(23.Ekim. 2002-Ankara)
Mehmet AYDIN
Çok Sevgili Necdetçiğim,
Uzun zamandır görüşemedik. Adresini Mahmut Makal’dan öğrendim. Bir süreye değin şiirlerindeki aşamaları ve gelişmeleri izliyordum. Daha sonraları bağlantılarımız nedense bir kesintiye uğradı. Şimdilerde Önder gazetesinde yazılarını da sürdürüyormuşsun.
Ben beş yıldır Bilkent Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalışıyorum. Eski öğrencilerimden Burhan Mendi, okuyucularına Ardıçkuşu Dergisi’inde 1Aralık 2002’de benim için bir özel sayı çıkaracağını duyurdu. Hakkımdaki yazıların 10 Kasım 2002’ye değin elime geçmesi gerekiyor. Sen de benim hakkımda bir şeyler yazarsın diye düşündüm.
Sana külfet olmazsa şu adrese eğitimciliğim ve sanatım üstüne birkaç satır yazıp Burhan Mendi’ye postalarsan, sevinirim.
Özlemle gözlerinden öperim, sevgilerimi iletirim. Acele ve kısa yazdım. Kusura bakma…
----------------------------------------------------------------------------------------------
Bursa- 13.5.2003
Sayın Hocam,
Dergimiz kimsesiz’e gönderdiğiniz ilgiye teşekkür ederiz. Edirne’den İlhan Acarser ve bir arkadaşın bahanesiyle Edirne abonelerimiz beşe çıktı, bu konuda desteklerinizi bekliyoruz.
Ozan ağacının kas-ara/2002 sayısında Pınarhisar’lı Alaaddin Soykan’ın Leylâk-yorumunu okumuştum. Bu kere Adana Aykırı Sanat’ın Mart-Nisan 2003 aynı yazınız yine çıktı, daha dikkatli okudum. Çok nefisti.
Kimse sizin yanınında şair Venüs ile ilgim devem ediyor, sizde olmayan mart-Nisan ve Mayıs-haziran sayılarını gönderiyorum. Hatıra olarak, her halde yaz aylarında ara vereceğim.
Bu arada şiirlerim de de gelişmeler yaşıyorum. Felsefik tarzda yazmaya başladım, tamamen felsefe içeren “üşünen Şairler” isimli üçüncü kitabımı hazırlıyorum. Lugattan felsefe içeren kuşku, kaygı, kaos , maske, labirent gibi kelimeler seçip bunları şiire döküyorum, kaliteyi yakaladıkça şiir yazmaktan daha fazla zevk alıyorum.
Tayfalar şiiriniz bana ilham verdi ter ve tuz isimli felsefik bir şiire başladım, diyor son verirken size de ilhamlı günler ve geceler dilerim. (Ali ERYÜKSEL)
KUŞLUKTAN ESİNTİLER yapıtımın arka kapağından…
Necdet Tezcan’ın şiirlerinin konularına baktığımız zaman öncelikle insan öğesi vardır. Necdet Tezcan, öğretmenliğinde verdiği titizlikle seçtiği konularla birlikte dili açık ve anlaşılır sözcüklerden seçmiştir. Onda sözcükler anlamsız değildir. Her biri özenle seçilmiş ve anlam yüklüdür.
Şairin yüreği, sorumluluğu vardır kitabın sayfalarında. Ülke, Atatürk ve dil sevgisini görebiliyoruz dizelerinde. Şirin şiirlerinin her biri bir özellik taşımaktadır. Necdet Tezcan şiir duyarlığıyla yaşamdaki kaygılarını da dile getirmiştir. Sevmenib başka yanı da vardır. Bu aşk bireye duyulduğu gibi başka konulara da duyulmaktadır. Şairimizde de öyledir. Ne söylemiştir aşık İhsani “Sorumluyum ben çağımdan/Düz ovamdan dik dağımdan…” Şair Necdet Tezcan da şiirleriyle sorumluluğunu uyerine getiren bir aydındır.
( Arslan BAYIR- Baygenç Yayınları G. S. Dergisi)
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Aynı yapıtımdan Bir Şiir…
ISTIRANCA TERİ
Can Rumeli türkülerinde
Dallanıp budaklanınca Serhat
Çiçeklerim güz kanar
Sınırda şarkılanınca aşk
Düğün alayında dillenince Anadolu
Dip Karpaz şarkıların içinden
Son rüzgarın nemi değer alnıma
Tuna aşkını titreyince salkım-söğüt
Avuçlarım “Ali” yitik kirazlar
Terini silince Istıranca esiniş
Yeryüzünde dillenir halk için şarkılar
Necdet TEZCAN