ORADA BİR KÖY VAR UZAKTA

Şair ne güzel söylemiş "/Orada bir köy var uzakta/O köy bizim köyümüzdür

Gitmesek de gelmesek de/O köy bizim köyümüzdür.” diye...

Uzunköprü ilçemizin Malkara ilçe sınırında bir köyü Çavuşlu Köyü için söylenmiş bu dizeler...

Bir asrı aşkın süre köy merasından çıkarılan linyit kömürüyle Trakya’nın  birçok yöresine  yakıt sağlayan, binlerce kişiye istihdam yaratan bu köy bugün terk edilmiş gibi.

Kış aylarında köy yollarında çamur nedeniyle çizmeleriniz olmadan yürümeniz mümkün değil. Sokaklar tarla yollarından farksız.

Edirne’nin  köylerine sağlanan  köy yollarına taş döşeme imkanı   burada sağlanamamış.

Bunu her ne kadar mahalle muhtarının beceriksizliğine bağlanmış olsa da bu köyde yolların yapılması talebinde olan kimse yok mudur?

Devlete büyük oranda gelir sağlayan bu köyden  yollarının onarılması çok mu görülmüştür. Köylüler mezarlığa ölülerinin gömmek için gidecekleri zaman çamur nedeniyle çizme giymek zorunda kalıyorlar yollar dize kadar batak.

Bu köyün  ülke ekonomisine  artı   değer sağlaması, köy yollarının  yapılmasına  katkı sağlamamış.

Maden işleticileri de bu topraklardan  büyük kazanç elde edip merayı katledip ocak yeri çukurlarını bırakıp  gitmişler.

Buradan yetkililere,  bu köyde doğan bir vatandaş olarak sesleniyorum.

Lütfen   ilin bu sınır  köyüne  gidiniz.

Söylediklerimin doğru olduğunu, meraların nasıl talan edildiğini,  köy  yollarının çamurdan geçilmez durumda olduğunu göreceksiniz.

Ülke ekonomisine  bu kadar katkı sağlayan linyit maden yatakları olan bir köy bu durumda olmamalı. Çok yazık

ŞEHİTLİK GÜNDEME ALINMALI

Çavuşlu köyünde, İstiklal savaşının bittiği günlerde Yunanlılar köyleri terk ederken Trakya’nın birçok köyünde olduğu gibi köyleri yakıp yıkıp malına mülküne el kayarak gittiler.

Bu arada çoluk çocuk katledildi. Uzunköprü’nün  Çavuşlu  köyünde de kadın ve çocuklardan oluşan bir grup  köy çevresinde Yunanlılar tarafından hunharca şehit edildi. Köylüler kendi imkanlarıyla bu şehit mezarlarını bugüne kadar korudu.

Halk ülkenin diğer bölgelerindeki şehitlikler gibi köy  şehitliğinin de onarılmasını bekliyor. şehitliği gündeme alındığı söyleniyor. Köy halkı yakınlarının anısını yaşatmak istiyor. Yetkililere duyuruyorum.

İTTİFAK PARTİLERİN MECLİS DAĞILIMI BELLİ DEĞİL

CHP ile İYİ  Parti belediye seçimlerinde  Edirne merkezde ittifak sağladı.

İYİ Parti belediye başkanlığı için CHP adayı Recep Gürkan’ı destekleyecek.

Orada bir sorun yok. Belediye meclisi dağılımının ise nasıl oluşacağı henüz netlik kazanmadı.

İYİ Parti İl Başkanı Ekrem Demir’in ifadesi böyle.

Söylentilere göre  ilk sıralamada bir İYİ Parti iki CHP daha sonraki sıralamalarda ise sirer olarak teklif yapılmış. Bu konuda anlaşma sağ3lanır mı bilmem.

İl Genel Meclisi seçimi için iki parti ayrı ayrı seçime girecekmiş. Bana iletilen bu.

