Edirne Valiliği'nin önünde bir araya gelen hayvan hakları savunucuları, son günlerde barınakta yaşanan gelişmelerle ilgili kamuoyunu bilgilendiren kapsamlı bir açıklama yaptı. Tüm Yaşam Hakkı Savunucuları, 22 Dosteli Derneği ve Edirne Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu adına konuşan Özcan Kaya, 7527 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılan değişikliklerle birlikte başlayan hayvan toplama sürecine ve ortaya çıkan sonuçlara tepki gösterdi.
Kaya, kanun değişikliğinin ardından yürütülen sürecin masum hayvanların yaşam hakkını ihlal ettiğini ifade ederek, “Bu yasa henüz uygulanmadan, yaratacağı vahim tabloyu görerek eylemlerimizi başlattık. Ne yazık ki endişelerimizde haklı çıktık” dedi.
Açıklamada, Edirne Belediye Başkanı’nın göreve gelirken hayvan hakları savunucularının desteğini aldığını ancak bugün valilikten gelen baskılar karşısında geri adım attığı belirtildi. “Katliam yasasını uygulamayacağım” sözüyle kamuoyunun takdirini kazanan başkanın, “Ben hukukçuyum, yasanın gereğini yaparım” diyerek hayvan toplamalarını başlattığına dikkat çekildi.
"KAPASİTESİ 350 OLAN BARINAK 750'YE ULAŞTI"
Hayvan hakları savunucuları, Edirne Belediyesi Hayvan Barınağı’nın 350 hayvanlık kapasitesine rağmen bugün 750'den fazla hayvana ev sahipliği yaptığını ve bu durumun hayvanlar üzerinde ölümcül sonuçlara yol açtığını ifade etti. Kaya, “Karantinaya alınmadan bir araya getirilen yavru köpekler bulaşıcı hastalıklarla hayatını kaybediyor. Sağlıklı giren yetişkin hayvanlar ise açlık, stres ve kafes içi kavgalar sonucu ölüyor” diye konuştu.
Açıklamada ayrıca mama ihalelerinde yaşanan yönetimsel eksiklikler nedeniyle barınaktaki hayvanların aç kaldığı ve en basit tedavilerin dahi sağlanamadığı bildirildi. Bu durumun doğrudan olmasa da dolaylı yoldan birçok hayvanın ölümüne neden olduğu belirtildi.
Yaz aylarında kafeslerin üzerine gölgelik yapılması yönündeki taleplerin dikkate alınmadığı belirtilirken, sıcak havalarda hayvanların gölge ararken birbirleriyle ölümcül kavgalara girdiği ifade edildi. Barınakta gönüllü desteğini artırmak yerine ziyaret saatlerinin 1 saate düşürülmesinin de hayvan refahına zarar verdiği belirtildi.
Savunucuların bir diğer tepkisi ise barınağın karşısındaki çamlık alana taşınması planlanan yeni alan oldu. Bu bölgenin geçmişte su baskınlarına maruz kaldığı, yeterli personelin olmadığı ve hayvanların burada izole edilerek sahiplendirilme şanslarının ellerinden alınacağı ifade edildi.
Özcan Kaya, “Barınağın bugünkü hali ortadayken çamlık gibi uygun olmayan bir alanın yaşam alanı olarak belirlenmesi, zaten kötü olan koşulları daha da derinleştirecek. Üstelik bu alana ziyaretçi de alınmayacağı açıklandı. Bu, hayvanların tamamen gözden çıkarılması demek” dedi.
"YASA 2028'E KADAR, NEDEN ACELE EDİLİYOR"
Hayvan hakları savunucuları, yasanın 2028 yılına kadar geçiş süreci tanıdığına dikkat çekerek, bu zaman diliminin hayvanlar için sağlıklı yaşam alanları kurmak üzere değerlendirilmesini istedi. “Toplamalar durdurulmalı, mevcut barınak koşulları iyileştirilmeli ve ancak uygun yaşam alanları hazır olduğunda hayvanlar bu alanlara sağlıklı koşullarda aktarılmalıdır” çağrısı yapıldı.
Açıklamanın sonunda Kaya, yapılan uygulamaların hayvanları ölüme sürüklediğini vurgusu yapılarak “Birlikte yaşayamayacak hayvanları aynı kafese koymak, hastalıklı hayvanlarla sağlıklı olanları karantinaya almadan bir araya getirmek, onları ölüme göndermek demektir. Bu bir yönetim hatası değil, sistematik bir katliamdır.”
Mert Hamarat
