31 Mart 2024 günü yerel seçim sandığı önümüze geliyor. Mahalle muhtarlarımıza, İl Genel Meclisi üyelerimize, Belediye Meclisine ve Belediye Başkanlarımıza yerelimizi yönetmeleri için vekalet vereceğiz. Yani mührü teslim edeceğiz.
İlk oyumu 14 ekim 1973 yılında kullandım. Genel, yerel ve referandumlar dahil 31 kez sandığa gittim.1995 yılına kadar yapılan her seçimde kamu görevlisi olarak sandık kurulu başkanlığı, 1999 seçimlerinden itibaren her seçimde siyasi kimlik olarak görev aldım.
Dünden bugüne görev aldığım seçimlerdeki gözlemlerime göre her yurttaş yaşam kalitesinin artması ve insan onuruna yakışır hale gelmesi isteğiyle sandık başına gidiyor.
Ama isteklerinin yerine gelmesinin bireycilikle değil, dayanışmayla ve ortak akılla, taleplerini örgütlü bir biçimde dile getirmenin yurttaşlık hakkı olduğunu içselleştirdikleri gün gerçekleşeceğini düşünmeleri gerekir diyorum.
Demokrasinin sadece sandık olmadığını örgütlü toplumun Demokrasiyi geliştiren unsur olduğunu kavramalıyız;
31 Martta sandık önümüzde;
Emekli, Çalışan, Esnaf, Çiftçi, İstihdam yaratan yatırımcı 28 Mayıstan sonra oluşan büyük fotoğraftan ne derece memnun bilmiyoruz.
Yurttaş olarak, en temel insan haklarımızın dahi meta haline getirildiği, gelir dağılımındaki dayanılmaz çarpıklığın sıkıntıları, gelirlerimizin TL ile harcamalarımızın dolar-Euro ile ölçüldüğü bir ortamda karar vermek bizim irademizde.
Zaman denetim ve uyarı zamanı.Unutmayalım Demokrasilerde son söz seçmenindir.