Ülkemizde meslek kuruluşları ve işçileri temsilen sendikalar ve dernekler odalar vardır.Bunlar kendilerini o makama getirenlerin haklarını yasal çerçevede korumakla görevlidir.
Bu temsilciler üyelerin desteği ile rahat ortamda görev yaparlar,yaşam koşulları ve maaşları çok yüksektir.
Ne yazık ki ülkemizde bu görevde olanların son yıllarda sesleri solukları çıkmıyor.Bunların demokratik kurallar çerçevesinde temsil ettikleri kitleler için hiçbir istekleri olmuyor mu?
Ne işçilerden, ne meslek kuruluşlarından bu alanda bir talep yok.
Ülkemizin en büyük işçi sendikasının başkanı Türk İş Genel Başkanı, her yıl asgari ücret döneminde haklar konusunda atıp tutuyor. Fakat sonunda kamu görevlilerinin talebini kabul etmek zorunda kalıyor.
Hiç bir etkisi yetkisi yoksa ,o zaman senin o görevde kalmana gerek var mı.
Aynı şekilde tüm meslek kuruluş üst yönetimleri yeri geldiğinde tepki göstermeleri, kendine destek veren kitleler konusunda talepler gündeme gelmesine rağmen bu muhteremlerin hak savunma yerine koltuklarını korumadan başka bir şey düşünmüyor.
Bu konuda kendilerini o makama getiren alt yönetimlerin de eksikliği,duyarsızlığı olduğu yadsınamaz.
Her ülke layık olduğu yöneticilerle yönetilir denir. Bunu meslek kurumları ve işçiler için de söyleyebiliriz.
Onlar da kendilerinin layık oldukları kimseleri seçiyor.
Seçtikten sonra dara düştüklerinde ağlayıp sızlanmalarının yararı yok.Bu kişilere görevlerinin ne olduğunu halkımızın hatırlatması gerekir.
Böyle sıkıntılı dönemde ülkemizde çok sesliliğe her kesimin haklarına sahip çıkmasına huzur,güvene ihtiyaç var. Bu duyarsızlık toplumu karamsarlığa itebilir. Toplumun sağlıklı huzurlu hiçbir sorunun olmadığını rahat yaşadığını söyleyeler yanılıyor.
Bu kişiler toplum arasına girsinler durumun onları söylediği gibi olmadığını göreceklerdir.
Halka bir dokun bin ah işitiyorsun.Toplum adeta sinir küpü. Ülkemizde meydana gelen toplumsal olayların aile kavgalarının en büyük sebebi toplum arasında gelecek güvencesinde duyulan endişeden kaynaklanıyor.
Halk ülke içinde tatsız bir olay olacak korkusu ile gazeteleri okumaya, televizyonları açmaya korkuyor.
Oradan duyacakları hüzün verici bir haber siyasilerin yalanları halkı huzursuz ediyor.
İnsanlarımızın neşelenmeye mutlu yaşamaya eski huzurlu ve güvenli ortama tekrar kavuşmaya çok ihtiyacı var.
İktidarı,muhalefeti ile tüm siyaset mensuplarının bu alanda kafa yormaları,halkın taleplerini dikkate almaları gerekir.Bugün için en önemli sorun budur. Diğer meseleler çözülür.
Halkımızın özverisini,fedakarlığını kimse farklı yorumlamasın .
Sabrı tükenen halkımızın haklarını yasal yoldan elde etmesini bilir.Günümüzde herkes sağ duyulu davranıp sinirlerine hakim olmak zorunda.
-------------------
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ.?
İLK TOPLARI BURAK SAVAŞINDA KULLANDIK
Tarihimizde topla tapılan ilk savaş Burak Deniz savaşıdır.Türk donanmasının uyguladığı topla savaşmak biçimi,dünyada ilk kez oluyordu.Türk donanmasının on düşman savaş gemisini topla batırması olayı dünya denizcilik tarihine geçmiştir.