Edirne İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Vali Dursun Ali Şahin Konferans Salonu'nda düzenlenen panele, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Bacıoğlu, Edirne İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Adnan Tülek, Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Mehmet Ali Kiracı,Trakya Üniversitesi'nden akademisyenler ve lisansüstü turizm öğrencileri, Edirne İl Tarım Orman Müdürlüğü'nden personeli, turist rehberleri, bağcılık tarımından yerel üreticiler, tarım alanında girişimcilik yapmak isteyen, agro turizm konusuna ilgi duyan kişiler katılım gösterdi.
Panele, Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Bacıoğlu ve Edirne İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt'ın açılış konuşmalarıyla başlandı. Bacıoğlu, “Edirne 3 nehrin birleşme noktası coğrafyaya sahip bir şehir olarak Lalapaşa’dan Enez’e çok farklı tarımsal zenginliği ve tarım turizmi potansiyeli içinde barındırıyor. Bulunduğu lokasyon olarak sınır ötesi turizm hareketliliğinin de içinde. Çeltik, ayçiçeği, lavanta, gül ve üzüm tarım turizmi anlamında öncelikli olarak ele aldığımız başlıklar şimdi. Agro turizmin şu anlık aşamasında olduğu gibi sadece tarlada fotoğraf çekilmek olmadığını biliyoruz. Başta bağcılık olmak üzere tarımsal ve gastronomi deneyimlerini turistlere yaşatarak ve öğreterek kırsal turizme katkı sağlamayı, uzun vadede köyden kente göçü tersine çevirmeye katkı sunacak bir döngü yaratmak istiyoruz.” dedi. Panelin açılışında konuşan Tarım ve Orman İl Müdürü Atilla Bayazıt da Edirne’de 2022 yılında 3.150 ton üzüm elde edildiğini ancak bu miktarın daha da artırılması gerektiğini ifade etti. Konuşmasında, panelde bulunan bağcılıkla uğraşan üreticilerin geçmiş günlere olan özleminden bahseden Bayazıt, İl müdürlüğü olarak üretimi artırmak amacıyla çeşitli projeler uyguladıklarını ve bu kapsamda il özel İdaresi desteği ile 2.5 milyonluk bir bağcılık projesinin hazırlık aşamasında olduğunu dile getirdi. Uygulanacak olan bu projenin ilimizde üzüm üretimine önemli bir katkı sağlayacağına inandığını vurguladı.
Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Mehmet Ali Kiracı tarafından gerçekleştirilen sunumda, "Trakya'da Bağcılık Faaliyetlerine Genel Bir Bakış: Edirne'nin Bağcılık Geçmişi, Mevcut Durumu ve Geleceği" konusu ele alındı ve Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü'nün faaliyetleri hakkında katılımcılar bilgilendirildi. Kiracı, “Enstitümüz, asma fidanı yetiştirme amacıyla kurulmuştur. Ülkemiz bağcılığının potansiyelini daha etkin şekilde kullanabilmek için araştırma faaliyetlerimize ve asma fidanı üretimimize büyük önem veriyoruz. Aynı zamanda, gelecek nesillere bırakacağımız yerli üzüm çeşitlerimizi muhafaza etmek ve korumak da önceliklerimiz arasında yer almaktadır. Yeni üzüm çeşitleri geliştirme çalışmalarımızı sürdürerek, ülkemiz bağcılığına katkı sağlamayı hedefliyoruz. Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü olarak, üzüm üretimi ve işlenmesindeki teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve sektöre yansıtmaya gayret ediyoruz. En büyük gururumuz ise şu anda 1457 yerli ve milli üzüm çeşidini enstitümüzde muhafaza ediyor olmamızdır. Edirne'de bağcılık ve agro turizm alanında da önemli bir potansiyel olduğunu gözlemlemekteyiz. Enstitü olarak yürütülen araştırmaların ve inovasyonun, Edirne'nin bağcılık sektöründe sürdürülebilir bir büyümeyi destekleyeceği düşüncesindeyiz. Kurumumuzda yürütülen çalışmaları Edirne'deki bağcılık sektörüne aktararak, bu çalışmaların Edirne'de uygulanabilirliğini sağlayabilir ve Edirne'nin bağcılık sektöründe rekabetçi