HİZMET EKSİKLİKLERİNİ HABERLEŞTİRMEK

        

Benim naçizane görüşüme göre, mahalli haberlerde kişileri değil kurum ve kuruluşları ilgilendiren haberlerle görünen eksiklikler objektif olarak sunulmalı.

    Devlet kurumları ve mahalli idarelerin hizmetlerindeki eksiklikler topluma iletilmeli ki çözüm bulunabilsin.

   Mahalli gazete haberciliğinin  güncel toplantılar ve yetkililerin demeçleri ile sınırlanması yerel basına ilginin azalttığına tanık oluyoruz.

    Onun dışında özel haberlerin yer alması ve bunların toplumun dikkatini çekecek haberler olması mahalli basına ilgiyi artırıyor.

    Bu siyasi haberler olabilir hizmetlerde görülen eksiklikler olabilir. Böyle haberler anında yankı buluyor.

   Diğer haberlerden böyle bir karşılık beklemeniz mümkün değil.

  Mahalli yönetimler veya resmi kuruluşlarımız yapılan yanlışları görmeyebilir. Bu eksiklikleri haber çerçevesinde ve kişileri kurumları  itham etmeden duyurmanız o sorunun çözümüne katkı yapacaktır.

 Ben buna defalarca tanık oldum.

--------------------------------------------------------------------------------   

İNSANLAR MUTLU OLDU

Geçtiğimiz yıllarda Saray Otelinin yanında  köylere gidecek vatandaşlarımız güneş ve yağmur altında saatlerce araçlarını beklemek zorunda kalıyorlardı.

    Ben bunu defalarca yılmadan dile getirdim. Sağ olsun belediye yetkilileri oraya vatandaşların altına sığınacakları bİr yer yaptı. Bu ısrarın sonucu oldu.Bunun üzerine orada köylerine gitmek için araç bekleyen yolculardan hayır dua aldım

    Bu bazılarına göre sıradan bir haber gibi görülebilir. Fakat bir sorunun çözümüne katkı yapmak bizler için huzur verici oluyor.

ÖĞRETMENEVİ KONUSU BİTMİŞ DEĞİL

    Bir başka  konu ise Edirne  Öğretmenevinin yıkılmasını gündeme getirdim defalarca yazdım ve yazacağım. Bu hizmet binasının yıkılması konusunda kafalarda soru işaretleri var.

   Öğretmenevinin başka yere taşınması bence önemli değil.

    Önemli olan bu herkes  tarafından sağlam olduğu bilinen bina Edirne dışında bir üniversiteden alınan çürük raporla, buna bazı yetkililerin onay vermesiyle  neden yıkıldı? Yıkılan binanınyerine ne yapılacak? Bence önemli olan bu.

     Bu konuda yetkililerden açıklama bekliyorum.

    Bu ve bunun gibi eksiklikleri saptamak yetkililere duyurmak benim habercilikte öncelik tanıdığım hususlar.

   Bu tür haberler yetkililerin görmediği veya göremediği sorunların çözümüne de katkı yapacaktır.

HABERLER SUMEN ALTI YAPILMAMALI  

 Eğer bu haberler sumen altı yapıldığını gördüğümde bir kez daha gündeme taşıdığım için ilgili kurumlarca yanıtlanmak zorunda kalınıyor.

 Son olarak Cumartesi Pazarı yanındaki eski Turizm Otelcilik Meslek Lisesini gündeme getirdim.

    Binanı çevresinin çöplüğe dönüştüğünü camlarının kırıldığını akşamcıların mekanı haline geldiğini gündeme taşıdım.

   Sağ olsun yetkililerden bu konu hakkında bilgi aldım. Bu binanın çürük olduğu yıkılarak yerine modern bir kreş yapılacağını öğrendim. Bu konunu aydınlanması beni mutlu etti.

 Bundan sonra da aynı tür haberciliği sürdüreceğim. Mutat toplantılardan ziyade bu tür hizmete yönelik haberler benim için daha önemli zira diğerlerini  tüm basında izlemek mümkün.

                  HANGİSİ DOĞRU?

