“HERKES BORÇLANIYOR!”

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, ülke ekonomisinin iyi sinyaller vermediğini belirterek, “Vatandaşlar, şirketler, devlet; herkes borçlanıyor. Borçları ödemek adına da bugüne kadar oluşturulan bir plan yok. Birtakım süslü cümlelerle, algı yönetimiyle ekonomi yürütülmeye çalışılıyor.” dedi.

“HERKES BORÇLANIYOR!”

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, ülke ekonomisinin iyi sinyaller vermediğini belirterek, “Vatandaşlar, şirketler, devlet; herkes borçlanıyor. Borçları ödemek adına da bugüne kadar oluşturulan bir plan yok. Birtakım süslü cümlelerle, algı yönetimiyle ekonomi yürütülmeye çalışılıyor.” dedi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
02 Kasım 2020 Pazartesi 07:05
“HERKES BORÇLANIYOR!”

Döviz kurlarında yaşanan artışların ülke ekonomisini çok güzel açıkladığını belirten Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, ülkedeki herkesin borçlandığını söyledi. Üst gelir gruplarıyla, alt gelir gruplarının arasındaki makasın da her geçen gün açıldığını ifade eden İriş, bu makası kapatmadan adaletten söz edebilmenin mümkün olmadığını dile getirdi. 

“BORÇSUZ İNSANI PARMAKLA GÖSTERECEĞİZ”

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, ülke ekonomisi hakkında yaptığı açıklamada, “Türkiye 15 yıldan beri kısmen enflasyonda önceki dönemlere göre biraz daha başarılı tablolar çizse de ekonomiyi sağlam bir zemine oturtamadığı için iş patladı gibi görünüyor. Bunun en güzel örneği de döviz fiyatlarındaki artışlar. Ekonomi aslında insanın kendi ihtiyaç dünyasını yönetmek demek. İnsanın kazancıyla ihtiyaçlarını karşılayabilme düzenini kurabiliyorsa, insanların geliri giderini örtüyorsa ekonomi iyidir demektir. Peki öyle mi? Baktığımız zaman hane halkı borçlanması hızla artıyor. Neredeyse borçsuz insanları parmakla göstereceğiz. İnsanlarımız hızla borçlanıyor. İnsanlar doğal ihtiyaçlarını karşılayacak bir gelire sahip olamadıkları için borçlanıyor. Sadece aileler değil, şirketler de borçlanıyor. Şirketlerin de borcu şişiyor. Devletin de borcu artıyor. Dolayısıyla bireysel borçlar artıyor. Kurumların, esnafın borçları artıyor. Sonra devletin borcu artıyor. Bu borçlar nasıl ve ne zaman ödenecek? Borçları ödemek adına bugüne kadar yapılan bir plan yok. Birtakım süslü cümlelerle, algı yönetimiyle ekonomi yürütülmeye çalışılıyor.” ifadelerini kullandı.

“EN BÜYÜK SORUN AHLAKİ EROZYON”

Türkiye’de ekonominin iyi yönetilmediğini belirten İriş, “Üst gelir gruplarıyla alt gelir grupları arasındaki makas sürekli açılıyor. Böyle bir tabloya baktığımız zaman ekonomi iyi demek doğru bir yaklaşım değil. Bu makası kapatmadan adalet tesir edemeyiz. Günümüzdeki belki de en büyük sorun ahlaki erozyon. Bunu sadece bir boyutta ele alamayız. Çok boyutlu ele almamız gerekiyor. Komşusu açken tok yatan bizden değildir diye bir söz var. Bugün çöpleri karıştırıp bir parça bir şey bulabilmeye çalışan genç insanları görüyorsunuz. Ahlaki bir erozyon var. Toplumda kayda değer bir kısım çok zor şartlarda hayatiyetini devam ettirirken yaşam mücadelesi verirken birtakım insanların da ultra lüks yaşamasını ben doğru bulmuyorum. Paylaşım anlayışımız çok azaldı. İnancımıza göre şefkatli olmak durumundayız. Ama şu anda o biraz örselendi gibi geliyor. Bu ahlaki erozyonun göstergesi ne? Suç ve suçlu sayısında artış var. Normal bir toplumda bu kadar olmaz. Biz sadece ekonomimizi değil, manevi ve ahlaki yönden de hakikaten erozyonun içerisindeyiz. Bunun asıl sebebi söylediğini yapıp söylemediğini yapmayacaksın. Yöneticiler yapmadığı şeyi söylemeyecek. Ya göründüğü gibi ol ya da olduğun gibi görün. Çift olmayacak. İnsanlara hem güven verecek hem karşılıklı muhabbeti arttıracak, şefkati güçlendirecek. Ülke farklı boyutlara gelecek. Gerginlik, kutuplaşma azalacak. Böylece kardeşlik ortamı çoğalacak. Kimi yer kimi bakar kıyamet ondan kopar. Arada büyük uçurumlar meydana gelirse bir avuç insan çok lüks, gittikçe artan oranda sefalet olursa bu ülke için iyi bir alamet olmaz. Çanlar iyi çalmıyor demektir.” dedi.

