Ülkemiz kadınları farklı siyasi görüşten olsalar da haklarını elde etmek için bir araya gelip yasal çerçevede tavırlarını koyabiliyor, direnebiliyor. Haklarına getirilmek istenen engelleri cesurca göğüsleyebiliyor. Kadınlarımızın daha cesaretli olmaları demokrasimizin yaygınlaşması açısından çok olumlu gelişmelerdir.
Kadın haklarının bazılarının kısıtlı olduğu bir ülkede kadınlarımıza yönelik çağdaş demokrasi uygulamalarının yeterli olduğuna inanmak, kadınları tüm haklara sahip olduğunu söylemek inandırıcı olmaz.
Kadınlarımızın son yıllarda kültür düzeyinin artması bilinçlenmeleri sonucu , haklarının yeterince verilmediğini görmeleri, diğer taraftan kadına yönelik şiddetin artması ile kadınlarımız kendi haklarını ancak kendilerinin sahiplenmesi ile elde edilebileceği bilinci ile erkeklerin denetiminde hak aramaktan kurtulup “ haklarımızı savunmada iş başa düştü” anlayışı ,ile kadın haklarını kazanımına yönelik çabalarına dernek ve diğer demokratik kurumlarda haklarını aramaya ağırlık verdiler.
Her ne kadar bazı kadın kuruluşları ve erkekler arasında bu çabaları “gereksiz boşuna çaba olarak” görenler olsa da kadınlar haklarını aramada kararlı olduklarına tanık oluyoruz.
---------
OLAYLAR KADINLARIN DUYARLILIĞINI GÖSTERİYOR
Toplumda yansıyan bazı olaylarda kadınları tavrı, anne şefkatini yansıtmaları kadınların erkeklerden daha duyarlı ,şefkatli olduğunu gösteriyor.
Bir kişiye sokakta toplu bir saldırı mı var, bu olaya tanık olan özellikle erkekler bunu film gibi seyrederken kadınlar tüm tehlikeyi göze akarak, onlarca kişinin bir kişiye saldırmasına müdahale edebiliyor ve bu olaya tanıklık etme cesaretini gösterebiliyor. Bakıyorsunuz bir kişi bunalım geçirip evin damına çıkmış kendini aşağı atmak istiyor. Çevrede biriken vatandaşlar bunu telefonları ile görüntüleyip başkalarına atıyor. Bu elim olayı sinema seyreder gibi seyrediyor.
----------------------
OLAYLARI SEYREDEN TOPLUM HALİNE DÖNÜŞTÜK
Toplumsal olaylara yeri geldiğinde tavır alınması gereken yerde onu seyreden bir toplun haline dönüştük. Çevremizdeki ülkelerindeki halk katliamlarını televizyonlardan sinema seyreder gibi izledik. Bazıları” Bizi ilgilendirmiyor ne halleri varsa görsünler” diye insanların sömürgeci ülkelerce öldürülmesini tebessümle seyretti . Toplumların bu kadar duyarsız hale gelmesi iyiye alamet değil. Yarın aynı durum bizim başımıza geldiğini düşünelim.
Böyle bir duyarsızlık, toplumsal katliamları sinema seyreder gibi izlemek o halkı acıma duygusundan yoksun bırakmaz mı.?
Medeni geçinen batı ülke insanları gibi bizim halkımız da son yıllarda siyasi gelişmeleri yorumlama, ona fikir üretmek nedenleri konusunda kafa yormak yerine sadece izlemekle yetiniyor. Ne acıdır ki erkeklerin bu alanda daha duyarsız olması gelecek açısında endişe verici bir durum. Bunu ancak kadınlarımızın olaylara karşı duyarlı davranmaları, haksızlık karşısında tavır almaları ile daha kolay aşabiliriz. Kadınlarımızın son yıllarda sergiledikleri görüntüleri ile bu alanda olumlu izlenim veriyor. Kadınlarımızı bu duyarlılığı erkeklere ders verecek düzeyde.
-----------------
FIKRA
ONLAR ARPA OLDUĞUMU BİLMİYOR Kİ?
Kendisini arpa sanan bir akıl hastası gerekli tedaviyi görüp iyileşmişti. Hastaneden çıkışında doktoru hastasına bir kez daha sordu:
“Artık arpa olmadığını biliyorsun değil mi?”
-“Evet efendim biliyorum”
Hasta hastaneden çıktıktan kısa süre sonra telaş içinde tekrar geri döner.
Doktoru:
“ Ne oldu” diye sorar:
Hasta :
“Sormayın tavuklar beni kovaladı”
“ E, hani arpa değildin sen.?”
-“ Doktorum arpa olmadığımı ben biliyorum ama gelin de bunu tavuklara anlatın”