Ali Bıyık, Talatpaşa Mahallesi Eski İstanbul Caddesi’ndeki dükkanında geçimini yünlerden, yapaklardan, pamuklardan yorgan ve yastık dikimi ile sağlıyor. 54 senedir yorgan, yastık, kılıf ve pike diken Ali Bıyık mesleği hakkında bazı bilgiler verdi. Elinde yünü, pamuğu, yapağı olanların kendisine geldiğini anlatan Bıyık, “Bunları bana getiriyorlar, bende onlardan ne istiyorlarsa dikiyorum. El yapımı ürünler hiçbir zaman fabrikasyon çıkışlı hazır ürünlere benzemez. Mesela konfeksiyondan aldığın bir elbise ile terziye diktirdiğin bir elbise bir midir? Yorganda ona benzer. Yorganı hazır aldığınızda içinde ne olduğunu bilmiyorsunuz ama yorganı kendiniz diktirdiğinizde içine ne koyulacağını biliyorsunuz. Elyaftan yapılan yorganlar seni bir anda kızdırıyor ve gece verdiği sıcaklık yüzünden sen o yorganı üstünden atıyorsun. Sonra terli terli yattığın için her yerin tutuluyor.” Dedi.
“ESKİDEN HER ÇEYİZDE EL YAPIMI YORGAN OLURDU”
Eskiden her çeyizde el yapımı bir yorgan olduğu fakat şimdiki kızların hazır yorgan aldığını belirten Bıyık, “Çeyizlik yoganlar fiyat olarak 250’den başlıyor 500’e kadar çıkıyor. Üzerine lale yapıyoruz, tavus kuşu yapıyoruz modeline göre fiyatlar değişiyor. Ben bir yorganı dört günde özene bezene dikiyorum ama fabrika sadece bir günde beş tane yorgan dikiyor. Ayrıca makine yorgana benim verdiğim özellikleri veremiyor. Eskiden her çeyizde mutlaka el yapımı bir yorgan olurdu ama şimdiki kızlar el yapımı yorgan istemiyorlar. Bunun yerine hazır yorgan alıyorlar.” Diye konuştu.
“BİZİM MESLEĞİMİZ BİTMEK ÜZERE”
Edirne’de bu işi 2-3 kişinin yaptığını ve çırak yetişmediğini belirten Bıyık, “Artık bu meslekte çırak yetişmiyor. Bizim nesil bu mesleğin sonudur. Ben yarın öbür gün vefat ettiğimde bu dükkanı, bu mesleği benden başka yapacak biri yok. Bizim mesleğimiz bitmek üzere, ölüyoruz.” Dedi.
Barış Karapaça
