırdı:
“Ne kadar ilginç” dedi.”kaç yaşındasınız”
Oturan adam kısaca yanıtladı:
“Yirmi altı”
-------------
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
BALONLA İLK DEFA 1785’TE UÇTUK
1785 yılında bir İranlı hekim,iki saray bostancısının yardımıyla ,İstanbul’da ilk balon uçuşunu gerçekleştirmiş ve Bursa’ya kadar gitmişti.
Olaydan çok memnun kalan 1. Abdülhamit balonun Ayasofya’ya asılarak teşhir edilmesini buyurdu.
Fakat bu olaydan sadece The Times gazetesinin bahsettiği ve çağdaş Osmanlı kaynaklarında bu konuyla ilgili, bilgi bulanmadığı için gerçekliği oldukça şüphelidir.
İlginçtir ki, ilk balonla uçan Türk.Polonyalı Kont jan Podoçki’nin sekreteri, Osman adında bir gençti.Bu genç meşhur Fransız baloncu Blanchard’ın Kontun sponsorluğunda Varşova’da 14 Mayıs 1790 tarihinde gerçekleştirdiği gösteri uçuşunda kendisine yardımcı olarak balona binmişti.
İstanbul’da belgelenmiş ilk balon uçuşu İngiliz asıllı Mühendis Selim Ağa tarafından 26 Ekim 1801 tarihinde Mısır’ın yeniden fethi kutlamaları nedeniyle gerçekleştirilmişti. Kendi icadı olan, sıcak havayla doldurulmuş balonuyla Çorlu tarafına inmiş ve bir sonraki yıl iki uçuş daha gerçekleşince mühendishaneye halife tayin edilmişti.
3.Selim Fransız baloncuların başarılarının farkındaydı ama ilişkilerin bozukluğu yüzünden İngiliz baloncuları benimsedi ve İngiliz baloncular Baily ve Devignes İstanbul’a davet edildi. 7 Ekim 1802 tarihinde Dolmabahçe’den kadın erkek 30 bin İstanbullunun bakışları altında uçuş gerçekleşti.