Video : https://www.youtube.com/watch?v=jVgG2ZUhceQ
Yılan hikayesine dönen 661’inci Tarihi Kırkpınar yağlı Güreşleri Başpehlivanı unvanı tartışması, Kırkpınar’a zarar vermeye başladı.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, basın mensuplarının Kırkpınar Başpehlivanlığı unvanı tartışmalarıyla ilgili sorularını yanıtladı. Gürkan, geçtiğimiz günlerde alınan karar gereği Mustafa Taş’a altın kemeri makamında küçük bir törenle takmayı planladıklarını hatırlatarak, o günün sabahı Başpehlivan Cengizhan Şimşek’in aldığı yürütmeyi durdurma kararının eline geçmesi nedeniyle programı iptal ettiğini dile getirdi.
Gürkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kırkpınar'ın ev sahibi olarak biz bu süreçlerin dışındayız. Bizimle hiç ilgisi olmayan süreçler. Çünkü biz sadece Kırkpınar organizasyonunu yapan kurumuz. Dolayısıyla Kırkpınar'da sahaya çıkacak pehlivanlara lisansı veren federasyondur. Biz sadece cazgırları belirliyoruz. Yine 661. Kırkpınar'da yani 2022 yılında hangi pehlivanların güreşeceğine dair lisanslarını veren Türkiye Güreş Federasyonu. Bunların içerisinde Cengizhan Şimşek de vardı, Mustafa Taş da vardı. Sahada bulunan tüm pehlivanların isimleri vardı.
Güreşler yapıldı kendi içerisinde doping testleri yapıldı. Onlar bizim dışımızdaki süreçler ama Kırkpınar'dan sonra yeni kurulan Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu görevi devraldıktan sonra Cengizhan Şimşek'in geçmişteki, haklıdır haksızdır benim dışımda bir olay, testlere gitmediği sebebiyle ceza kararı çıktı. Sonuçta federasyon ve tahkim kurulu bir karar verdi. Bunu da bize tebliğ ettiler.
“KARAR SONRASI HAZIRLIKLARIMIZI YAPTIK”
Kararda Cengizhan Şimşek'in başpehlivanlığının iptal edildiği, başpehlivanlığın ikinci sıradaki Mustafa Taş'a verilmesi gerektiği ve sıralamanın da buna göre yeniden düzenlendiği belirlendi. Bizde resmi bir kurumuz ve Geleneksel Güreşler Federasyonu'nun bildirimine göre hazırlıklarımızı yaptık. Sonuçta Kırkpınar altın kemerinin Mustafa Taş'a takılmasına karar verdik. Bir tarih belirledik.
DEPREM NEDENİYLE DAVUL ZURNALI BİR TÖREN DÜŞÜNMEDİK
2013 yılında bu olaya benzer bir olay var. Normalde bu tören Kırkpınar alanında davul ve zurna ile yapılan bir tören ama deprem felaketi nedeniyle bunun olmaması gerektiğini düşündük. Mustafa Taş'tan da bu anlamda bir talep gelmedi. Bende deprem felaketinde bunca canımızı kaybetmişken, davullu zurnalı törenin doğru olmayacağını bende söyledim.
Kırkpınar'ın altın kemerini makamımda takma kararını aldık. Tarihi belirledik, davet ettik ama o sabah bize idare mahkemesinden Cengizhan Şimşek'in yürütmeyi durdurma aldığı ile ilgili bir mahkeme kararı ulaştı.
Türkiye Cumhuriyeti hukuk üzerine yürüyen bir devlet bir mahkeme kararı bize tebliğ edildiğinde de benim bu mahkeme kararını görmezden gelmek gibi bir davranış içerisine girmem söz konusu bile olamaz. Bunun üzerine ben töreni iptal ettim. Benim de hukuk bilgime göre tahkim kurulu kararları yargı yönetiminin dışında ama ortada verilmiş bir mahkeme kararı var. Yeni bir kaos yaratmamak için, ben o gün yapılacak töreni iptal ettim.
Şimdi ben hukuki anlamda yeni durumu bekliyorum ama dediğim gibi eğer o gün töreni yapabilseydik, töreni makamımda yapacaktık. Biz kurulun altığı kararla birlikte Mustafa Taş'a altın kemeri takacaktık. Olayın bizimle ilgili boyutu bu.
KİM HAKLI BEN BUNA GİRMEM
Onlar kendi aralarında tartışırlar, o haklıdır bu haklıdır ben bunlara girmem. Sonuçta hepsi bu ülkenin evlatları, bu ülkenin pehlivanları ama ortada ciddi bir kaos var, Kırkpınar da yaklaşıyor o zamana kadar bunun yetkililerce çözülmesi gerekiyor.
BİZ PEHLİVANLARIN SAHADA KONUŞMASINI İSTERİZ
Biz pehlivanların sahada konuşmasını isteriz. Burada da gerçekten iyi niyetle saflıkla, gelinen bir süreç var. Keşke o tedbirler zamanında bir önceki federasyon tarafından uygulansaydı da bu noktaya gelmeseydik. Herkesi sağduyulu olmaya davet ediyorum sonuçta yarın öbür gün yine aynı çayırda güreş tutacak bu pehlivanlarımız.”
Yavuz Göktaş
