Toplumumuz tren ile yapılan yolcucuğun en güvenli yol olduğuna inanır. Yıllardır bu inanış toplum arasında süregelmiştir.
Kara teren de olsa, yolculuk uzun da sürse, özellikle dar gelirliler her zaman dren yolculuğunu tercih eder.
Eskiden askere gideceklere tren yolculuğu(sülüs) ücreti verilirdi. Tren üzerine bestelenmiş türküler ve yazılan şiirler vardır.
Son yıllarda trenler modernleşmiş konforlu hale gelmiş olmasına karşın,bu kurumun yolcuları yönelik hizmetlerinin bazıları ortadan kaldırıldı.
Uzun yolculuk dikkate alınarak trenlerde yemek yenilecek yerler vardı. İnsanlar yolculuk sırasında buraya geli, bir yandan sohbet eder diğer taraftan yemeğini yerdi.
Bu uygulama da trenlerde “ İçki içiliyor” gerekçesi ile kaldırıldı.
Tren yolculuğunda en önemli güvence olan insan yaşamına yakından ilgilendiren sistemin uygulanması dikkate alınmadı.
Kara yollarında bilet aldığınızda gideceğiniz yere kadar sigortalı olarak gidiyorsunuz.
Yolculukta başınıza bir hal geldiğinde, bir kaza anında tazminat hakkınız doğuyor.
Bunda suçlu siz değil firma oluyor. Bu insanlarımızın mal ve can güvenliği açısından çok önemli.Peki, en güvenli yolculuk olarak kabul edilen tren yolculuğunda bu sigorta sistemi neden uygulanmıyor?
Tren kazalarında ölen öldüğü yaralanan kaderi ile baş başa kalıyor.
Dünyanın kaç ülkesinde insan yaşamını dikkate almayan bu tür uygulama var.
--------------------------------------------------------------------------------------
TEKNOLOJİ İLERLEDİ, TREN KAZALARI ARTTI
Ülkemizde tren hatları yenilendi daha modern hale geldi.Sizi kısa sürede ulaşacağınız yere götürecek hızlı tren devreye girdi.
Bunlar olumlu gelişmeler de, peki neden son yıllarda birbiri ardına tren kazaları geliyor?
Son on yıla baktığımızda, eski iptidai, teknolojini geri olduğu dönemden günümüzde daha çok tren kazaları oluyor.
Çorlu’da meydana gelen tren kazasında 25 çan gitti.Üç yüzü aşkın insanımız yaralandı. Ne yazık ki, bu elim kaza unutturulmaya çalışılıyor.
Yakınlarını kaybeden ve yaralananlar kaza sonrası hukuk mücadelesi veriyor. Siyasilerimiz sıradan kıytırık işlerle uğraşmaktan bu feci kazada canlarını yitirenler ve yaralanan, uzvunu kaybedenlerin çağrıları onları ilgilendirmiyor. Tren yolculuğunda ölen ve yaralananların yasal olarak hak arama yolları kapalı.Zira, hiç bir yolcu tren seyahatlerinde sigortalı değil. Böyle bir uygulama yok.
Öyle de olunca kazalarda ölen öldüğü ile kalıyor.
Çorlu’da meydana gelen kazanın ardından bir de Başkentimiz Ankara’da Hızlı Tren kazası meydana geldi.
Kazada şu ana kadar 9 vatandaşımız vefat etti, üç yüzü aşkın yaralı var .
Bu kazayı mazur göstermek için de kılıf aranıyor. Yok efendim, sinyalizasyon sistemi nedeniyle kaza olmuş, orada ikinci tren ne arıyormuş kaza enine boyuna araştırılacak gibi sudan sebeplerle kaza geçiştiriliyor.
Bakarsınız bir süre sonra o da diğer kazalar gibi unutulur gider.
Bu kazalarda üst düzey yetkili beylerin yakınları olsa bu kadar ilgisiz kalınır mıydı?
Parlamenterlerimize düşen görev ,kesinlikle bu kazaların arasınlar, arkasını takip etsinler unutulmasını engellesinler.
