ÜŞÜ/YORUM

Bastonum hazan desenli çakaralmaz

Yaslanmasam olmaz yaslanmasam hiç olmaz

Dağları delen sevda çok uzaklarda şimdi

Başımda susuz zambaklar ordusu çöle-gül

Gök mavilerini soyunur oldu ben dalınca

Bir yıldız düştü avucuma eriyen kardan

Yangın yerimin külleri artık uçuk

Bulutlar yağmursuz dolaşıyor yürekte

Direksiyon kilitlenmiş rölantideyim

Örene dönmüş duruşum bakışım donuk

Apartman yıkımlarında işim şantiyecilik

Deprem yok neden gökdelenler üstüme üstüme

Boş yürekle yaşanır mı kaçıncı bahar

Artık üşüyorum sobamı kimseler yakar

Necdet TEZCAN

DALGA ÜSTÜ ESİNTİ

Körfezimdeki renkler hüzünlü oyun havaları

Efesine kefesine umarına kurulan alaycı (K)alay

Dalga üstü esinti dönerken şanlı suskunluğuna

Aynı yastıkta kırk yıllık/tan “üstü kalsın” yıllar

Bizi orda öylesine buket karşıladılar

Kaçak dalgaların martı beyazlığı yine kanamalı

Yine saklı ay ışığı ayak izlerine dönüş

Artık dostumdur bir kırık baston direnci

Yetmişlik şarkılarda nazlı-yorgun nağmeler

İçi boş bulutlarla geyikli söylemlerde ele geçtiler

Bu kent meltemin ezik buketi suskun rüzgar gülüm

Acılar denizimden anfora çıkardılar

Köylerimde gündöndüler sarı yaprak saz

Bu yol bitti artık önümde patikalar

Bu beni bensizler tiplemesinin içinde unuttular

Saçım ak alnım açık yazlarım terli sıcak esince

Ufukta yiten bir gemide ışıklar bir bir sönerken

Beni cenazemden dönüyorum sandilar

Necdet TEZCAN

KUŞLARSIZ

Kuşlarsız kaldı yüreğimin köyleri

Son yürüyüşün en güzel insanı

Yalnızlığın ilk ateşine en yakınken

Ağlayışı nihavent güz gülüşlerinin

Kavuniçi mevsimlerin imzaladık aslını

Bir şiire dizeler yamalarken yakalandık

Özgeçmişimde bulut mu ağlar gök

Gülüşünü kekik kokusuyla mezeler

Yeşile türbelendik çöl-yaz fırınlarında

Güle özlem gözyaşlarım güzyaşlarım

Necdet TEZCAN

AYRAÇ

Son şarkıda adın var hüzzam

Alacaklı kuşlar sıraya girmiş dallarda

Aç çocukların şekli şemali bile tersyüz

Terlemeden cebellezi eden hazırlop

Kaşığı kırık bir İstanbul şimdi aklım

Kurgudan kurudan aşırılmış bir saray yavrusu

Yaşatmamışlar ama yaşatmışlar laleli

Taşlı tarla da Zoguldaklı acı badem

Gönlümün kapısı açık ne tıklayan var ne gelen

Ayıplardan örülen tac

Ve ekenden kapanan ayraç

Her yerde sabah olur Üsküdar’ınki unlu

Al sana sorunlar yumağı çözümlü

Aşkın güzelleştiği yerde her yer İstanbul

Boğaz inciyle ilmek ilmek örülmüş dalga

İstasyonda beklerken yoruldum artık ben

Yasa dışı icatlara çanak çömlek söylem

Necdet TEZCAN