Toplumda önemli bir olayı, konuyu göz ardı edip dikkati başka yöne çekilmek istenmesi “ cambaza bak” diye ifade edilir.
Böylece önemli olan konular, olaylar başka önemsiz aslı astarı olmayan bir mesele ile unutulmuş olur.
Ülkemizde böyle ‘cambaza bak’ tanımlaması son yıllarda artarak devam ediyor.
Bakıyorsunuz, toplumu yakından ilgilendiren halkın geniş kesimini kapsayan bir konu gündeme taşınıyor.
Bakıyorsunuz anında hiç akla hayale gelmeyen bir konu medyanın desteği ile gündeme geliyor.
Bunlar bazen emeklilere büyük zam, esnaflara kredi kolaylığı çiftçilere büyük destek,taşeronlara kadro verilecek, erken emeklilikte çözüm veya ülkenin bir yerinde altın madeni veya petrol müjdesiyle gerçek gündem unutturulmak istenir.
Cambaza bak yöntemi, özellikle siyasilerin sık sık başvurdukları bir uygulamadır. Halk ilk zamanlar bunun farkına varmaz, belki doğrudur kabul edip yutar. Zamanla söylenenlerin kof palavra çıktığını görür fakat iş işten geçmiş olur.
Bu durumu “halkın balık hafızalı” olduğu şeklinde yorumlayanlar vardır. Ben o kadar kötümser halkı aşağılayacak tavır içinde değilim.
Bölge halkı ki her zaman çok sabırlıdır. Kısa sürede tepkisini göstermez Türk milletinin yapısı böyledir. Canına tak edip kendisine söylenenlerin palavra olduğunu anladığı an göstereceği tepki çok büyük olur.
Geçmiş tarihlerde bunun çeşitli örnekleri vardır. Örneğin İstiklal Savaşında ülkeyi yönetenlerin dahi , umudu kesip bazı emperyalist ülkelerin egemenliğine sığınma hesapları yaptığı bir dönemde, halkımız ,sefil aç susuz, perişan olmasına rağmen ülkeyi satmak isteyenlerin, bu konuda halkı kandıranların tarafı olmamış ülkede bağımsızlık savaşı veren Atatürk ve arkadaşlarının arkasında yer almıştır.
Tarihimizi incelediğimizde bu tür örneklere rastlarız. Halkı avanak yerine koyup “bir süre sonra halk nasıl olsa unutur ben işime bakayım” diyenler aslında yanılıyorlar yanıldıklarını da anlayacaklardır. Haberleri ola.
**********************************************************************************
TARİHİ ÇARŞI ESNAFLARI SIKINTILI
Tarihi çarşı esnaflarımızla konuşuyorum. Bir dokun bin ah işitiyorsunuz.Bu aylarda işleri çok bozuk. Bazı esnaflar işyerlerini dahi açmıyor. Bazıları ise siftah yapmadan işyerini kapattıklarından yakınıyor.
Tarihi çarşılarımız bizim göz bebeğimiz, onları el birliği ile korumak zorundayız. Tarihi çarşıları, Alipaşa, Arasta, Bedesten’i olmayan bir Edirne sıradan bir şehirden farksız olurdu.
Vakıflarımızın bu çarşılara gereken duyarlılığı gösterip göstermediği konusunda şüpheler var.
Burada iş yapan esnaflarımızın talepleri dikkate alınmalı. Zira bu çarşılarda ekmek parası kazanan esnaflarımız Edirne’nin tanıtımı konusunda birer fahri turizm elçisi gibi çalışıyor. Çoğu babadan kalma işlerini sürdürüyor.
Bu çarşılarımızda belli aralıklarla kültürel ve sanatsal etkinlikler yapılıp yerli ve yabancı turistlerin buralara gelmesi , çarşıların daha geniş alanda tanıtımı sağlanmalı.
Çarşıların çevresinde otopark sorunu var. Çarşıya gelecek turistler araçlarını park edecek yer bulmada zorlanıyorlar. Cadde üzerindeki park alanları bu konuda yeterli değil. Daha geniş alanlı bir otopark alanı sağlanmalı. Bu gerçekleştiği takdirde Arasta’da olduğu gibi diğer tarihi çarşılarımıza da gelenlerin sayısı artacaktır. Bugün için gelen turist arabalarına park yeri sadece Selimiye yanında var. Rehberlerin de yönlendirmesiyle gelen konuklar sadece o çevrede gezip Selimiye’yi ziyaret etmekle yetiniyor.
Çoğu kez tarihi çarşılar dikkate alınmıyor. Kentimize gelen turistlerin araçları için kentin başka bölgelerinde de otopark alanları yaratılmalı. Kısaca bu kent bir turizm kenti olacaksa, hepimiz laf üretmeyi bir yana bırakıp, kentin tanıtımı için seferber olmalıyız . bunun başka yolu yok. Bu kente bizler sahip çıkamazsak birileri çıkar biz de karşıdan bakarız.
DSİ 11. YÖLGE MÜDÜR YARDIMCISI GÖLETLERİ BARAJ YAPTI
Kurumun çalışmaları ile ilgili olara basın toplantısı düzenleyen DSİ 11. Bölge Müdür Yardımcısı İbrahim Murat ilimizdeki göletlerden Keşan Sazlıdere, Seydiköy, Lalapaşa Dombay, Uzunköprü Harmanlı, göletlerini Baraj olarak sundu. Baraj olduğu söylenen köylüler “bizim köyümüzde barajımı yapılmış haberimiz yok ”diyorlar dikkatlerine sunarız.
*******************************************************************************************
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ,?
İLK AKÇEYİ ORHAN GAZİ BASTIRDI
İlk Osmanlı akçesi ( Gümüş para9 1329 yılında Osmanlı padişahı Orhan Gazi zamanında bastırıldı
akçeler üç çeşitti: Beş akçelik, bir akçelik ve üstünde Orhan Gazi’nin üçüncü saltanat yılını gösterir üç sayısı bulunan akçe.