Yağlı güreş dendiğinde ilk akla gelen Kırkpınar olur. Ülkenin başka bölgelerinde güreş turnuvaları olsa da, dünyanın en eski spor etkinlikleri arasında maratonun ardından ikinci sırada yer alır, Arada kesintiler olsa da 664 yıllık geçmişi olan bir sporun merkezi olan Kırkpınar için Edirneliler olarak bundan mutluluk duyuyoruz.
Edirne belediyesi kıt imkanlarına rağmen bu geniş kapsamlı ve çok masraflı olan spor organizasyonunun ev sahipliğini yapıyor. Gelir kaynaklarının kısıtlandığı bir zamanda bu yükün altından kalkmak, başarı ile tamamlanmasını sağlamak çok zor.
Bu spor etkinliği için gelenlerin büyük çoğunluğunun külfeti belediyeye yükleniyor.
Böyle günlerde belediye personeli seferber olur. Gece gündüz demeden bu uluslararası spor etkinliğinin başarılı olması için çaba harcar. Davul sesleri pehlivan peşrevleri ile şenlenen Kırkpınar alanı gibi bir güzellik mertçe müsabakalar hangi spor dalında var.
Yağlı vücutları ile kıyasıya mücadele edip güreşi sonlandıran pehlivanlardan yenen ,yendiği rakibi ile kucaklaşır. Bu sadece yağlı güreşe has bir gelenektir. Güreş alanı kadar onun dışındaki yerlerde de dostluk havası hakimdir. Birbirini hiç tanımayan insanlar selamlaşır hal hatır sorar. Bu görüntüler ülkemizde özlem duyduğumuz barış ortamı örneğini oluşturur.
--------------
YENİ DOSTLAR EDİNİRİZ
Kırkpınar nedeniyle yeni dostluklar oluşur, bu uzun yıllarca devam eder. Biz Edirneliler olarak bu dostlukların daha da artmasına katkı sağlamalıyız. Bunu gerçekleştirdiğimiz takdirde başka bölgelerimizde kentimize özlemi, sevgiyi artırmış oluruz.
-------------
KENTİMİZ TANITIMDA EKSİKLERİMİZ VAR
Biz Edirneliler olarak ilimizi yeterince tanıtamıyoruz. Başka illeri ziyaret ettiğinizde buna tanık oluyorsunuz. Kırkpınar haftasında ilimize yurtiçi ve yurt dışından gelen misafirlerle dostluk kurarak kentimizin tanıtımına ve ilimizin turizmde gelişmesine katkı yaparız. Bunda en önemli görev bizlere bu kentte huzur içinde yaşayan Edirnelilere düşüyor. Bu konuda kim hizmet ediyorsa Edirne’ye en önemli hizmeti yapmış olur. Son iki günde bu alanda daha çok gayret göstermeliyiz.
------------
FIKRA
SEBEP SENSİN
Maria’nın kocası vefat etmişti. Cenazeyi mezara gömdükten sonra mezarlıktan dönerken kadıncağız papazın yanına sokuldu ve sordu:
-“Peterciğim şimdi acaba nerede dersiniz muhterem peder.?”
-“Olsa olsa cennetin kapısındadır”
-“Allah, Allah neden cennetin kapısında olsun.?”
İçeri giremiyor mu acaba.?’
-“İyi insan olduğu için içeri girmesine müsaade ediyorlar, ama boynuzları o kadar uzamış ki girebilmesi için cennetin kapısını genişletmeye çalışıyorlar”