Böyle bir yazıyı iki üç yıl önce de yazdığımı hatırlıyorum.
Çok doğal tabiî ki ama şartı var.
İta amirinin iznini almak koşuluyla…
Yani burada görev yapan bir bürokrat basına açıklama yapabilmesi için İlin Valisinden izin almak zorunda.
29 Yıl devlet Memurluğu yapmış bir kişi olarak bürokratik hiyerarşiyi çok iyi bilirim ve basın mensubu olarak ta hiçbir bürokrata röportaj isteğinde bulunmadım ve zorlama yapmadım.
Bu günlerde bu konu ile ilgili bazı gelişmeleri takip edince bir köşe yazısı yazma gereğini hissettim.
Kafama takılan ilk soru şu oldu; “bir bürokrat yaptığı çalışmalar ve hizmetler konusunda kamuoyunu bilgilendirmek için Valinin iznini aldıktan sonra bu açıklamayı sadece Devletin Basın organı görevini sürdüren Anadolu Ajansına ve TRT ye yapmak zorunda mıdır?”
Yani izni aldıktan sonra bir basın toplantısı düzenleyerek tüm Edirne basınını çağırıp açıklama yapma yetkisi yok mudur?
Bu soruları daha önce de sormuştum ama bir cevap alamamıştım.
Geçmişte olduğu gibi bu günlerde de gerek İl Kültür ve Turizm Müdürü gerekse de Vakıflar Bölge Müdürü sık sık açıklamalar yaparak vatandaşların bilhassa Tarihi eserler ile ilgili bilgilenmelerini sağlıyorlar.
Çok ta güzel bir hizmet…
Bu konuda AA’nın temsilcisi Salih Baran ile TRT’nin temsilcisi Yavuz Demir’in çalışmalarını ve haberlerinin sunumunda gösterdikleri başarıları takdirle takip ediyorum.
Sevdiğim ve saygı gördüğüm iki kardeşimin hizmet anlayışındaki uygulamalarını her zaman beğenen ve takdir eden biri olarak son günlerdeki bu röportajları için kutluyorum.
Benim de haber yapmak veya köşemde yazmak için çok arzuladığım Türk Ocağı Binasının onarım çalışmaları, Selimiye Camiinin Turizm cazibesi ve Evliya Kasım Paşa Camiinin restorasyonu ile ilgili açıklamaklarını ajans abonesi olmadığım için yazamıyor ve kullanamıyorum.
Ücret ödeyerek abone olmak zorundamıyım böyle önemli konular hakkında yazılar ve haberler yapmak için.
Yine söylüyorum hatta ısrarla söylüyorum,bukonunun halli için de bu tür önemli konularda bürokratların basın toplantısı yaparak tüm Edirne basını davet etmeleri gerektiğini düşünüyorum.
İşte o zaman herkes Gazetesine veya Köşesine bu açıklamaları taşır ve benim gibi Ajansa abone olamayan gazeteciler de kullanmış olur.
Ha… Valilik mutlaka iki yayın organı dışında açıklama yapma yetkisi vermiyor ise bir diyeceğim yok ama şayet durum böyle ise Sayın Valimizin bu konuda yardımcı olmasını talep ediyorum şahsen.
İki yıl önce de Valimizden bu konu ile ilgili yardım ve ilgi istediğimizi köşe yazımda yazmıştım ama malesef bir çık çıkmamıştı makamdan.
Herkes bu kurumlara ve tarihi eserlere giderek haber yaparlar ama yetkili bir kişinin açıklamaları elbette en doğru ve gerçek kabul edilendir.
Ama son gelişmeler hakkındaki bilgileri almak mümkün olamaz doğal olarak.
Hatta tüm Daire Müdürlerinin yaptıkları çalışmalar ile ilgili belirli aralıklar ile basın toplantıları yaparak vatandaşları bilgilendirmesinde yarar var bana göre.
Bu isteğim sadece kendim için değil tabiî ki.
Şu anda birçok site sahibi ve günlük gazete dışında gazete çıkartan gazetecilerin birçoğu Ajans abonesi değiller bildiğim kadarıyla.
Zaten konu Devlet hizmetlerinin duyurulmasındaki mecburiyetin varlığının olup olmadığı.
Çokta önemli değil elbette ama olduğu takdirde iyi olacağı görüşündeyim şahsen.
İki yıl önceki yazımı bitirirken kullandığım cümle ile bitiriyorum yazımı;
En kısa zamanda Edirne’mizin bir Tarihi eseri ile ilgili tüm basının davet edildiği bir toplantıda buluşmak dileğiyle.