Karaçavuş, inşaat malzemesi satanların sorunları konusunda şunları kaydetti: “ Sattığımız ürünlerde %40’ın altında olmamak üzere bazılarında %80’le varan fiyat farkı oluştu. Örneği kimyasal ürünler . silikonlar mastikler yani yapıştırıcı grupları. %70 dolayında zam gördü. Boya aksamında da %40 dolayında zam oldu.Daha önce bu ürünlerin fiyatı daha yüksekti. Döviz fiyatları gerileyince %10 indirim yapıldı” dedi
SATTIĞIMIZIN YARISI KADAR MAL ALABİLİRİZ
Son zamların ardından sattıkları ürünlerin parası ile ancak yarısı kadar mal alabileceklerini belirten Karaçavuş” Tıpkı araçlarımızın benzin depoları gibi . Bugün işyerimize eskiye oranla anca yarısı kadar mal koyabiliriz. Bu şartlarda müşterilerimiz de azalıyor. İnsanlarımızda para yok onlar da bu zamdan etkilendi. Dar gelirliler ancak taksitle mal alabiliyor. Paraların tahsili bizim için de çok zor oluyor. Bu koşulları ancak çok çalışıp üretim yaparak düzeltebiliriz. Buna karşın tüketimde de kısıtlamaya giderek bu bunalımlı günleri aşabiliriz. Bizim işlerimizin büyük bölümü inşaat sektörü ile ilgili. İnşattaki durgunluk bize de büyük etki yaptı. Aslında Edirne ekonomik zorlukları, diğer iller kadar hissetmedi. Komşu ülkelerden Edirne’ye gelenlerin burada alışveriş yapmalarıyla bu krizi az hasarla atlatıyoruz” dedi.
EKONOMİK SIKINTIDAN AZ ETKİLENDİK
Başka illerde Edirne’ye oranla ekonomik sıkıntılar daha fazla olduğunu ifade eden Karaçavuş, “ Başka illerde ekonomik dar boğaz nedeniyle çok sayıda işçi çıkarılıyor. İşyerleri kapanıyor. Ekonomideki durgunluktan ilk etkilenen bizim iş dalımız oluyor. Dilerim, bundan ders alır elbirliği ile çalışıp , üretimi arttırıp tüketimi kısarsak bu sıkıntıların atlatılacağına inanıyorum. Bu arada ekonomik sıkıntılar ithalatla çözümleme yoluna gidilmemeli. Yerli üretime ağırlık vermeliyiz.Diğer taraftan insanlarımız da gereksiz yere harcamalarını kısmaları, ayaklarını yorganına göre uzatmaları gerekir. Bu tasarrufa büyüklerimiz başlamalı. Ondan sonra tüm topluma yaygınlaşmalı. Ne yazık ki biz kazancımızdan fazla harcama alışkanlığı olan bir toplum haline geldik. Bu alışkanlığımızdan vazgeçmeliyiz” dedi.
Fikri Yalın