       CHP İl genel Meclis üyelerini farklı yöntemlerle saptıyor. Bazı ilçelerde parti üyeleri hür iradeleriyle il genel meclisi adaylarını seçerken Edirne Merkez dahil bazı ilçelerde bu görevi oranın parti yönetimi saptıyor.

     Keşan ilçesinde partiye üye olan bini aşkın partili il genel meclisi üye sıralamasını yaptı.  Buradan parti üyelerinin oyları ile görev alacakların görevleri sırasında arkasında parti üyeleri olduğu için daha büyük sorumluluk içinde olacaklardır.

    Bir yanlışlık halinde partililer hesabını soracaktır.

 Parti yönetimleri tarafından bu göreve getirenlerin ise İl Genel Meclisi gibi bölgenin parlamentosu sayılabilecek bir görevde sorumlulukları daha sınırlı kalacaktır.

    Sosyal demokrat bir partide esas olan bu tür  görev alacak kişilerin  parti örgütü tarafından belirlenmesi gerektiği halde, her nedense CHP bu mahalli  seçimde  bu ilkelerini unutmuş görünüyor.Bu  uygulamanın partiye ne getirip götüreceğini seçim sonunda göreceğiz.  

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------  

   SAATİ GERİ KALMIŞ

Bir akıl hastanesinde doktor kendisini saat sanıp  kafasını iki yana sallayan akıl hastasının yanına yaklaşır:

-“ neden başını öyle iki yana sallıyorsun?”

-“ ben saatim efendim

-“ peki öyleyse şimdi saat kaç?”

-“ tam on”

-“yanlışın var binim saatim onu yirmi geçiyor.”

Doktorun bu cevabı üzerine akıl hastası telaşlanır.

-“ Eyvah !” der.” Yine 20 dakika geri kalmışım.”

BALTA KOYMAK

Birinin yapacağı işe engel olma durumunda  “ balta koyma “ deyimi kullanılır.

Bu sözün hikayesi şöyle:

Osmanlı padişahı üçüncü Selim ve ikinci  Mahmut zamanında yeniçeriler öyle azgınlaşmışlar ki,yollarda kadınlara sarkıntılık eder,hamamlardan kadın kaçırır, her tarafı haraca keser olmuşlar.

İstanbul limanına gelen ticaret gemilerinin  yükü ne olursa olsun, satış işine ancak yeniçeri zorbaları karışır, elde edilen kardan diledikleri miktarda  komisyon olarak kendilerine  ayırırlarmış.

Gemi limana yanaşır yanaşmaz, ilk davranan zorba,kendi nişanı olan” balta” sını geminin burnuna asarmış. Bu geminin haracının ancak baltayı asana ait olduğu anlamını ifade edermiş. Bunu gören diğer yeniçeriler,” Bu gemiye balta konmuş” der dokunmazlarmış”

DİŞÇİ KOLTUĞUNDA

Diş hekimi dişçi koltuğunda elindeki pamuğu  ağzına bastırarak yatan  genç kadına

“ Hanımefendi” dedi, “ Bu diş çekimi için sizden  maalesef iki misli ücret almak zorundayım”

Kadın şaşırarak sordu:

“ neden doktor bey?”

Diş hekimi kadına canı sıkılmış  bir halde cevap verdi:

“ dişinizi çıkarırken o kadar yaygara yaptınız ki, bekleme salonunda bulunan  müşterilerimden ikisi çığlıklarınızı  duyunca  salonu terk ettiler!”

BİZ GÜNEŞE GİDECEĞİZ

Bir  toplantıda konuşurken Amerikalı:

 Biz Marsa gideceğiz, demiş

 Alman:

Biz de yakıtsız giden otomobil üreteceğiz demiş.

Fransız:

Atom bombasını etkisiz hale getirecek projelerimiz var diye cevap vermiş.

Bizim Karadenizli de onlardan geri kalmamak için :

 Biz de güneşe gideceğiz demiş.

Yanındakiler “ Güneşe gitmeniz mümkün değil  güneş yakar” demişler

 Karadenizli: “ biz  o kadar aptal değiliz tabi, biz güneşe akşam serinliğinde gideceğiz” cevabını vermiş.