TARIM ALANLARINDA KONUTLAŞMA

Ülkemizde olduğu gibi ilimizde de verimli tarım arazilerin üzerinde konutlaşmanın bir ülke için hayati önemi olan toprakların yok olmasının   bir türlü önü alınamadı.

Çağdaş  ülkelerin canı gibi koruduğu, oluşması yüz yılı alan tarım alanlarını ülkemizde  beton yığını konutlara feda ettik.

İnşaat ,için kazı yapılan yerlerden çıkan topraklara bakıyorum, tarım için çok elverişli  verimli topraklarımız konut uğruna çöpe gidiyor.

Bir süre sonra  ilimizde  nüfusun artışı ile bu topraklarımızı arar hale geleceğiz.Gelecek kuşak tarım alanlarını yok ettiğimiz için  bizler hakkında  neler söyleyecek?

-------

EDİRNE’NİN ARDINDAKİ BAĞLAR NER OLDU.?

Bir Edirne türküsü olan Edirne’yi en güzel yansıtan “Edirne’nin ardı da bağlar” sözleri ile belirtilen bağlar şimdi beton yığınına döndü.Yaşı ellinin üzerinde olanlar Edirne çevresinde bulunan türkünün konusu  bağlıkları  çok iyi hatırlar.

Şimdi  bu topraklarda  eski bağlardan  eser yok. Sanki konut yapılacak başka yer yokmuş gibi,  doğal güzelliği  topraklarımızı  konut alanına dönüştürdük, betonlaştırdık.

Bunu yaparken sadece tarım alanlarını yok etmekle kalmadık, Şehrin kirli havasını temizleyen kuzey rüzgarlarının önünü çok katlı apartmanlarla kapatıp kentin alçak semtlerinde hava kirliliğinin artmasına neden olduk.

Kentimizde” ne eksen olur” denilen topraklar bugün konut alanına dönüştü.Şimdi de  Tarınsal Araştırma Müdürlüğü toprakları konuta feda edilerek. Şehre hakim rüzgarların geldiği Doğu cephesi de konutlarla  kapatılıyor.Ne yazık siyasilerimiz, parlamento adaylarımız bu önemli konuya yer vermiyor.

Bu önemli mesele  gündem konusu yapılmıyor.Kentin havası gelecek yıllarda daha da kirlenirse bunun sorumlusu kim olacak.?

Bu sorun acil olarak gündeme gelmeli.Diğer önemli sorunlar gibi  yok sayılırsa bunun cezasını halkımız çekecek.

----------------

FIKRA

BANA PİŞİRDİ

Nasrettin hoca kızarmış tavuğu iştahla yiyormuş.

Bir tanıdığı:

“Hoca bu yediğinden bana da versene ,çok canım çekti ”demiş.

Hoca şu cevabı vermiş:

“İyi ama bu yemeği eşim sadece ben Yiyeyim yiyeyim diye pişirdi”