10 Kasım..

İnsanın ağlamamak için kendini zor tuttuğu çok hüzünlü bir gün.

Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete uğurladığımız gün.

Yaklaşık 5 yıl önce Ankara’ya ilk defa gitmiştim. Ankara’ya indiğim anda aklımdaki ilk şey dünyanın en değerli mekanına gitmekti, ‘ANITKABİR’e gitmekti. Ankara’ya ilk defa gittiğimden dolayı maalesef nasıl gideceğimi bilmiyordum. Birkaç kişiye sordum ve aslında ülkemin içinde bulunduğu durumu gözler önüne seren çok kötü duygular yaşadım. Ankaralı olup, Anıtkabir’in yerini bilmeyen insanlar vardı. Nasıl olabilir diye düşünmüştüm. Yani bir insan kendisine bu toprakları vatan yapan, bunun da ötesinde birçok devrim yaparak kendisine eşsiz haklar tanıyan bir lideri nasıl ziyaret etmezdi, nasıl onun huzuruna çıkarak minnet etmezdi. Çok garipsemiştim. Neyse sonuç olarak dünyanın bana göre en güzel yeri olan mekana gittim. Yetişkinliğe eriştiğim dönemlerde ilk gözyaşlarımı da burada akıtmıştım.

Keşke bir kere olsun görebilseydim.

Atatürk’ü yeterince anlayabiliyor ve anlatabiliyor muyuz diye düşünmedim değil.  Gitgide yozlaşan fikirlerin egemen olduğu bir toplumda Atatürk’ü anlamak ve anlatmak çok kolay bir şey olmasa gerek.

Çünkü aydınlanmadır Atatürk, özgürlüktür, kurtuluştur. İnsanların çocukları olduğunda ilk aşılaması gereken sevgidir, Atatürk. Çünkü onu tanıyarak ve anlayarak büyüyen çocuklardır aslında geleceğimizi kurtaracak, geliştirecek, dünya çapında başarılara imza atacak olan. Dünyanın en güzel yerinde karşılaştığım ve ‘Anne Atatürk gerçekten öldü mü?’ diye sorup ‘Evet’ cevabı aldıktan sonra ağlayan çocuktur.

******************************************************************************

UNESCO, uluslararası çapta dünyanın en saygın kurumlarından birisi. Yıl 1981. Ulu Önder Atatürk'ün doğumunun 100’üncü yılı. Bu kurum bir bildiri yayınlıyor.
Bildiri aynen şu şekilde: “ Atatürk kimdir?
Atatürk ululararası anlayış, işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir inkilapçı, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayırımı göstermeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu.”

UNESCO’nun tarihinde ilk defa çekimser ve olumsuz oy kullanmadan toplam 152 delegenin imza attığı bildiri işte bu. Tüm dünyada 1981 yılı 'Atatürk Yılı’ olarak kutlandı. Böyle büyük bir devlet adamına sahip olduğumuz için gerçekten çok şanslıyız.

**********************************************************************************

“Ey Büyük Ata’m
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim.”

10 Kasım 1938, saat 9 olsaydı da keşke hiç 5 geçmeseydi…

Ölümün ölümsüzlüğüdür bugün…

Rahmet, minnet, sevgi ve saygıyla anıyoruz…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.