BU ÇİRKİNLİKTEN NE ZAMAN KURTULACAĞIZ

Selimiye Camisini ziyaret edenler caminin önündeki kazı alanını gördüklerinde bu görüntülerin Edirne’ye özellikle UNESCO tarafından uluslararası tarihi değer kapsamında olan, bir tarihi esere yakışmadığını söylüyorlar. Bunda bin kere haklılar:

Peki biz Edirneliler ne yapıyoruz?

Sadece neden olmadı , bunun suçlusu belediye veya başka kurumlar diye işi lafta bırakıyoruz.

Diğer taraftan  bazı konularda konuşmalarıyla mangalda kül bırakmayan demokratik kuruluşlarımız buna özel ve resmi kurumlar da dahil, Bizlerin bu konuda yapacak bir şeyi yok mu?. Sesimizi yükseltip bu çirkinlikten kurtulmak için tavır koyamaz mıyız?

Bir tarihi değerin çevresini böyle olmasını nasıl içimize sindiriyoruz.

Bu konuda  hepimizin sorumluluğu var. Bu görüntü ile utanç duymalıyız.

Burada yapılması gereken işlerden şu ve bu kurum sorumlu olabilir.

Bunun çözümü için onların üzerinde daha yetkili kurumlar var.

Edirne’yi böyle çirkin göstermeye kimsenin hakkı olamaz.

Bu çirkinlik Edirneliler kadar tüm ülkemiz insanını ilgilendirmez mi?

Belediye Başkan adayları gündemine bu konuyu da almaları gerekir.

EŞEK SUDAN GELİNCEYE KADAR

Balkan Savaşı döneminde  cephedeki  birliklerin su ihtiyacı her bölüğün saka askerleri  karşılarmış.

Bölüklerden birinin  eşeklerle su sağlayan saka askeri çok saf ve tembel biriymiş.

Bir gün su nöbetinde, su aldığı pınarın başına yatmış, orada uyuyakalmış. Eşek de çevrede otlarken birlikten uzaklaşmış.

Çok sert ve otoriter bir asker olan komutan sakanın uyuduğunu, eşeği elinden kaçırdığını  öğrenince, derhal askeri çadırın direğine bağlayıp, dayak atmaya başlamış.

 Saka:

 “Aman komutanım vurmayın ölüyorum, beni bağışlayın” diye yalvardıkça

 Komutan:

-“ Acele etme henüz eşek bulunamadı.

 Eşek sudan gelinceye kadar dayak ye ki bir daha görev başında uyumaya kalkışmayasın” demiş.

  -------------------------------------------------------------------------------

FIKRA

YENİ SEMER GETİR

Amerikalı bir antikacının yolu  Türkiye’ye düşmüş bir hayvan pazarında eziyormuş.

Birden önünde ihtiyar bir adamın durduğunu , önünde çok zayıf bir eşeğin olduğunu görmüş.; ancak dikkatini çeken bu eşeğin üzerinde  gördüğü, oldukça  eski ve son derece değerli bir semeriymiş.

Antika kültürü olmayan bu zavallı ihtiyardan semeri son derece ucuz satın alabileceğini düşünerek pazarlığa başlamış.

Sıkı bir pazarlık sonucu eşeği normal fiyatının 5 katına satın almak üzere anlaşmış.

Milyonlarca dolar değerindeki semeri 5 eşek fiyatına satın aldığı için  sevinmeye tam başlarken, ihtiyar oradaki  bir çocuğa seslenmiş:-“ Oğlum kalk ahırdan yeni bir semer getir,beyefendi için , bu eski semerle  göndermeyelim onu.!”

Amerikalı telaşa düşmüş:

-“ Benim için sorun değil hiç zahmet etmeyin,” diye dil dökmüş.

 En sonunda ihtiyar dayanamamış:

-“ Boşuna uğraşma beyim, biz bu semerle çok eşekler sattık”