Birleşik Kamu-İş MYK Üyesi Mehmet Koç, 8. Dönem Kamu Çalışanları Toplu Sözleşmesi görüşmelerine ilişkin açıklamalarda bulundu. 4 milyon kamu emekçisi, 2,5 milyon kamu emeklisi ve aileleriyle birlikte 25 milyondan fazla yurttaşın bu süreçten etkilendiğini vurgulayan Koç, hükümetin toplu sözleşme masasında emekçiyi yok saydığını söyledi.
Temmuz ve Ağustos aylarında ülke genelinde orman yangınlarından döviz kurlarındaki yükselişe, gıda fiyatlarındaki artıştan yoksullaşan vatandaş sayısına kadar her şeyin arttığını, ancak memur maaşlarının yerinde saydığını belirten Koç, “Memur ve memur emeklileriyle adeta alay eden teklifler karşısında 18 Ağustos’ta ülke çapında iş bırakma eylemi yaptık” dedi.
Toplu sözleşme sürecinde Çalışma Bakanlığı’nın yalnızca Maliye Bakanlığı’na aracılık ettiğini savunan Koç, “Asıl belirleyici adres Maliye Bakanı’dır. Ancak o masaya gelmek yerine memurları açlığa mahkûm eden teklifleri geri plandan verdirmiştir” şeklinde konuştu.
Koç, 2025 yılı ilk 6 ay bütçe gerçekleşmelerine göre faize 1 trilyon 111 milyar lira ödendiğine dikkat çekerek, “Bu tablo hükümetin tercihini emekçiden değil faiz lobisinden yana kullandığını açıkça göstermektedir” dedi.
Hakem Heyeti sürecine geçildiğini hatırlatan Koç, heyetin 11 üyesinden 6’sının Cumhurbaşkanı tarafından belirlendiğini, bu nedenle adil bir hakemliğin mümkün olmadığını vurguladı. Koç, “25 milyon yurttaşın kaderi, 2026-2027 yıllarında açlık ve yoksulluk mu olacak yoksa insanca bir yaşam mı olacak sorusuna kilitlenmiş durumda. Biz Birleşik Kamu-İş olarak hakkımız olanı alana kadar mücadeleye devam edeceğiz” diyerek vurguladı.
Mert Hamarat