Aradan uzun süre geçmiş olsa da gündemde tutmanın yolunu bulsunlar. Bu sistem devam ettiği, Altyapısı bitmeden tren hatları faaliyete geçtiği sürece bu kazalar kaçınılmaz olur.
Görkemli açılış törenleriyle başlatılan yeni tren hatlarında bugün kaç insanımız canından oldu?
Bu kazalarda imali olan bir yetkili yok mu?
Toplumumuz da bu konunu kazaların aydınlatılması konusunda duyarlı olmalı. Sivil toplum kuruluşları, konunun aydınlatılması için parlamenterleri uyarmalı.
Gerçi onlar özel araçları ve uçakla seyahat ediyorlar.
Trenlerde can verenler yine dar gelirliler veya acele olarak bir yere gitmesi gereken, zorunlu olarak tren yolculuğu yapan kimseler oluyor.
Siz Edirne İstanbul hattı veya Anadolu yolunda uzun süren tren yolculuğunda bir üst düzey yetkilisi veya parlamenter gördünüz mü?
Göremezsiniz özellikle normal lüks olmayan trenlerdeki yolcular fakir fukaradan oluşur. İnsanlarımız canı pahasına bu yolculuğa devam edecek.
KURU TEMİZLEMİ VİTRİNİNİ SATIŞ MAĞAZASI SANMIŞ.
Bir ülkede çarşı gezisine çıkan başbakan bir vitrinin önünde durarak, “Yahu şu fiyatlara bakınız, halk bir de pahalılıktan bahsediyor. Baksana şu fiyatlara, ceket beş lira, gömlek iki lira, pantolon ise üç liraya satılıyor bundan ucuz fiyat olur mu? “
Başbakanın bu söz üzerine yardımcısı lafa karışır:
“Efendim baktığınız vitrin kuru temizleyicinin vitrini “ der
-------------------------------------------------------------------------------------------------
BEŞ LİRA
Bir çocuk yolun ortasında oturmuş hüngür hüngür ağlıyormuş. O anda yoldan geçen yaşlı bir kadın çocuğa sormuş.
“ Neden ağlıyorsun evladım,?
Çocuk:
“ Beş liramı kaybettim onun için ağlıyorum”
Kadın çantasından beş lira çıkarıp çocuğa vermiş.
“ Al çocuğum ağlamanı kes lütfen”
Kadın çocuğun yanından bir iki adım ayrıldıktan sonra çocuk yeniden ağlamaya başlamış.
Kadın durarak çocuğa seslenmiş:
“ Ne oldu oğlum şimdi neden ağlıyorsun”
Çocuk başını sallayıp ağlamasını sürdürerek; “ Neden ağlamayayım beş liram kaybolmasıydı şimdi on liram olacaktı”
BUNU BİLİYOR MUSUNUZ?
Rus Çarı Nikola 2. bundan 120 yıl önce çivi dahi çakmaksızın Kars ilinde “ Katarina” köşkü yaptırdı. 1895 yılında gerçekleşen Osman -Rus savaşından sonra bu saray yapıldı. Saray bugün koruma adlında bulunuyor.
TÜRK ÖLDÜRMEK SUÇ YASASI
1627 yılında Murat Reis gemileriyle İzlanda’ya gitti. Adayı yağma etti. Daha sonra adadan 400 esiri alıp adadan ayrıldı.
Daha sonra bu ada ülkesinde ”Tyrjaranid”” İnsan çalan Türk” adında bir yasa çıkarıldı. Bu yasayla Türk öldürmek suç olmaktan çıkarılıyordu.
ATATÜRK SEVGİSİ
1-CHE Guavere 1967 yılında öldürüldüğünde sırt çantasında Atatürk’ün Nutku bulunuyordu.
2- Küba Başkanı Fidel Kastro, Türk Diplomat Bilal Şimşir’den Atatürk’ün Nutku’nu istedi.
3- 1935 yılındaki Cin “Uzun Yürüyüşü’nde Saygon Meydanı’nda toplanan halka MAO “ ben Çin’in Atatürklüyüm” dedi.
Kurtuluş Savaşı’nda yenik düşen Yunan Orduları Komutanı Trikopis, Cumhuriyet Bayramı’nda Atatürk’ün resmi karşısında saygı duruşu yaptı.