TAŞIMA SUYLA DEĞİRMEN DÖNER Mİ?

Devletimiz  karar almış. Yastık altındaki altınlar bankaya yatırılacak   bunun karşılığında her yıl faiz  ödenecek

 Bakıyoruz Ziraat Bankası mensupları bu konuda seferber olmuş tüm illeri tarıyorlar.yastık altında altını olanlara  altınlarını yatırmalarını öneriyorlar.

Milletimiz  için altın uzun yıllardan bu yana  en büyük güvence olarak kabul edilmiştir. Bir kenarda altını  bulunanların  bazıları  çocuğuna kızına düğününde  asmak için; kimisi  ise  başı dara düştüğünde  acil durumda  kullanmak için  ekonomik  şartları uygunsa   altın alıp bir kenara atarlar.

Türk insanının en güvendiği maddi kaynağıdır bu yöntem.

Halkımızdan bu geleneği  aşarak  altınlarını bankalara yatırılması o kadar kolay olmayacaktır. İnsanlarımız orada duracağına başaltımda dursun derler.

Belki  bankalara yatırılmış olsa  ekonomiye  büyük katkısı olacaktır. Bu doğru da,  insanlarımızın yerleşmiş geleneklerini kırmak onları ikna  etmek  o kadar kolay olmuyor.

Ülkemizde daha önceki yıllarda yaşanmış bazı olumsuzluklar insanlarımızı şüpheye sevk edebilir.

Onun için  bu yastık altından  altınların bankalara taşıma işinin halka çok iyi anlatılması gerekir.

Yoksa böyle söylemlerle halk  elinin altındaki  maddi kaynağını  teslim ederken kılı kırk yarar , yoğurdu üfleyerek yer.

Bu  sözlerimle   halkın elinde bulunan altınların  devlete teslime karşı olduğum anlaşılmasın. Böyle bir amacım olamaz.  Devletin yararına olabilecek her girişimi desteklerim.

Benim ifade etmek istediğim. Bu konu halka çok iyi anlatılmalı halkın anlayacağı tarzda güvence verilmeli.

Bu sağlandığı takdirde altınlarını devlete teslim eden insanlarımızın sayısında artış olacaktır.

Altının halkımız için en önemli güvence olduğunu onu her zaman  yanında gereğinde yastık altında  tutmayı güvence saydığını  unutmayalım.

BAZI DURAKLARA KORUNACAK YER YAPILMALI

Yağışlı  havaların yoğun olacağı günlere yaklaşıyoruz. Önce sonbahar ardından kış ayları gelecek. Edirne merkezde  bazı Minibüs duraklarında  bekleyen  vatandaşlarımız için  altına sığınacakları bir kabin yok.

Buralardan araç bekleyen insanlarımız  yağmurdan soğuktan korunmak için   diğer yerlerde olduğu gibi altına sığınacakları  yer yapılması talebinde bulunuyorlar.

Bazen, uzun süre minibüs beklemek zorunda  kalan yolcular yağışlı havalarda ıslanıyor. Edirne belediyesinin bu tür durakları belirleyip gereğini yapması talebinde bulunuyorlar. Bu arada  1. Murat Devlet Hastanesi önüne yapılan iki küçük durak da  yeterli değil. yağışlı havalar dikkate  alınarak buralara da  ilave yapılması  insanların altına sığınması için yararlı olacaktır.

                OKUL ÇEVRELERİNE DİKKAT.!

                Okullar açıldı. Edirne bir okullar kenti  cıvıl cıvıl yavrularımızla Edirne’ye ayrı bir güzellik geliyor.

                Onlar geleceğimizin güvencesi  Çocuklarımızın üzerinde titizlikle durmalıyız. Onlara zararı dokunacak  yerlerden uzak kalmasını sağlamalıyız.

                Ülkemiz için en büyük tehlike  sentetik uyuşturucular. Bu tür zararlı  maddelerin pazar alanlarından biri de gençlerimiz.

                Zehir tacirleri  her zaman okul çevrelerini genç kuşakları  mallarını pazarlayacakları yer olarak görüyorlar.

                Gençlerimizin hayatını karartacak olan böyle bir tehlikeyi  hafife alamayız. İfade edildiğine göre  bu tür uyuşturucuyu kullananların yaşı ortaokul düzeyinde çocuklarımıza kadar inmiş..

                Gençlerin toplu olduğu alanlar kafeteryalar ve okullar. Uyuşturucu pazarlamacıların  yapmayacakları kötülük yoktur, gençleri  uyuşturucuya alıştırmak için  ne gerekiyorsa yaparlar. Gerektiğinde uyuşturucuyu  bedava verip alışmasını sağlarlar.

                Onun için aman dikkat diyorum. Gençlerimizi  bu illetten korumak için ne gerekiyorsa yapalım. Bunun için veliler dahil öğretmenlerimize  bilhassa emniyet güçlerimize  büyük görevler düşüyor.

                BUNLARI  BİLİYOR MUSUNUZ,?

                İLK ÖZEL GAZETE CERİDE-İ HAVADİS

                Türkiye’de ilk özel gazete 1840 yılında  William Churchill adında bir İngiliz çıkardığı Ceride-i Havadis’ti Bu gazete 1864 yılında kapandı. Yayınladığı sürede  1212 sayı çıkardı. Başlangıçta 10 günde bir yayınlanan gazete , daha sonra haftalık oldu. Devletten yardım gördüğünden yarı  resmi  bir nebiliği vardı. 25 Eylül 1864’te  ruzname-i  Ceride-i  Havadis olarak  adı değiştirildi.

                Ceride-i  Havadis’le  ilk Türk  özel gazetesi olan , Agah Efendinin  Tercüman-ı Ahval arasında  1860 yılında başlayan  çelişkiler,  türk  basınında  ilk tartışma örnekleridir.