bir konuma ulaşmasına katkı sunabiliriz." ifadelerini kullandı. Panele devamında, ETTDER Yönetim Kurulu Üyesi Trakya Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Turizm İşletmeciliği bölümünden Prof. Dr. Emel Gönenç Güler tarafından Edirne'nin köklü bağcılık kültürü, Edirne ve çevresindeki agro turizm potansiyeli, başta bağcılık ve şarap üretimi olmak üzere lavanta, ayçiçeği, kanola, çeltik gibi diğer agro turizm potansiyeline sahip tarım ürünlerine de odaklanılarak uluslararası turizm için fırsatlar ve stratejiler ele alındı. Güler, “Edirne'nin köklü bağcılık kültürü ve zengin geçmişi, Osmanlı döneminden bu yana önemli bir yere sahip. Edirne'nin bağcılık geleneği, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Fransa'ya yapılan şarap ihracatlarına kadar uzanıyor. Ayrıca, Mübadele öncesi Havsa'ya bağlı Azatlı Köyü'nde yoğun bir bağcılık faaliyeti gerçekleştiriliyordu. Köklü bağcılık geçmişi, Bulgaristan Sakar Dağları Bağ Rotasına yakınlığı, ülkeyi kapsayan bağ ve şarap rotaları oluşturulması potansiyeline sahip olması ve bir Edirne üzümü olan papazkarası üzümünün artan cazibesi Edirne ve çevresine uluslararası agro turizm için önemli fırsat doğuruyor. Edirne'nin bağcılık ve şarap üretimi yanı sıra lavanta, gül, ayçiçeği, kanola, çeltik gibi tarım ürünleri de uluslararası turizm için önemli. Edirne'nin tarım ve turizm sektörleri arasındaki sinerjiyi artırarak bölgenin turizmdeki konumunu güçlendirmeliyiz.” dedi.
Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Gıda Teknolojileri Bölüm Başkanı Dr. Gamze Uysal Seçkin, Edirne'deki endüstriyel bağcılık faaliyetlerinin geliştirilmesi için öneriler, yenilikçi uygulamalar ve sektördeki en son trendler hakkında bilgiler sundu. Seçkin konuşmasında, “Edirne'deki endüstriyel bağcılık faaliyetlerini geliştirmek amacıyla yaptığımız çalışmalarla, sektöre yeni öneriler, yenilikçi uygulamalar ve en son trendler sunmaktayız. Ülkenin her yanındaki yerli türlerin korunması ve geliştirilmesi için kurumumuzun koleksiyonunda yüzlerce üzüm çeşidi muhafaza edilmektedir. Bu çeşitleri tescil ettirmek için de çalışmalar yürütüyoruz. Üzüm çeşitliliğimizi ve kalitesini artırmaya yönelik çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü olarak, üzümün her şeyinden faydalanıyoruz. Nitelikli şarap üreticilerine destek sağlamak ve sektördeki en son gelişmeleri takip etmek amacıyla çalışmalarımızı yoğunlaştırmaktayız. Edirne'deki bağcılık faaliyetlerini daha da ileriye taşımak için sektöre katkı sağlamaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı. Ayrıca, panele katılan Edirne'nin endüstriyel üzüm üreticilerinden Arda Bağcılık ve Öktem Bağcılık temsilcileri, katılımcılara Edirne'deki bağcılık deneyimlerini ve çalışmalarını anlattı. Bu konuşmalarda, yerel bağcılık yöntemleri, üretim süreçleri ve sektördeki zorluklar hakkında değerli bilgiler paylaşıldı. Panelin son bölümünde ise Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Enstitü Teknik Koordinatörü Dr. Onur Ergönül moderatörlüğünde "Genel Bağcılık ve Yetiştiricilik Uygulamaları Hakkında Soru-Cevap" oturumu gerçekleştirildi.
Etkinlik sırasında, Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü tarafından üretilen üzüm suyu katılımcılara ikram edildi. Panel, Edirne'nin bağcılık sektörünün potansiyelini ve agro turizm olanaklarını değerlendirmek için önemli bir platform sağladı. Katılımcılar, bağcılık ve agro turizm alanlarındaki güncel gelişmeleri öğrenme ve sektördeki paydaşlarla işbirliği yapma fırsatı buldu. Ayrıca, gelecekteki projeler için ortak bir vizyon oluşturma amacıyla değerli görüşlerini paylaştılar.
Haber Merkezi