“BULGARLAR GELMESE ESNAF KEPENK KAPATACAK”

Edirne’nin Türkiye ekonomisinin durumunu görmek adına iyi bir örnek olduğunu söyleyen İriş, “İhracat güzeldir. Dışarı bir şeyler satmak iyidir. Hatta aldığımızdan daha fazla satmak çok daha güzel bir şeydir. Ülke bütçesine katkı verir. Ama şimdi özeleştiri yapalım. Ekonomimiz ne hale geldi? Edirne bunun için çok güzel bir örnektir. Bugün Bulgar müşteriler gelmese bütün esnaf kepenk kapatacak. Bir bakıma komşumuzdan gelen günübirlikçi insanlar ekonomiye katkı sağlıyor. Türkiye’de böyle bir imkan var mı? Yok. Demek ki biz komşudan gelecek insana kaldık. Buna kalmak bana ağır geliyor. Gelsinler satalım edelim. Ama buna kaldıysak bu yorucu bir şey. Türkiye’nin yeni bir sese, soluğa ihtiyacı var. Yeni bir bakış açısına ihtiyacı var. Artık bu çark dönmekte zorlanıyor. Bu zorlanan çarkın arasında insanlarımızın daha fazla ızdırap çekmesine önleyici adımlar atmak gerekiyor. Birbirine benzeyen aynı partilerden ziyade 50 yıldan beri dosdoğruyu söyleyen, doğrudan hiç şaşmayan, sağa sola bükülmeyen, ilkelerinden taviz vermeyen, her şeyi milletinin menfaati istikametinde gören milli görüş partisi var. O da Saadet Partisi’dir. Saadet Partisi’nin ortaya koyduğu prensipler gerçekçidir. 80 milyonu kucaklayan bir politikadır. Dolayısıyla yapılacak olan seçimlerde Saadet Partisi istikametinde oy kullanmak suretiyle bugünkü gidişatı değiştirmek milletimizin elindedir. Sadece şikayet ederek çözüm mümkün değil. 20 yıldır şikayet ediyoruz ama devran devam ediyor.” şeklinde konuştu.

Kerem Filiz

İzmir’in Seferihisar açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem nedeniyle birçok bina çökerken; onlarca vatandaş hayatını kaybetti. Depremin ardından Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı Genel Merkezi ve Tüm Temsilcilikleri’nden kamuoyuna yapılan açıklamada; yeni acılar yaşanmaması için afetlere karşı gerekli hazırlıkların artık yapılması gerektiğinin altı çizildi.

Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı Genel Merkezi ve Tüm Temsilcilikleri tarafından yapılan söz konusu açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

“YAŞAMDAN YANA OLUNMALI”

“Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu bilimsel verilerle ortaya konmuş bir gerçektir. Bu gerçeği

kabullenerek hazırlıklı olmak ve yaşamdan yana taraf olmak ihtiyacı bir kez daha kendini

hatırlatmıştır. Toplumsal hafızamızda yer eden trajedilere bir yenisinin daha eklenmemesi için

kılavuzumuz her daim bilim olmalıdır.”

“MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞOLSUN”

“TÜLOV ailesi olarak, 30.10.2020 Cuma günü, İzmir Seferihisar’da meydana gelen 6.6

büyüklüğündeki depremde yaralanan hemşehrilerimize acil şifalar diliyor, hayatını kaybeden

vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve tüm milletimize başsağlığı diliyoruz. Can kaybının

daha fazla olmamasını dileyerek, bölgede devam eden arama kurtarma çalışmalarında bulunan tüm

kurum ve sivil toplum kuruluşlarının uyarılarının dikkate alınması bu süreçte hayati önem arz

etmektedir.”

Kerem Filiz

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.