ESKİMEYEN MEKTUPLAR - 14

İstanbul, 7 Aralık,1976

Sevgili Necdet Tezcan,

2. Eylül tarihli mektubuna bu karşılığı alınca şaşıracaksın! Çünkü kaç ay sonra. Öyleyim: bir gün bakıyorsun, mektup konusunda üç aylık işi birden yapıyor, ihmallerimi gecikmeli de olsa telâfi ediyorum. Hocanı öğrendin artım. Tavsiye ederim, sen de bana benze! Bu, içteki sevgilerin yok olduğunu göstermez çünkü.

Mektubundaki sorulara, kısmen cevap verebilirim: Şiirde bir “ insan cevheri”,varsa, bir “insan damarı” varsa, ister yerli olmuş, ister yabancı, o şiir her yerde yaşantı birliği (Einfuhlung) yaratır., duygu ortaklığı sağlar. Yalnız bir millete özgü motif katılıkları bile insan sıcaklığında yumuşar. Biçim ataklıkları bile, özde gerçek bir yaşantı varsa, doğal karşılanır.

Özgürlük, barış, bağımsızlık, devrim… yok şiirlerinizde” diyorsun. Yok, olmaz da! Bu gibi güncel ve moda politik kavramların, öz-şiire bir şey ekleyeceğini sanmıyorum. Şiir ne nutuktur, neprotesto, ne politika. Çağdan, çevreden yakınmayı şiir, başka yollardan, sessizce hatırlatır. Elbette şair yaşadığı ortamı inkar etmez. Akar o ortama başkaldırması yaygarasız, dolayısla daha derinden ve düşündürücü olabilir. Sen katlanmalara bak! Hayat bizi, hacimleri daraltmaya zorluyor. Dağınıklık, disiplinsizliktir, kargaşadır. Yani demek istiyorum ki: Şiir, yoğunlaştırmadır, biçim titizliğidir.Eski şairler(Yunus, nedim,Yahya kemal, Haşim v.b) bunu biliyorlardı. Selamlar, sevgiler.

(Behçet Necatigil)

-------------

8.OCAK 1994’ EDREMİT

Sevgili Ağabeyim,

Başarı dileklerimle Merhaba der, gözlerinden öperim.28 Aralık tarihli mektubunu aldım. Emekliliğin hayırlı olsun. Yaşantımızın ikinci evresi bu dönem. Daha çok yazıp çizmemiz gerekir, diye düşünüyorum.Evde oturuyorum. Herhangi bir işe girişmedim. On dört aylık oğlumu büyütmeye uğraşıyoruz. Yazıyorum, okuyorum. Halimden hoşnutum velhasıl.

Kiraz Dergisinden haberim oldu. Sağolsun Hasan Akarsu ürün istedi. Bir şiir ve ikinci sayıda çıkan yazıyı göndermiştim. İkisini de değerlendirdi. Biçim ve içerik olarak güzel bir dergi Kiraz. Dilerim uzun ömürlü olur.

Süreyya ağabeyin, Uğur Mumcu’ya dair kitabını aldım. Eline diline sağlık güzel bir uğraşı olmuş. O kitaba dair bir şeyler yazmak istiyorum.

Ağabeyim, DAMLA’nın ilk sayısından , son sayısına kadar olanlarını eşe dosta göndere göndere kalmadı elimde. Kalanlar bir iki sayıyı geçmez. Eğer Süreyya Ağabeyde fazlası varsa bana ödemeli olarak göndersin. Maddi yükümlülük altına girmesin. Bizim dergimiz diye, bana gelen sayıları, eşe dosta peşkeş çektim. Ve ben Damla’sız kaldım.

Balıkesir’deki yarışmaya ben de katılmıştım. İbrahim Oluklu söylemişti. Senin de katıldığını. Bundan sonra ‘Tövbe’ diyorum. Adam adam yazıp yayınlamaya bakacağım. Altı dosya hazırlamak ve sonunda hava almak ağrıma gidiyor. Bu yarışmada ödül alanları tanımasam ağrıma gitmeyecek…

Bursa’da yeni Biçem isimli bir Dergi Yayımlanıyor. Oraya yaz. Esen kal sevgili ağabeyim…

(Bülent GÜLDAL)

--------------

Sn. Meslektaşım

Bayramınızı tüm içtenliğimle kutlar, sevgi ve saygılarımı sunarım.

NOT: kitabınızı aldım. Neşriyatınız zevkle izliyorum. Teşekkür eder başarılarının devamını dilerim. (Rafet TOPUZ)

Ord. Prof.Dr.H. V. VELİDEDEOĞLU

Yürekten teşekkürleriyle birlikte en iyi dileklerini sunar.

Güzel şiiriniz ruhumun derinliklerini okuduğunuzu gösteriyor; gözlerimizden öperim...

Bu şiir çocuklara olsun:

OKULUM

Her gün sabah erkenden,

Okuluma koşarım.

Öğretmenimi görünce

Çok sevinir coşarım

Bekler beni arkadaşlar

Irmak, Emir, Çınar

Az ilerde Ece’yle deniz

Yine hep beraberiz

Yollar taşlı da olsa

Yollar karlı olsa da,

Kuş gibi uçarım,

Okuluma Koşarım.

(Necdet Tezcan- Özlem Tezcan Dertsiz)

DÜŞ TRENİ Yapıtından